Kategoriler
Teknoloji

Bilim insanlarına göre insanlar uzaydan gelmiş

Birçok bilim adamının yaptığı araştırmalara göre insanları yaratan maddelerin patlayan bir süpernova sayesinde üretildiği söylenmektedir.

Bilimsel araştırmacılar görevleri gereği Uzay içerisinde sadece dünyada canlı yaşamın nasıl olduğunu sürekli araştırma halindedirler. Birçok araştırmacı yaşamın Venüs’te başladığını öne sürerken bir başka bilim adamı ise yaşamın Mars’ta başladığını söylemektedir. Peki, dünya üzerindeki güneş bu galaksiye nasıl geldi ve nasıl oluştu?

Samanyolu Galaksiden Dünyaya

Bilim adamlarının araştırmaların göre Samanyolu galaksileri sürekli bir alışveriş içerisinde bulunuyor. Dolayısıyla kemiğimizi ve daha birçok organımızı yaratan maddeler Samanyolu galaksiden buraya geldiği yönündedir. Evren ilk patladığı saniye sonrasından bu güne çok yeni galaksi sistemleri ve yıldız sistemleri oluşmuştur. Daha sonra bu maddeler tek tek patlayarak yok oldular.

Bizleri Oluşturan Maddeler Bilinmiyor

Buradaki en önemli detay ise, enerji ne olursa olsun kesinlikle kaybolmaz. Sadece isim olarak yer değiştirir. Araştırmacıların bizleri oluşturan maddelerin tam olarak nereden geldiğini bilmiyor.

 

Yalnız yaptıkları araştırmalar ile bizlere tahminlerde bulunuyorlar. Sonuç sebep her ne olursa olsun bilinen tek şey var oda şöyle; evrenin doğduğu zamandan beri enerji hep aynı kalmıştır. Sadece şekil değiştirdiği bilim adamlarınca tespit edilerek ispatlanmıştır.

Dolayısıyla bu sonuç ile yola çıkarsak bizlere çok uzak gelen patlamalarda atomlarımız bulunuyor. Seneler önce 60 milyon yıllık dinozor fosillerini birçoğumuz merak ediyoruz. Bilim adamlarının en belirgin özelliği gözlem içerisinde olmalarıdır. Sürekli gözlem halinde olmaları kendileri açısından birçok şey gözlemekle başlar cevabıyla yanıt bulmaktadır. Yalnız gözlem yapmak o kadar kolay bir iş değildir. Gözlem yapmak sadece bir nesneye ve bir duruma göz ile bakmak manasını taşımaz. Mutlaka görmek ile bakmak arasında fark var

Kategoriler
Teknoloji

Bilim Adamları En İnce Hologramı Üretti

Dünyanın ilk ve en ince hologramı Çinli ve Avustralyalı bilim adamları tarafından üretildi. Öyle ki, bu hologram saç telinden bile bin kat daha ince…

RMIT Üniversitesi ile Pekin Teknoloji Üniversitesi ortak çalışmasıyla yürütülen projede dünyanın en ince nano-hologramı üretildi. Bu hologram, üç boyutlu gözlük olmadan da görülebiliyor üstelik saç telinden çok çok ince. Boyut engellerine meydan okuyan nano-hologram, bilgisayar ortamında üretilenlere oranla binlerce kat ince bir yapıya sahip. Şimdiye kadar üretilen hologramların elektronik cihazlar için büyük yapıda olduğunu açıklana Prof. Min Gu, ultra ince hologramlarını Science Daily’e anlattı…

Nano-hologramın seri üretime uygun olduğunu belirten Min Gu, hologramın farklı alanlarda kullanım için elverişli olduğundan bahsetti. Basit ve hızlı doğrudan lazer yazma tekniğiyle üretilen nano-hologram, günlük yaşamda kullanılan cihazlara pratik bir şekilde entegre edilebilecek. Takıldığı cihazların ekran boyutu fark etmeksizin kullanışlı bir göreve sahip olacak. Siber güvenlik ve savunma, eğitim, veri depolama, tıbbi teşhis cihazları gibi alanlarda yeni 3 boyutlu hologram teknolojisi çok etkili olacak.

Sonraki aşamada LCD ekran üzerine bükülmez bir film tabakası olarak yerleştirileceğini duyuran Dr. Zengyi Yue, üç boyutlu hologramın görüntüleme sistemlerinde nasıl kullanılacağını açıkladı. İleriki aşamalarda nano hologramın piksel boyutunun 10 kat küçültülebileceğini sözlerine ekledi. Tüm yüzeylerle uyumlu esnek ve ince filmler üretmek, Çinli bilim adamlarının sonraki hedefi olacak. TV, bilgisayar ve akıllı telefonlarda da üç boyutlu nano hologram teknolojisine yer verilebilir…

Kategoriler
Yazılım

Mobilde girilen şifreler tahmin edilebilir

İngiliz bilim adamlarinin yaptigi araştırmaya göre akılı telefon kullanırken yapılan el hareketlerinin sensörler aracılıgıyla şifrelerin ve pin kodlarının açığa çıkarılabıleceğini iddia etti. kullanırken yapılan tıklama,metin yazma kaydırma bu nedenle her hareket için telefon farklı şekilde tuttugu ve mevcut sensörleri bu hareketleri algıladığını belirleyen araştırmacılar kullanıcının ınternet sıtelerınde el hareketlerinden hangi sayfayı hangi kısmı kullandığını ve ne yazdğını sapladı

Araştırmacılar, bu yöntemle 4 haneli şifrelerin ilk tahminde yüzde 70 beşinci tahminde ise yüzde 100 oranında doğru bilindiği belirlendi
New Castle Üniversitesi programlama Bilimler fakültesi`nden Dr Meryem Mehrnezhat tablet ve akılı telefon ve diğer giyilebilir cihazların sensörlü donatıldığını belirtildi.
Mehrnezhad bu kötü amaçlı kodlardan birisini barındıran bir sayfayı bazı tarayıcılar aracılığıyla açtığınızda ve daha sonra başka bir sayfaya girdiğinizde her veriye ulaşabiliyor
Araştırmacılar, teknoloji devlerini söz konusu konuda uyardıklarını fakat bir sonuç alamadıklarını belirti.