Kategoriler
Teknoloji

Yapay fotosentez ile daha temiz hava

Sürekli artmakta olan sera gazı, içinde bulunduğumuz gezegen ve canlılar için büyük tehdit oluşturmakta. Bilim adamları, geliştirilen yapay fotosentez ile daha temiz bir hava oluşturmasına olanak sağlıyor.

Her yıl sürekli artmakta olan küresel ısınmayı kontrol altına alabilmek için biran evvel bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Bilim araştırmacılarının verisine göre atmosferik karbondioksit oranının kayıt altına alınmasından bu zamana kadar elde edilen artış yüzde 25 olarak tespit edildi. Gezegenimizle birlikte tüm canlılığı tehdit altına alan sera gazlarında ki konsantrasyon artışı önlemek için gerekli çalışmalar başlatıldı. Karbondioksit oranının azaltılması için yapılan çalışmalar  bilim insanları, Central Florida Üniversitesi kapsamında ham maddesi karbonmonoksit olan görünebilir ışıkla tetiklenen Yapay fotosentez geliştirdi.

Organik moleküller ve titanyum tercih edildi

Araştırmacıların açıklamasına göre Ultraviyole ışınları kullanılarak fotosentezin tetiklenmesi en iyi yol gözükmesine rağmen, güneş ışığından gelen elde edilen ışık miktarı yüzde 4 gibi UV olması verimi fazlasıyla etkilemektedir. organik moleküller ve titanyum kullanılarak yapılan sentetik materyal Platin, renyum ve iridyum malzemeleri çok pahalı olduğundan dolayı tercih edilmedi. Görünebilen mavi ışığı emebilen moleküller kullanılarak yapıldı.

 

formate ve formamid  oluşturulmasına imkan sağlayan Mavi LED foto-reaktörü ile birlikte atmosferden karbondioksiti temizleyerek reaksiyon bağlantısı kurmuş oldu. Geliştirilen Yapay fotosentez sayesinde kirli havanın temizlenmesi planlanmaktadır. Bu sayede küresel ısınmasın önüne geçilmesi ön görülüyor.

THN – teknolojihaberim.net

Kategoriler
Teknoloji

Bilim insanlarına göre insanlar uzaydan gelmiş

Birçok bilim adamının yaptığı araştırmalara göre insanları yaratan maddelerin patlayan bir süpernova sayesinde üretildiği söylenmektedir.

Bilimsel araştırmacılar görevleri gereği Uzay içerisinde sadece dünyada canlı yaşamın nasıl olduğunu sürekli araştırma halindedirler. Birçok araştırmacı yaşamın Venüs’te başladığını öne sürerken bir başka bilim adamı ise yaşamın Mars’ta başladığını söylemektedir. Peki, dünya üzerindeki güneş bu galaksiye nasıl geldi ve nasıl oluştu?

Samanyolu Galaksiden Dünyaya

Bilim adamlarının araştırmaların göre Samanyolu galaksileri sürekli bir alışveriş içerisinde bulunuyor. Dolayısıyla kemiğimizi ve daha birçok organımızı yaratan maddeler Samanyolu galaksiden buraya geldiği yönündedir. Evren ilk patladığı saniye sonrasından bu güne çok yeni galaksi sistemleri ve yıldız sistemleri oluşmuştur. Daha sonra bu maddeler tek tek patlayarak yok oldular.

Bizleri Oluşturan Maddeler Bilinmiyor

Buradaki en önemli detay ise, enerji ne olursa olsun kesinlikle kaybolmaz. Sadece isim olarak yer değiştirir. Araştırmacıların bizleri oluşturan maddelerin tam olarak nereden geldiğini bilmiyor.

 

Yalnız yaptıkları araştırmalar ile bizlere tahminlerde bulunuyorlar. Sonuç sebep her ne olursa olsun bilinen tek şey var oda şöyle; evrenin doğduğu zamandan beri enerji hep aynı kalmıştır. Sadece şekil değiştirdiği bilim adamlarınca tespit edilerek ispatlanmıştır.

Dolayısıyla bu sonuç ile yola çıkarsak bizlere çok uzak gelen patlamalarda atomlarımız bulunuyor. Seneler önce 60 milyon yıllık dinozor fosillerini birçoğumuz merak ediyoruz. Bilim adamlarının en belirgin özelliği gözlem içerisinde olmalarıdır. Sürekli gözlem halinde olmaları kendileri açısından birçok şey gözlemekle başlar cevabıyla yanıt bulmaktadır. Yalnız gözlem yapmak o kadar kolay bir iş değildir. Gözlem yapmak sadece bir nesneye ve bir duruma göz ile bakmak manasını taşımaz. Mutlaka görmek ile bakmak arasında fark var

Kategoriler
Teknoloji

Fransız Bilim İnsanları TUBİTAK İle İletişimlerini Sonlandırıyor !

TUBİTAK, Fransız bilim insanlarının kendi aralarında yaptığı oylama sonucunda yalnız bırakıldı. Fransız bilim  adamları, TUBİTAK ile artık iletişim içerisinde bulunmak istemiyorlar.

Bilim dünyasında Türkiye’yi temsil eden TUBİTAK‘a uluslararası alandan gelen tepkilerden sonra şimdi de Fransız bilim insanları, TUBİTAK ile yürüttükleri iletişimi sonlandırdıklarını açıkladılar. Peki bunun nedeni ne ?

SEBEP TUBİTAK’IN DİN ÜZERİNE ÇALIŞMASI

Fransız bilim insanlarının TUBİTAK ile iletişime sonlandırmalarının nedeni TUBİTAK’ın din üzerine yoğunlaşan , toplum ahlakı üzerine çalışmaları… Cuma namazının toplumsal etkilerinin araştırılması, tebessümün ve selamın dünyalara etkisinin araştırılması, milli karakterlerin çocuklar tarafından benimsenmesi için çeşitli çalışmalar yapılması Fransız bilim insanlarını rahatsız etti.  Bu projelerden de anlayabileceğiniz üzere TUBİTAK’ın din ve toplum ahlakı üzerine bilimsel araştırmalar yapması Fransız bilim insanları ile iletişimin kopmasına neden oldu.

SİYASİ FAKTÖRLER DE SEBEP OLARAK GÖSTERİLİYOR

Fransız bilim insanlarının TUBİTAK ile iletişimi kesmesinin altında yatan en önemli sebeplerden birisi de, TUBİTAK’ın siyasi yönü olan bir kuruluş olarak bilinmesi… Dini araştırmaların dışında aynı zamanda TUBİTAK’ın siyasal bir yönünün olması uluslararası alanda bilim insanlarını rahatsız ediyor.