Kategoriler
Teknoloji

Yeni Philips Adobe RGB, QHD, USB-C kenetlemeli monitör

Lider teknoloji şirketi ve Philips monitörlerinin marka lisans ortağı MMD, High Dynamic Range (HDR- Yüksek Dinamik Aralığı)’e sahip yeni Philips Brilliance QHD kenetlemeli USB-C monitörünü piyasaya çıkartıyor. 32 inçlik 328P6AUBREB, gelişmiş üretkenlik ve rahatlık için müthiş görüntü kalitesi ve tek kablolu kenetleme sağlıyor.

Sadeleştirilmiş bağlantı

328P6AUBREB modeli, en yeni nesil USB 3.1 C Tipi teknolojisinin çok yönlü bağlantı seçenekleri ile donatıldı. İnce, tersine çevrilebilir bir konektöre sahip USB-C, kullanıcıların cihazlarını şarj edebilmelerini, ses ve görüntü sinyallerini iletmelerini ve internete bağlanmalarını – üstelik bunların hepsini tek bir kablo ile yapmalarını sağlıyor. Böylelikle, bu monitör anında bir bağlantı merkezi haline geliyor ve kenetleme istasyonu görevi görüyor, yalnızca masadaki o fazladan alanı kullanmamış oluyor. Ayrıca çoklu monitörlerin kolayca birbirine bağlanmasını da mümkün kılıyor, bu da örneğin grafik tasarımcılar için kullanışlı. Sonuç olarak, USB-C diz üstü bilgisayarların sınırlı bağlantısını genişleterek kullanıcıların ultra hızlı sürelerde güvenli bir şekilde veri iletmelerini sağlıyor. USB 3.1, USB 2.0’dan 20 kat daha hızlı olduğundan, veri iletimi çok kolay bir hal alıyor. Üstelik, cihazlarının pili her zaman düşük olanlar için ise, güç sağlayan USB-C, diz üstü bilgisayarları bile şarj edebilir.

Eşsiz bir görsel deneyim
Ekranın nasıl konumlandığını açıklayan MMD Philips Monitörleri Avrupa Ürün Müdürü Artem Khomenko şunları ifade etti: “P ürün grubu monitörleri tam, doğru ve titiz bir renk performansı sunmaları için tasarlandı. Biz de, profesyonellerin bekledikleri yüksek standartları karşılamak için piyasaya bu yeni modeli çıkardığımız için gurur duyuyoruz. Bu model, grafik tasarımcılar, CAD mühendisleri, fotoğrafçılar, video düzenleyenler ve ince ayrıntıların olağanüstü bir şekilde ekrandaki reprodüksiyonuna mutlaka gerek duyan tüm profesyoneller için mükemmel.”

Quad HD sayesinde yüksek çözünürlükteki görseller ile kusursuz bir görüntüleme deneyiminin keyfini çıkaracaksınız. HDR teknolojisi hem olağanüstü parlaklık ve kontrast sağlıyor , hem de daha önce bir ekranda hiç görülmemiş yeni renkleri yakalayan zengin bir palet sunuyor. 10 bit ekran ise, doğal renkler ve akıcı geçişler için 12-bit dahili işlemci ile desteklenerek 1.074 milyar rengi görüntülüyor. % 99 Adobe RGB ve %100 sRGB (CIE 1973) ile 328P6AUBREB modeli, alabildiğine net görüntüler elde etmek ve grafikleri gerçek hayata taşımak için profesyonel renk standartları ve 2560 x 1440 piksel sunuyor. IPS teknolojisi sayesinde, bu monitör profesyonel uygulamaların gerektirdiği renk doğruluğundan ya da tutarlı parlaklıktan hiçbir şey kaybetmeden 178°’lik bir açıdan görüntülenebilir.

Bir doz rahatlık daha
Bağlantı özelliklerinin ve göz alıcı görsellerinin yanı sıra, 32 inçlik bu QHD ekran, Philips monitörlerine sahip oldukları ünü kazandıran, göze çarpan özelliklerin çoğuna sahip: SmartErgoBase ergonomik ayarlanabilir ayak, kullanıcıların en yüksek görüntüleme rahatlığı için ekranı eğip sağa sola döndürmelerini ve yükseltmelerini mümkün kılıyor. Ayrıca zararlı olabilecek, kısa dalga boyundaki mavi ışığı azaltan Philips LowBlue Mod özelliğine de sahip. Flicker-free teknolojisi ise daha da rahat bir görüntüleme için parlaklığı düzenliyor ve titreşimi azaltıyor; dahili stereo hoparlörler ise harici hoparlör gereksinimini ortadan kaldırarak kusursuz bir ses reprodüksiyonunu beraberinde getiriyor; ve dahası, %65 oranında tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik ile, bu monitör çevre dostu kullanıcılar için de iyi bir tercih.

Philips 328P6AUBREB P ürün grubu ekranı, 589 USD tavsiye edilen perakende fiyat ile, Ocak 2018’de piyasada bulunabilecek.

Teknik Özellikler:

Özellik Philips 328P6AUBREB P ürün grubu ekranı
LCD panel tipi IPS teknolojisi
Arka aydınlatma teknolojisi W-LED
Panel ölçüsü 31.5 inç / 80.1 cm
Görüntü oranı 16:9
Optimum çözünürlük 2560 x 1440 @ 60Hz
Etkili görüntüleme alanı 698.11 (H) x 392.69 (V)
Görüntüleme açısı 178° (H) / 178° (V), @ C/R > 10
Parlaklık 450 cd/m²
Renk sayısı 1.07 milyar
Renk gamı %99 Adobe RGB (CIE 1973); HDR400
SmartContrast 50,000,000 :1
USB Bağlantısı USB-C (kaynakta), USB 3.0×2 (çıkışta, hızlı şarjlı)
Bağlantı ·         Sinyal Girişi: VGA (Analog ), DisplayPort 1.2, HDMI 2.0 x 1, USB-C (DP Alt modu, PD, veri)

·         Sync Girişi: Ayrı Sync, Sync yeşil

·         Ses (Giriş/ Çıkış): PC ses girişi, Kulaklık çıkışı

·         RJ45

Kullanım kolaylığı ·         Dahili hoparlörler: 3 Vat x 2

·         SmartImage, Giriş, Parlaklık Menüsü, Güç Açık/ Kapalı

·         Kontrol Yazılımı: Smart Control

·         Kensington kilidi, VESA montajı (100 x 100 mm)

·         Tak & Çalıştır Uygunluğu: DDC/CI, Mac OS X, sRGB, Windows 10 / 8.1 / 8 / 7

Ayak ·         Yükseklik ayarı: 180 mm

·         Pivot: 90 derece

·         Sağa soöa dönme: -170/170 derece

·         Eğilme: -5/20 derece

Sürdürülebilirlik ·         Çevre ve enerji: EnergyStar 7.0, EPEAT Gold, RoHS

·         Geri dönüşümlü ambalaj malzemesi: % 100

·         Tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik: % 65

·         Spesifik Maddeler: PVC / BFR içermeyen kasa, Cıva içermez, Kurşun içermez

Yasal uygunluk ve standartlar Düzenleyici Makam Onayları: CE İşareti, FCC B Sınıfı,
VCCI, RDM, BSMI, ICES-003, J-MOSS, cETLus, EPA, PSB, CU-EAC, SEMKO, SASO, KUCAS, UKRAINIAN, PSE, CECP, WEEE, TUV Ergo, TUV/GS
Kasa ·         Ön çerçeve, arka kapak ve ayak: Siyah

·         Yüzey: Dokulu

Kutuda neler var ·         Ayaklı bir monitor

·         Kablolar: D-Sub kablosu, DP cable, HDMI kablosu, USB-C to USB-C kablosu, USB-C’den  USB-A’ya çevirme kablosu, Güç kablosu, Ses kablosu

·         Kullanıcı Belgeleri

 

Kategoriler
Teknoloji

Google enerjisinin tamamını kendi üretiyor

Google yenilenebilir enerji alanına yatırımlar yapmaya devam ediyor. 2010 yılından itibaren yenilenebilir enerji alanına yatırım yapan Google, artık tüm enerjisini kendi üretiyor.

Google tarafından yapılan açıklamaya göre 3 rüzgar enerjisinin ürettiği türbinini ve elektriğini satın aldı. Google tarafından satın alınan bu türbinler ile birlikte toplamda 3GW enerji üretim kapasitesine ulaşıldı. Google bu alanda 2010 yılında yatırım yapmaya başlamıştı. Toplamda 3,5 milyar dolarlık yatırım yapan firma artık kendi enerjisini karşılayacak kapasiteye ulaştı.

Genel olarak bakıldığında Google’ın 20 projesi bulunuyor. Bu projelerden ise Google tarafından tüketilen elektiriğin %90’ı sağlanmış oluyor. Geriye kalan %10 luk kısım ise güneş enerjisinden sağlanıyor. Google bu konuda en çok yatırım yapan şirketlerin başında gelirken, ikinci sırada ise Amazon bulunuyor. Bu alanda yatırım yapan diğer firmalar ise Microsoft ve Facebook. Apple ise bu konuda bir hayli geri kalmış durumda.

kaynak https://www.donanimhaber.com/alternatif-enerji/haberleri/Google-artik-enerjisini-100-olarak-gunesten-ve-ruzgardan-sagliyor.htm

Kategoriler
Teknoloji

Armut Türkiye’nin taşınma haritasını çıkardı

Online hizmet alanında Türkiye’de sektör lideri olan Armut’un evden eve nakliye alanında özelleşmiş yeni girişimi “Rahat Taşın”, kapsamı ile bir ilk olan “Türkiye Taşınma Dosyası” adlı raporu ile Türkiye’nin taşınma haritasını çıkardı. Rapora göre en çok taşınma yazın gerçekleşirken, taşınma fiyatlarının en ucuz olduğu ay Aralık olarak öne çıkıyor. En çok taşınma hareketliliğinin yaşandığı il olan İstanbul’da 3. köprü etrafındaki ilçelerin popülerliği artıyor. Şehirlerarası taşınmalar incelendiğinde ise İstanbulluların en çok sahil şeridine göç ettiği ortaya çıkıyor.

Online hizmet sektörünün lideri Armut.com’un evden eve nakliye alanında özelleşmiş yeni girişimi “Rahat Taşın”, Türkiye’deki taşınma hareketliliğini gösteren “Türkiye Taşınma Dosyası” adlı raporu yayımladı. Kapsamı ile bir ilk olan ve 01.10.2016 – 30.09.2017 tarihleri arasında gerçekleşen 151.079 taşınma talebinin incelenmesiyle oluşan raporda; taşınma maliyetleri, taşınma hareketliliğinin yoğun olduğu il ve ilçeler ile taşınma alışkanlıklarımızla ilgili ilginç sonuçlar yer alıyor.

En Çok Yazın Taşınıyoruz

Mevsimsel dalgalanmaların taşınma hareketliliğini gözle görülür şekilde etkilediğini ortaya çıkaran rapora göre; kış ayları, soğuk havanın da etkisiyle sektörün en durgun dönemiyken, baharda başlayan canlanma, yaz döneminde, okulların kapanması ve memur tayinleriyle zirve noktasına ulaşıyor. Türkiye genelinde gerçekleşen tüm taşınma taleplerine bakıldığında toplam faaliyetlerin üçte biri İstanbul’da gerçekleşirken, İstanbul’u Ankara, İzmir ve Bursa takip ediyor. Ülke nüfusumuzun %30’dan fazlasının yaşadığı 3 büyük ilimiz ülke genelindeki taşınma hacminin %58’ini oluşturuyor. Büyüklükler ise nüfusla doğru orantılı sıralanıyor. En büyük payı %35 ile İstanbul alırken, %15 ile Ankara’yı %8 ile İzmir takip ediyor.
Taşınma Fiyatları İstanbul’da Daha Yüksek

3 büyük ilde ev büyüklüğüne göre şehir içi taşınma maliyetlerini inceledikten sonra ulaşılan ortalama fiyatları değerlendiren rapora göre; taşınma ücretleri Ankara’da daha ucuz iken, en çok taşınma hareketliliğinin yaşandığı İstanbul’da hem şehir büyüklüğü hem de köprü geçme maliyetlerinden dolayı Türkiye’nin en pahalı taşınmaları gerçekleşiyor. Ortalama taşınma bedellerinin; 1+1 bir evin için İstanbul’da 779 TL, İzmir’de 673 TL iken, Ankara’da 620 TL; 2+1 bir evin için İstanbul’da 1.070 TL, İzmir’de 921 TL iken, Ankara’da 846 TL; 3+1 bir ev için İstanbul’da 1.445 TL, İzmir’de 1109 TL iken, Ankara’da 983 TL olduğu görülüyor.

Sahil Şeridine Kaçıyoruz

Rahat Taşın’ın raporuna göre İstanbullular şehirlerarası taşınmalarda en çok kıyı şeridini tercih ediyor. Bu bölgede en çok tercih edilen yer Bodrum olarak kaşımıza çıkıyor. İstanbulluların en çok tercih ettiği iller arasında İzmir, Ankara, Muğla ve Antalya yer alıyor. En çok İstanbul’a göç veren iller ise eğitim ve kurumsal iş fırsatları gibi nedenlerle Ankara ve İzmir olarak öne çıkıyor. Bunu Kocaeli, Bursa ve Antalya takip ediyor. Ankaralılar İstanbul’da en çok Küçükçekmece’ye taşınırken, İzmirliler Kadıköy’ü tercih ediyor.

Üçüncü köprü etrafındaki talepler arttı

Rapora göre İstanbul’da son 1 yılda üçüncü köprünün etrafındaki talepler %54 artış gösterdi. Bu bölgede en çok talep gören ilçe Arnavutköy iken ikinci sırada Sultangazi, üçüncü sırada ise Başakşehir yer alıyor. Bunları Sancaktepe ve Çekmeköy takip ediyor.

Ankara’da Batıkent ve Etimesgut Hızla Gelişiyor

Rahat Taşın raporuna göre Ankara’da Batıkent ve Etimesgut hızlı bir şekilde gelişiyor. Ancak bu bölgelerdeki binalarda asansörler taşınma için kullanılamadığından taşınmalar genelde modüler asansörlerle gerçekleştiriliyor. Ankaralıların şehirlerarası taşınma tercihleri incelendiğinde ilk sırada İstanbul yer alıyor. İstanbul’u sırasıyla İzmir, Antalya, Muğla ve Bursa takip ediyor. Taşınma taleplerine göre Ankara’ya evini taşıyarak en çok gelenler ise İstanbullular. Taleplerin önemli bir kısmının devlet çalışanları tayinlerinden kaynaklandığını söylemek mümkün. Ankara’ya en çok göç veren ikinci il İzmir iken, bunu Antalya, Kocaeli ve Bursa takip ediyor.

İzmir’in En Popüler İlçesi Karşıyaka

Taşınma talepleri incelendiğinde İzmir’in en popüler ilçesi olarak Karşıyaka öne çıkıyor. Onu sırasıyla Bornova, Buca, Karabağlar ve Konak takip ediyor. İzmir’den taşınanların ilk tercihi İstanbul. Sonrasında Ankara ve Muğla yoğun olarak İzmirlilerin tercih ettiği diğer iller. Taşınma taleplerine göre İzmir’e evini taşıyarak gelenlerin yine büyük çoğunluğunu İstanbullular oluşturuyor. Bunu Ankara, Kocaeli ve Antalya takip ediyor.

Aralık’ta Taşınmak Daha Ucuz

Türkiye’de şehir içi ortalama taşınma mesafesi 8 km iken, şehirlerarasında bu mesafe 472 km oluyor. Türkiye genelinde taşınma fiyatlarının en uygun olduğu ayın Aralık olduğunu ortaya çıkaran rapora göre bunu, Şubat ve Mart ayları da takip ediyor. En çok taşınma gerçekleşen gün Cumartesi iken, yine en çok Temmuz, Haziran ve Ağustos aylarında taşındığımız ortaya çıkıyor.

Özel Eşyalarımızı Kendimiz Paketlemek İstiyoruz

Taşınma alışkanlıklarımızı da gün yüzüne çıkaran Türkiye Taşınma Dosyası’na göre; ev taşıma talebinde bulunanların %53’ü sadece beyaz eşya ve mobilyasının nakliyeciler tarafından paketlenmesini, geri kalan eşyalarını kendileri paketlemek istediğini belirtiyor. Paketlemenin tamamını kendim yaparım diyenlerin oranı %25. Türkiye Taşınma Dosyası raporunda taşınma taleplerindeki ilginç isteklere de yer veriliyor. Buna göre geçtiğimiz yıl; 913 Çeyiz, 84 Akvaryum, 240 Koşu Bandı, 4 Bilardo Masası, 22 Tekne, 268 Piyano, 422 Kasa taşınmak istendi.

Kategoriler
Teknoloji

Karbondioksit yakıt olarak kullanılabilecek

Bilim insanları enerji alanında araştırmalar yapmaya  devam ediyor. Massachusetts Institute of Technology üniversitesinde çalışmalar yapan bilim insanları önemli bir buluşa imza attılar.

Dünyanın önemli teknik üniversitelerinden biri olan MIT yani Massachusetts Institute of Technology Üniversitesi karbondioksitin yakıt olarak kullanılmasını mümkün kılan bir metot geliştirdiler. Böylece dev fabrikalardan salınan karbondioksit gazlarının depolanarak yakıt olarak kullanılması amaçlandı. Böylelikle doğaya salınan emisyonda azalma gösterecek.

Massachusetts Institute of Technology Üniversitesi tarafından geliştirilen yöntemle depolanan karbondioksit öncelikle otomobil, kamyon ve uçaklarda yakıt olarak kullanılabilecek. Geliştirilen yöntemde bir zar tabanlı sistem bulunuyor. Bu sistem oksijeni geçirirken karbondioksitin geçmesini engelliyor. Böylelikle yakıt elde edilmesi mümkün oluyor. Ayrıca karbonmonoksit tek başına yakıt olarak kullanılabildiği gibi su veya hidrojen ile karıştırılarak hidrokarbon yakıta da dönüştürülebiliyor.

Bilim insanları tarafından geliştirilen bu yöntem eğer daha da geliştirilerek kullanıma sunulursa enerji sektöründe fark yaratacaktır.

kaynak : https://futurism.com/carbon-emissions-mit/

Kategoriler
Teknoloji

Bursa Endüstri Zirvesi 30 Kasım’da gerçekleşecek

Metal ve saç işleme teknolojileri, kalıp yan sanayi ve otomasyon sektörlerinin Marmara Bölgesi’ndeki en büyük buluşması Bursa Endüstri Zirvesi, 30 Kasım -3 Aralık tarihleri arasında Bursa’da gerçekleşecek. Fuarların, bölge ekonomisinin canlandırmasına yapacağı katkının yanı sıra sektörün gelişimi için 250 milyon dolarlık iş hacmi sağlaması hedefliyor.

Metal ve saç işleme teknolojileri, kalıp yan sanayi ve otomasyon sektörlerinin Marmara Bölgesi’ndeki en büyük buluşması Bursa Endüstri Zirvesi’nin tüm detayları, 29 Kasım Çarşamba günü Bursa Almira Hotel’de gerçekleştirilen basın toplantısında kamuoyuna açıklandı. Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MIB) işbirliğiyle, Prestij Yayıncılık Ltd. Şti, T.C. Ekonomi Bakanlığı, KOSGEB ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin değerli destekleri alınarak düzenlenen zirve, son teknoloji kullanılarak geliştirilen inovasyon harikası ürünlerin yer alacağı global bir buluşma noktası olmasıyla da sektör profesyonellerinin ajandasında ilk sırada yer alıyor.

‘Fuarlar Kenti’ olma özelliği taşıyan Bursa’da 30 Kasım -3 Aralık tarihleri arasında 40 binin üzerinde profesyoneli aynı çatı altında buluşturacak olan fuarlar; ülkemize 250 milyon dolarlık iş hacmi sağlamayı hedefliyor. Bursa Metal İşleme Teknolojileri Fuarı, Bursa Sac İşleme Teknolojileri Fuarı, Kalıp Avrasya Fuarı ve Otomasyon Fuarı’nın eş zamanlı olarak düzenlendiği Bursa Endüstri Zirvesi, 4 gün boyunca sektörün nabzını tutarak 7 ayrı salonda toplam 40 bin m2 kapalı alanda, 25 Ülkeden 410 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile gerçekleştirilecek. Sektörün yeni pazarlara ulaşmasında da önemli bir köprü olan Bursa Endüstri Zirvesi, her yıl düzenlenen birbirinden spesifik programlarla da gündem yönetimini üstlendiği gibi Türkiye’de var olan endüstrilerin dünya pazarında söz sahibi olması için önemli bir görev üstleniyor. Sanayinin gelişimine yön veren sektörleri aynı çatı altında bir araya getirerek, son teknoloji ürünleri ziyaretçilerle buluşturarak her yıl yüzde 10’dan fazla büyüme ile hazırlanan Bursa Endüstri Zirvesi; metal – sac işleme teknolojilerinden kalıp yan sanayisine, makine otomasyonuna kadar geniş ürün grubu ile dikkatleri bu yıl da üzerine çekmeye hazırlanıyor.

“Fuar sayesinde gerçekleşen ticari faaliyetler ülkemizin üretim ve ihracatına önemli katkılarda bulunuyor”
Toplantı kapsamında basın mensuplarına açıklamada bulunan Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Sektörün en başarılı organizasyonları arasında yer alan ve yıllardır ara vermeden düzenlenen Bursa Endüstri Zirvesi’nde metal ve saç işleme teknolojileri, kalıp yan sanayi ve otomasyon sektörlerinin tüm paydaşlarını tek çatı altında bir araya getiriyor. Fuar sayesinde gerçekleşen ticari faaliyetler ülkemizin üretim ve ihracatına önemli katkılarda bulunuyor. Bursa Endüstri Zirvesi, ülkemizin en büyük 3 fuarından birisi. Öte yandan zirvede ülkemizin en büyük üretici firmaları ve dev markaları yer alırken katılımcıların yüzde 60’ının üretici firma olması bizim için çok kıymetli. Ayrıca zirve, Ar-Ge destekli inovasyon harikası ürünlere ev sahipliği yapmanın ötesinde makine, uzay havacılık ve savunma, kompozit ve raylı sistemler sektörünün Ur-Ge projeleri ile 60 ülkeden 1100’i aşkın iş insanını Bursalı firmalarla buluşturacak. Bu bizim ihracat hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir parametre” dedi.

Gülener: 400’den Fazla Katılımcı firma ile gerçekleşecek
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Gülener’de Bursa Metal İşleme Teknolojileri Fuarı, Bursa Sac İşleme Fuarı, Kalıp Avrasya 2017 ve Bursa Otomasyon Fuarı’nı aynı çatı altında buluşturan 2017 Bursa Endüstri Zirvesi’nin 7 ayrı salonda ziyaretçilerini ağırlayacağını söyledi. 410 katılımcı ile gerçekleştirilecek olan fuarda, stant açan firmaların büyük bir kısmının Bursalı firmalardan oluştuğunu belirten Gülener, “Sektörün önemli markalarının yeni teknolojilerini ve ürünlerini sergileyeceği Bursa Endüstri Zirvesi 2017, endüstri liderlerini tek bir platformda topluyor. Yurt içinden ve yurt dışından önemli ziyaretçi ve yatırımcıları çekecek zirvede, katılımcı firmalarla yabancı firmaların temsilcileri arasında ikili iş görüşmeleri yapılacak. Aynı zamanda zirvenin, Bursa’nın turizmine ve ticaretine de ayrı bir güç katacağına inanıyoruz” diye açıkladı.

“Fuarların olduğu kentlerde her sektör canlanır”
BTSO’nun 10 ayrı Ur-Ge projesi ile Bursa iş dünyası temsilcilerine uluslararası alanda rekabet gücü kazandırmayı amaçladıklarını aktaran Gülener, söz konusu projeler kapsamında gerek yurt dışı B2B görüşmeleri gerekse yurt içi alım heyeti organizasyonları gerçekleştirdiklerini belirtti. Gülener, “Fuarların olduğu kentlerde her sektör canlanır. BTSO olarak da Endüstri Zirvesi kapsamında ilk alım heyeti organizasyonumuzu gerçekleştiriyoruz. Firmalarımızın zirve kapsamında yapacakları görüşmelerde yine çok önemli işbirliklerine imza atacaklarına ve Bursa’nın ihracatına önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Bursa ekonomimizin yeni ivmeler kazanması adına hayata geçirdiğimiz projelere desteklerinden ötürü Ekonomi Bakanlığı’mıza teşekkürlerimi sunuyorum.”

Türker: Milli üretim milli güç sloganımız
175 üyesiyle faaliyetlerini devam ettiren Türkiye’nin en güçlü ve eski kuruluşlardan biri olarak Bursa Endüstri Zirvesini destekliklerini söyleyen Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Genel Sekreteri Nail Türker, makine imalatının bir ülkenin ekonomisi için çok önemli bir parametre olduğunu söyledi. Makinenin hayatımızın her alanında olduğunun altını çizen Türker, “Aslına bakarsanız makine konforumuzun en önemli faktörlerinden biridir. Sürekli gelişim gösteren ve her zaman katma değerini arttıran bir sanayi koludur. Bu sanayi kolunun en önemli dallarından biri de takım tezgahları ve otomasyondur. Otomasyon ciddi şekilde hayatımıza girmiş ve etkisini arttırarak devam ettirmektedir. Son yıllarda insanların bir takım basit üretim işlerinden çıkarılması gündemdedir. Amaç productaktivite dediğimiz mevhumu ve verimliliği arttırmaktır. Bu fuar sürecinde katılımcılar ürünleriyle geldikleri noktaları ve gidilebilecek noktaları bize gösterecekler. Birlik olarak her zaman yerli imalata önem veriyoruz. Yerli imalatımızın teknolojik olarak da çok daha yüksek seviyelerde olması gerektiğini düşünüyoruz. Milli üretim milli güç sloganımız. Yerli üretim yapmazsak güçlü olamayacağız. İnsan kaynağının katma değerini arttırmamız lazım. Ve bunu mümkün olduğunca tabana yaymamız lazım. Ayrıca devlet desteği ve teknolojinin geliştirilmesi konusundaki devlet teşviklerini de destekliyoruz. Milli imalatın desteklenmesi ve korunması yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Devletimize gösterdiği bu desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz. “

“Bursa Endüstri Zirvesi ihtisas fuarlar arasında stratejik bir konuma sahip”
Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, “’Makina üreten makinalar’ olarak tabir edilen ve üretimin yapı taşı olan takım tezgahları sektörünü, TİAD olarak 25 yıldır temsil ediyoruz. Bu doğrultuda, üretim sanayimizin gücüne güç katan ihtisas fuarlarımızın desteklenmesi ve gelişmesi konusunda da sayısız çalışmaya imza attık. Bursa Endüstri Zirvesi bu ihtisas fuarları arasında stratejik bir konuma sahip. Zira Bursa, kalıpçılık, tekstil gibi imalat sektörlerinin yanı sıra takım tezgahlarının yüzde 60 gibi ağırlıklı olarak kullanıldığı otomotiv sektörünün de kalbi niteliğindeki bir bölge. Ayrıca, TİAD’ın imalatçı üyelerinin çoğunluğu da ileri teknolojiyi özümsemiş, adı ‘sanayi’ ile özdeşleşen bu şehirde yer almaktadır. Bursa Endüstri Zirvesi’nin TİAD için her zaman ayrıcalığı bulunacaktır. İhtisas fuarları arasında stratejik öneme sahip olan Bursa Endüstri Zirvesi, küresel pazarda büyük başarılar elde etmiş ve markalaşmış firmaların, Bursalı sanayicilerin ve sektörün buluşma noktası olmuştur. Bursa sanayisi, dünyadaki değişen teknolojiyi takip ederek kendilerini geliştiren ve müthiş uygulamalar gerçekleştiren bir yapı içerisindedir. TİAD olarak, edindiği ‘vizyon sahibi sanayi şehri’ kimliğinin sürekliliği için Bursa’daki endüstriyel aktivitelerin ilgili takipçisiyiz” diye açıkladı.

Anıl: Dünya kalıp üretiminde yüzde 3 pay sahibiyiz
Prestij Yayıncılık Genel Müdürü Kenan Anıl ise, “2005 yılından beri TÜYAP firmasıyla birlikte Bursa’da Kalıp Avrasya Fuarı’nı gerçekleştiriyoruz. 2000 yılında Kalıp Dünyası Dergisi’ni çıkarmaya başladık. 2002 yılında UKUB birliğinin kuruluş aşamasından beri birlikte hareket ettik. Dünyanın birçok ülkesinde kalıp sektörü önemli bir yer alırken ülkemizde katma değeri yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Şu anki yönetimin yoğun çalışmaları sonunda ihraç edilen kalıplar işlenmiş demir olarak değil uluslararası normlara göre numaralandırılmaya gidildi. Böylece ihracat kaleminde kalıbın değeri daha da yükselecek. Dünya kalıp üretiminde yüzde 3 payını ancak alabiliyoruz. Şu anki üretimimizde ful kapasiteyle çalışıyor. Öte yandan ülkemiz için asıl mesele markalaşamamak. Biz Avrupa’nın veya Amerika’nın yan sanayisi mantığından çıkıp tasarımıyla üretimiyle 100 yüz yerli malı üretmenin zamanı geldiğine inanıyorum” dedi.

Kategoriler
Teknoloji

AGON destanı: İlk savaş çağrısından bir sonraki oyun planına

Kökeni Eski Yunanca’dan gelen AGON, rekabet, çatışma ve karşıtlığı temsil ediyor. Özellikle oyunculara yönelik bu monitor serisi, bu gözüpek ad ile, bir çarpışma alanı kuruyor. AGON serisi, birinci sınıf özellikleri, yenilikçi teknolojileri ve cazip fiyatları ile hem zevk için hem de rekabet amaçlı oyun oynayanların sevgisini ve beğenisini kazandı. 24 inç ile 35 inç arası geniş bir yelpazede değişen ekran seçenekleri, düz ya da kavisli ekranları ve yüksek yenileme hızları ile AGON monitörleri, GPU tercihi ne olursa olsun pek çok oyuncunun masasında yer fethetmeyi başardı.

AGON – Açılış Hareketleri
AOC, birinci sınıf oyun monitörü serisi AGON’un piyasaya çıkacağını ilk kez 2016 yılının Mart ayında duyurdu ve ilk olarak AG271QX modelini sundu. Geleceğe karşı dayanıklı 27 inçlik bu model, daha fazla ayrıntı için 1440p çözünürlükte hızlı bir TN paneline, 144 Hz’lik yenileme hızına, 1 ms’lik tepki süresine, ve herhangi bir tutukluk ya da kırılma olmadan akıcı, pürüzsüz bir oynanabilirlik sağlayan FreeSync desteğine sahip. AG271QX modeli ödülleri çabucak toplarken G-SYNC’e sahip, 24 inç ölçüsündeki benzer özelliklere sahip kuzenleri de 2016’nın devamında raflardaki yerini aldı.

Daha sonra 2017 yılının Ocak ayında, rekabetçi FPS oyuncularının dört gözle beklediği model piyasaya çıktı – AOC AG251FZ. Piyasadaki en hızlı paneli kullanan, 240 Hz yenileme hızına sahip bu model, hız dolu oyunlarda en akıcı hareketi sunmak için minimal girdi gecikmesine sahip ve hareket bulanıklığını ortadan kaldırıyor. AG251FZ modeli, Team Liquid de dahil olmak üzere pek çok e-spor oyuncusunun tercihi haline gelerek rekabetçi oyun monitörlerinin çıtasını belirliyor ve e-spor etkinliklerinde sayısız kez ilgi odağı oldu. FreeSync desteği, 1 ms’lik tepki süresi ve Full HD çözünürlüklü TN paneli ile, AG251FZ modeli savaşırken istenen rekabet avantajını sağlıyor. Üstelik olağanüstü başarısından sonra, 2017 yılının ağustos ayında AOC bir de G-SYNC türünü – AG251FG modelini piyasaya çıkardı.

Kavisin ötesinde
2016 yılının kış aylarından beri, kavisli ultra geniş AGON modelleri AG352UCG ve AG352QCX ile, gerçekliğe hiç olmadığı kadar yaklaşan sanal dünyaların keyfini çıkarıyoruz. 35 inçlik ölçüleri ve 2000 mm’lik kavis yarıçapları ile, bu modellerin bize eğlence getireceği kesin. Bu modellerin VA panelleri 21:9 görüntü oranına, 2000:1 kontrasta ve tutukluk ya da kırılma olmaması için G-SYNC ya da FreeSync’e sahip. Daha sonra ise, kavisli modeller ürün grubu aşina olduğumuz 16:9 oranındaki modellerle genişletildi: AG322QCX (1440p çözünürlükte 32 inç) ve AG272FCX (1080p çözünürlükte 27 inç). 3 taraftan çerçevesiz tasarıma sahip bu şık monitörlerin 1800 mm’lik daha da küçük bir kavis yarıçapı var. Böylece tam anlamıyla sürükleyiciliği ve FreeSync desteği sayesinde de tutukluk yapmayan bir oynanabilirliği garantiliyor.

Bütün AGON modelleri, gözlerdeki ve bedendeki yorgunluğu azaltmak için ayarlanabilir ergonomik ayaklar, çeşitli oyun modları, stereo hoparlörler, Gölge Kontrolü ve Düşük Girdi Gecikmesi modları, Flicker-Free (Titreşimsiz) ve Düşük Mavi Işık teknolojileri ile donatıldı.

Şu ana kadarki 11 model ve gelecekte çıkacak pek çok daha fazla yenilik ile AOC, gerçekten kendisini oyun sektöründe önde gelen adlardan biri olarak konumlandırmayı başardı. Şimdiye kadar Avrupa çapında AGON monitörleri hakkında 480’den fazla değerlendirme yayımlandı.

E-sporu daha da ileriye taşıyor
AGON ekranları, aralarında DreamHack, the Intel Extreme Masters, Dotapit ve Insomnia’nın da bulunduğu 80’den fazla üst düzey e-spor etkinliğinde hizmet sundu. E-spor disiplinlerinin tüm yelpazesinde – hem hız dolu MOBA (Çevrim içi Çok Oyunculu Savaş Arenası) ve FPS (Birincil Ekrandan Vuruş) şampiyonalarında hem de yarış simulasyonlarında ya da dövüş oyunlarında – profesyoneller kadar hayranlar tarafından da kullanılıyorlar. Böylece rekabetçi şampiyonalarda oyunculara en iyi performansı sunarak avantaj sağlıyorlar.

Gelecek manevraları
gamescom 2017 sırasında AOC, sadece 0.5 ms’lik ultra hızlı tepki süresine sahip monitörlerine ek olarak, en yeni ultra yüksek çözünürlükler, 144 Hz ya da daha yüksek yenileme hızları ve HDR (High Dynamic Range- Yüksek Dinamik Aralık) desteği sunan en yeni AGON³ monitörlerinin piyasaya çıktığını duyurdu. HDR, olağanüstü bir parlaklık sağlıyor ve renkleri de muhteşem bir kontrast ile sunuyor. 0.5 ms’lik tepki süresine sahip en hızlı bu monitörler sayesinde, saniyenin binde birinin bir bölümünün bile önemli olduğu yerlerde oyuncuların ivmelerini korumalarını sağlayarak onların, başarılarını engelleyebilecek herhangi bir ayrıntıyı kaçırmamalarını sağlıyor.

Sadece 0.5 ms’lik tepki süresi ile yıldırım hızındaki modellerden biri olan AG273QCX 144 Hz’de 27 inçlik kavisli bir TN paneli ile donatılacak ve QHD (1440p) çözünürlüğe ve AMD’nin HDR’li FreeSync2’sine sahip olacak. Geniş bir renk gamı desteği ile, bu model TN panellerindeki en iyi renk reprodüksiyonlarından birine sahip olacak. Bu modelin G-SYNC ile donatılmış kardeşi AG273QCG de benzer özelliklere sahip. Onun HDR’ı bulunmuyor ama onun yerine 165 Hz’de daha yüksek yenileme oranı ve HDR’li FreeSync2 yerine de G-SYNC desteği bulunuyor.

2018’de piyasaya çıkması planlanan bu AGON³ modelleri ile AOC, oyunculara engel olan dış faktörleri ortadan kaldırıp gerçek yeteneğin ışıldamasına izin vererek, bir kez daha en son yenilikçi teknolojileri oyunculara sunma sözünü yerine getiriyor.

Kategoriler
Teknoloji

Workup girişimcilik programı ilk mezunlarını verdi

Workup, İş Bankası’nın desteği ile girişimciliğin en önemli merkezlerinden Kolektif House Levent bünyesinde Ömer Erkmen’in baş mentorluğu ve hali hazırda girişimlere yatırımlar yapan ve hızlandırıcı destekler veren Hackquarters ekibinin koordinasyonu ile yürütülüyor. Program, teknolojik iş fikri ya da erken aşama girişimi olan girişimcileri ihtiyaç duydukları alanda destekleyerek iş fikirlerini geliştirmeye ve işlerini büyütmelerine yardımcı oluyor.
Workup programının ana destekçisi İş Bankası, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ihtiyaç duyulan teknoloji odaklı iş yapış biçimlerinin yaygınlaşmasına ve katma değerli dijital iş modellerinin hayata geçebilmesine destek olmayı amaçlıyor.

Programın ilk mezunları olan 9 farklı girişim, Kolektif House Levent’te gerçekleştirilen Demo Day etkinliğinde ekosistem partnerleri ile bir araya gelerek, girişimlerini anlattılar. Programdan mezun olan girişimler ilk 1 ayı deneme, toplamda 6 ay süresince alanında uzman kişiler ve banka yöneticilerinden düzenli şekilde mentorluk desteği aldılar. Girişimler bu süre boyunca; iş fikri geliştirme, yalın girişimcilik metotları, araştırma ve müşteri geliştirme, ekip kurma ve yönetme, hukuk, finans ve muhasebe, sunum teknikleri, satış ve pazarlama, devlet hibeleri ve teknik konularda ücretsiz danışmanlık hizmetine eriştiler. Girişimler, aynı zamanda birer Kolektif House üyesi olduğu için, Kolektif House’un sunduğu tüm etkinliklere katılım, ayrıcalıklardan yararlanma ve networking yapma fırsatına da sahip oldu. Bunların yanında İş Bankası ve iştirakleri ile iş birliği yapma, müşteri ve geniş iş ortağı ağına erişim imkânına da kavuştular.

Girişimcilerin istek ve ihtiyaçlarına göre sürekli gelişen ve şekillenen programda, teknoloji şirketleri yöneticileri ve başarılı startup kurucuları misafir eğitmen olarak ağırlandı ve ilham etkinlikleri gerçekleştirildi. Pazartesi günleri tüm ekiplerin bir araya geldiği genel gelişim toplantısı, haftada bir düzenlenen War Game (ekiplerin birbirleriyle girişimleri üzerine fikir paylaştığı seanslar) ve Happy Hour’lar ile birlikte hem eğitici hem de eğlendirici zaman geçirildi. Aynı zamanda girişimlerin tasarım, içerik, sosyal medya yönetimi ve yazılım konularındaki ihtiyaçlarına destek olabilmek adına stajyer üniversite öğrencileri de Workup programına dâhil edildi.

Girişimci ekosistemi oyuncularıyla daha yakından çalışılmalı

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, Workup Demo Day etkinliğinde yaptığı konuşmada, dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, dijitalleşmenin sonuçları arasında yer alan paylaşım ve platform ekonomilerine dikkat çekti. Sezen konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün dijitalleşme ile birlikte ortaya çıkan yeni iş modelleri rekabeti hızlandırıyor. Rekabete yeni oyuncular da dâhil oluyor. Böyle bir ortamda şartlar daha çok işbirliği fırsatı doğuruyor. Dijitalleşme ile birlikte iş yapma şekilleri de değişiyor. ‘Her şeyi kendim yapacağım’ dönemi çoktan bitti. Girişimci ekosistemi oyuncularıyla daha yakın çalışılması gerekiyor. Hem dijital çağa ayak uydurmak hem de kuruluş misyonumuza uygun olarak olağan bankacılık faaliyetleri yanında girişimleri desteklemek amacıyla Kolektif House’dayız. Girişimlere yatırımları sadece sermaye katkısı olarak görmüyoruz. Onlara alt yapı sağlayarak, bankamız müşterilerine yönelik ortak kampanyalar tasarlayarak kendilerini hedef müşteri kitlelerine duyurmalarına yardım ediyoruz. Bu tür ortak çalışmalar ile girişimcilerin büyümelerini destekleyebileceğimizi gördük ve bunu sürdüreceğiz. Öte yandan girişimcilerin sermaye desteğine de ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. 2018 yılının bu işler açısından daha hareketli olacağını şimdiden söyleyebilirim. Girişim sermayesi yatırım fonları, kitlesel fonlama gibi çeşitli araçlar 2018’den itibaren daha çok gündemimizde olacak.”

Workup Girişimcilik Programı’nın ilk mezunları olan 9 girişime ilişkin bilgiler şöyle;

Boostfy: Instagram kullanıcıları için ‘like’ temelli ve SaaS (Software as a Service) modelli büyüme aracı. Program öncesindeki gelirlerinin yaklaşık 12 kat fazlasına ulaşmış durumda. Tüm dünyadan müşterilerini artırmaya devam ediyor. Ekibi büyüttüler ve yeni ürünler çıkarmak üzere çalışmalar yapıyorlar.

Banamama: Evcil hayvan besleyenler için online mama & bakım ürünleri abonelik servisi ve yaşam platformu. İş Bankası kredi kartı sahiplerine özel kampanyanın da etkisiyle 21 farklı şehirden müşteri sayıları 2 katını aştı. Hayvan severlerin topluluklarına dahil olabilmesi için yeni çözümler denemeye devam ediyorlar. Askidamama.co adlı mama bağışı yapılabilen platformu hayata geçirdiler. Bu süreç içerisinde hem Google Launchpad’e katıldılar hem de Seedstarsworld İstanbul’da yer aldılar.

E-kira: Ev sahibi ve kiracıları arasındaki ilişkiyi düzenleyen ilk platform. Kiraların kredi kartı ile ödenebilmesini sağlıyor. Ürününü geliştirerek aidat ödemesi yapılabilecek hale gelen platform, yakın zamanda kira hesaplamaları, emlak vergisi gibi ev sahiplerinin ihtiyaç duyduğu özellikleri de kullanabilecekleri bir mobil uygulamayı hayata geçirecekler. MasterCard ile entegrasyon sağlayan e-kira, Temmuz ayında gerçekleşen Startups.watch’un 2017 ikinci çeyrek etkinliğinde de sunum yaparak yatırımcılarla bir araya geldi.

Mangr: Kullanıcılarına sosyal çevresiyle kolay ve eğlenceli şekilde para transferi yaptıran mobil uygulama. Kullanıcıların servisi deneyimleyebileceği bir beta uygulaması çıktı. Wirecard ile entegrasyon anlaşması yapıldı ve ödeme alınabilmesi için işyerleri ile görüşmelere başladı.

Overstruct: Mimarlık ofislerinin mevcutta kullandıkları 2 boyutlu çizimlerin sanal gerçeklik ortamına taşınmasını otomatize eden platform. Yazılımın son hale getirilmesi için geliştirme yapıyorlar. Açık Beta için ürün hazır duruma getirilirken, bir yandan da ilgi duyan yatırımcılar ile görüşüyorlar.

Octovan: Nakliye ihtiyacı olan kullanıcılar ile taşıma belgeli ticari araç sahiplerini bir araya getiren platform. Mobil uygulamalarını çıkartarak ilk müşterilerine servis vermeye başladılar. İş modelinin çalışabileceğini gördükten sonra tüm planlarını kullanıcı sayısını artırmaya yönlendirdi ve Dekopasaj gibi kurumlarla B2B anlaşmalar yaptı. 130’a yakın taşıma yapıldı. Anadolu Sigorta ile işbirliği yaparak taşıma sigortası sunmaya başladı.

Stubridge: Üniversite öğrencileri için not paylaşımı sağlayan sosyal uygulama. Düzenli olarak aldıkları kullanıcı deneyimi ve ürün mentorluklarıyla birlikte uygulamalarını yenileyip iOS için yayınladılar. Okulların açılmasıyla birlikte kullanıcı sayılarını hızla artırdılar. Youth Store ve Canon işbirliği ile üniversitelerde ücretsiz not basımı sağlamak üzere anlaştılar.

Scode: Kurgulanmış senaryolarla yazılım öğrenimi sağlayan mobil uygulama. Yeni versiyonu ile hem Android hem de iOS için uygulama mağazasında yerini aldı. Toplamda 60 bini aşkın indirme sayısına ulaştı. İngilizce dil desteği için çalışmalar sürüyor. Üniversitelerle görüşmeler yapılıyor.

LittleSleeper: Ebeveynler için ağlatmadan bebek uyku eğitimi uygulaması. Android uygulaması mağazada yerini aldı, beta test ve tasarım geliştirmeleri devam ediyor.

Kategoriler
Teknoloji

Skoda’dan elektrikli araçlar geliyor

Skoda  CEO’su Bernhard Maier tarafından yapılan açıklamaya göre, 2025 yılına kadar elektrikli araçlarının satışa sunulacağını söyledi. Bernhard Maier farklı segmentlerde 5 farklı modelin çıkacağını belirtti.

Her geçen gün elektrikli araçların üretim haberleri gelmeye devam ediyor. Otomobil devlerinin bu alanda yarışı hız kesmeden devam ediyor. Önümüzde ki 5 yılda popüler hale gelmesi beklenen elektrikli araç üreticileri arasında Skoda dahil olacak.  Skoda’nın gelecek planlarını elektrikli araçlar üzerine yaptığı ve bu konuda birden fazla modelle piyasada söz sahibi olmaya çalışacağı biliniyordu.

Skoda  CEO’su Bernhard Maier’in yaptığı açıklamada Skoda sektörde 5 farklı segmentte elektrikli araçlar ile yer alacak. Açıklamaya göre ilk modelin ise üç yıldan kısa süre içinde çıkacağı belirtildi. Yeni elektrikli modelin Çek Cumhuriyeti’nde üretileceği açıklandı. Bernhard Maier açıklamasında  ” Volkswagen Grubu’nun Skoda iş gücüne olan güveni altını çiziyor. Bu, Skoda markası ve otomotiv bölgesi olarak Çek Cumhuriyeti’nin geleceği için önemli bir adım” dedi.

Skoda Hibrit Modeli Geliyor

Ayrıca yapılan açıklamaya göre 2019 yılında Skoda’nın bir yeni modeli daha çıkacak. Superb hibrit modeli ile piyasada yerini alacak olan Skoda daha sonra da tam elektrikli üreteceği araçlarını piyasaya sürecek.

https://www.donanimhaber.com/otomobil-teknolojileri/haberleri/Skoda-2025e-kadar-farkli-segmentlerde-bes-elektrikli-arac-cikaracak.htm

Kategoriler
Teknoloji

Bilgi Teknolojileri sektöründe erkek egemenliği devam ediyor

Dünyayı yıkıp geçen teknolojik gelişim, kadın-erkek eşitliğinde yerinde sayıyor. KPMG’nin Harvey Nash ile gerçekleştirdiği 2017 CIO Araştırması, teknoloji sektöründeki kadınların kariyerlerinde ilerleyemediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre sektördeki kadın lider oranı iki yıldır yüzde 9’da kaldı. Ancak BT yöneticisi kadın sayısı artmasa da bu görevi sürdüren kadınların maaşları artıyor. Araştırma, kadın CIO’ların erkeklerden daha fazla zam aldıklarına dikkat çekiyor.

Bilgi Teknolojileri sektöründe erkek egemenliği devam ediyor, teknoloji dünyası, kadın liderle arasındaki mesafeyi koruyor. Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG’nin, Harvey Nash ile birlikte bu yıl 19’uncu kez gerçekleştirdiği dünyanın en büyük BT liderliği araştırması, çok büyük bir hızla gelişen teknoloji dünyasındaki iş rollerinde kadın-erkek eşitliğinin ne durumda olduğunu da inceledi.

Bu yılki araştırma, BT liderliğinde kadınların hayli yavaş ilerlediğini ortaya koydu. Sektörde kadınların liderliğe yükselmesi durakladı. Şirketlerdeki kadın BT yöneticisi oranı geçen yılki gibi yüzde 9’da kaldı. Büyük işletmelerde bu oran yüzde 11’e kadar yükselse de daha küçük şirketlerde yüzde 8’e kadar düşüyor. Araştırmaya katılan şirket yöneticileri, çok hızlı değişen teknoloji sektöründe kadın lider konusunda yaşanan bu duraklamayı değerlendirdi. BT alanında insan kaynağı yetersizliğine dikkat çeken katılımcılar, şirketlerin nitelikli personel bulma ve onları koruma zorluklarını dile getirdi.

Kadın teknoloji lideri sayısının hayli düşük olmasına rağmen araştırmaya katılanların yüzde 44’ü, şirketlerindeki çeşitlilik oranından memnun olduklarını ifade etti. Yüzde 35’i orandan memnun olmadıklarını ve bunu geliştirecek planlamalar yaptıklarını belirtti. Sadece yüzde 21’lik kesim tablodan kesinlikle mutlu olmadıklarını söyledi.
Araştırmaya göre çeşitlilik programlarına erişim, işletmenin büyüklüğüne göre değişiyor. BT bütçesi 250 milyon dolardan fazla olan şirketlerde istihdam edilen teknoloji lideri kadın sayısı düşük bütçeli kuruluşlardakilerin neredeyse üç katı fazla.

Bu sonucu yorumlayan KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı, Şirket Ortağı Sinem Cantürk “Teknoloji odaklı kariyerde kadın oranı dünya genelinde artmıyor. Teknoloji sektöründe kadınlara karşı bir önyargı olduğundan söz edebiliriz. Nüfusun yarısının teknoloji sektöründe temsil edilmemesi çok anlaşılır bir durum değil. Bu gerçeğin farkına vararak yapılan girişimler, geleceğe dönük yatırımlar olsa da durum çabucak değişmiyor. Oysa sektörde az oranda temsil edilen kadınlar, bulundukları her görevde başarılarıyla konuşuluyor. Bu alanda önyargıları yıkmak, kilitleri kırmak gerekiyor. Türkiye teknoloji alanında kadın çalışan ve yönetici oranında pek çok ülkenin önünde yer alıyor. Birçok uluslararası teknoloji şirketi Türkiye ofislerinin liderlerini kadın yöneticiler arasından seçiyor ki bu ülkemiz açısından da son derece olumlu bir yaklaşım. Başka ülkelere örnek olması açısından Türkiye’deki bu başarılı uygulamaların daha da artması ve uluslararası arenada farkındalığın artırılması için öncülüğümüzü sürdürmemiz gerekiyor.” dedi.

Maaş artışı erkeklerden fazla

KPMG ve Harvey Nash’in araştırması, teknoloji sektöründeki başka bir gerçeği daha ortaya koydu. Sektördeki oranları yüzde 10’u bulmasa da kadın liderler maaş artışlarında erkeklerin önünde gidiyor. Araştırmanın sonuçlarına göre geçen yıl kadın CIO’ların maaşları erkek meslektaşlarına oranla daha fazla arttı. Maaş artışı alan kadın CIO’ların oranı yüzde 42 olurken maaşı zamlanan erkeklerin oranı yüzde 32.

Kategoriler
Teknoloji

Bitcoin 9073 dolar seviyelerine ulaştı

Bitcoin rüzgarı devam ediyor. Son zamanların en popüler yatırım aracı olan Bitcoin 24 saat içinde %10 değer kazanarak 9073 $ seviyelerine ulaştı.

Hızla yükselişi ile büyük yatırımcıların gözde yatırım aracı olan Bitcoin daha ne kadar büyüyecek merak ediliyor. Ancak bir çok finans uzmanı tarafından yapılan açıklamalara göre bu yükselişin bir sonu olacak. Herkes tarafından ilgi ile takip edilen kripto para biriminin ani düşmesinden endişe ediliyor.

Bitcoin’in ani yükselmeleri ile gündeme sıkça geldiği bu günlerde finans uzmanları bu yükselişin çok uzun sürmeyeceğini söylüyorlar. Ancak Bitcoin  geçtiğimiz ay itibari ile 5000 dolar seviyelerindeydi. Bugün itibari ile ise 9000 dolar seviyelerine geldi. 1 ay içinde yaklaşık 4000 dolarlık bir değer kazanma durumu söz konusu.

Hal böyle olunca “acaba ben de yatırım yapsam mı ?” gibi düşünceleri sıkça duyuyoruz. Yatırım yapanlar ve yapmayanlar arasında fikir ayrılıkları olsa da an itibari ile yatırım yapanlar kazanmaya devam ediyor. Kripto para birimi olan Bitcoin’in daha ne kadar değer kazanacak göreceğiz.

Kategoriler
Teknoloji

Black Friday’de 5 milyar dolarlık alışveriş yapıldı

Adobe tarafından yapılan açıklamalara göre Black Friday indirimlerinde Amerika Birleşik Devletlerinde yaklaşık olarak 5 milyar dolarlık alışveriş yapıldı.

Tüm dünyada Black Friday olarak bilinen 24 Kasım gününde yapılan indirimlerle milyonlarca dolarlık alışveriş yapıldı. Adobe’nin verilerine göre ABD’de yapılan alışveriş 5 milyar doları buldu. Yapılan alışverişlerin % 24’ü dijital ortamda gerçekleşti. Dijital ortamda yapılan alışverişlerin ise %42’si mobilden yapıldı.

Ayrıca diğer verilere göre kişiler 24 Kasım gününde ortalama 122-135 dolar harcama yaptılar. 24 Kasım gününde elde edilen en bilgilere göre öne çıkan durumlardan bir tanesi de alışverişlerin mobil ortamda yapılması oldu. Adobe Digital Insights Direktörü Taylor Schreiner tarafından yapılan açıklamada 5.03 milyar dolarlık harcama yapıldığı belirtildi.

Türkiye’de ise 24 Kasım’da yapılan alışverişlerin toplam tutarı hakkında şimdilik bir bilgi yok. Ancak ilerleyen günlerde firmalar elde ettikleri ciroları açıklamaya başlayacaklardır.

Kategoriler
Teknoloji

Air Koryo dünyanın en kötü hava yolu şirketi oldu

Skytrax tarafından yapılan bir araştırmaya göre dünyanın en iyi ve en kötü hava yolu şirketleri belirlendi. Skytrax tarafından yapılan araştırmada Air Koryo dünyanın en kötü hava yolu şirketi oldu. Peki neden ?

Air Koryo hakkında duyacağınız bilgiler sizi bir hayli şaşırtacak. Eğer Air Koryo şirketinle bir uçuş yapmayı düşünüyorsanız bunu iyi düşünün deriz. Şimdi gelelim Air Koryo hakkında detaylı ve bir hayli ilginç bilgilere. Air Koryo hava yolu 1955 yılında kuruldu. Günümüzde ise halen 1955 yılından kalma uçakları kullanıyorlar. Bu uöakları ise şirkete Sovyetler Birliği hediye etmişti.

Air Koryo müşterilerine bir video aracılığı ile güvenlik talimatlarını anlatıyor. Ancak videoda Kuzey Kore liderinin Kim Jong Il olduğu bilgileri yer alıyor. Ancak bu lider tam 3 yıl önce hayatını kaybetmişti. Anlaşılan güvenlik talimalatları güncel değil. Yani aslında 1955 yıllarına ait uçakları kullanan bir şirketin 3 yıl geriden gelmesi bize pek şaşırtıcı gelmedi açıkçası. Şaşırtıcı bir bilgi ise bu şirketin 1983 yılından beri herhangi bir uçak kazası yaşamaması. Yani 34 yıldır hiç kaza olmamış. Ve bir diğer bilgi ise uçuş saatlerinde herhangi bir gecikmenin yaşanmadığı.

Eğer Air Koryo hava yollarına ait bir uçakla seyahat edecekseniz iyi düşünün deriz. 🙂

Kaynak http://www.webtekno.com/dunyanin-en-kotu-hava-yolu-sirketi-belli-oldu-sasirdik-mi-h36930.html