Kategoriler
Yazılım

Finans süreçleri Nesnelerin İnterneti ile kolaylaşıyor

Akıllı telefonlarla başlayan dönüşümün bir sonraki adımını Nesnelerin İnterneti (IoT) oluşturuyor. Yüksek enerji verimliliğiyle çalışan, kablosuz iletişim kurabilen ve çok ucuza üretilen bileşenler sayesinde akıllı sensörler ve mikro işlemciler, makinelerin artık sadece birbiriyle değil, bulut üzerinden merkezi sistemlerle de haberleşmesine olanak tanıyor. Onlarca yıldır teknolojik açıdan “yerinde sayan”, pek çoğunun basit işlevleri bulunan cihazlar bir anda veri üreten ve sonrasında o veriyi raporlayan birer yardımcıya dönüşüyor.

Akıllı şehirler, Endüstri 4.0 ve yeni nesil ödeme teknolojileri gibi yarının mega sistemlerinin temelinde yatan IoT yaklaşımı, finans başta olmak üzere pek çok sektörde geleneksel iş modellerinin yerini tümüyle yeni çalışma biçimlerinin almasına yol açıyor. IoT çerçevesinde tüm kuralların yeniden belirlendiği yıkıcı bir dönüşüm yaşayan finans sektörü özelinde “Nesnelerin Fin-terneti” ile sağlanacak faydalar kritik bir gündem oluşturuyor.

Araştırma şirketi Gartner bu yıl internete bağlı ‘şeylerin’ sayısının 8,4 milyar olacağını, sadece üç yıl içinde ise yaklaşık 25 milyara ulaşacağını öngörüyor. Üstelik bunun küresel ölçekte ekonomiye katkısının 2 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor. Bu nedenle bugünün iş dünyasının, bu dev trende kendini hazırlaması gerekiyor. Cardtek yeni nesil ödeme teknolojilerine öncülük ederken ödeme çözümlerinde IoT’den ilham alıyor.

Fintech trendi akıllı cihazlar ile ivme kazanacak

Fintech (finansal teknolojiler) trendiyle tarihinin en büyük dönüşümüne tanık olan bankacılık ve finans dünyası IoT’nin getirilerini pek çok süreçte faydaya dönüştürüyor. PwC’nin dijital IQ araştırmasına göre akıllı sensörlere yatırım yapan ilk 6 endüstri arasında bulunan finans sektörü; müşterilerine giyilebilir teknolojileri destekleyen ATM deneyimleri sunmaktan, kasada son derece kolay ve hızlı işlem yapmayı sağlayan yeni nesil ödeme teknolojilerine kadar her alanda IoT’den fayda sağlıyor;

Bu teknoloji sayesinde ödemeler gitgide görünmez hale geliyor. Halen pilot uygulaması devam eden “Amazon.go” teknolojisi ile markete girerken telefonunuzda yüklü olan aplikasyonla kendinizi tanıtmanız yeterli hale geliyor. Market raflarından aldığınız herşey otomatik olarak sanal kartınıza işleniyor, vazgeçip rafa geri koyduklarınız düşüyor ve market çıkışında kuyruğa girmeden, kasaya uğramadan, fiziksel bir ödemeye ihtiyaç duymadan marketten çıktığınız anda alışveriş tutarı sanal kartınızdan çekilerek işlem gerçekleşiyor. “Just walk out technology” mottosuyla tanıtılan bu uygulama bugün IOT ve ödemenin birleştiği en güzel örneklerden biri.

Banka şubelerinde müşteriler artık uygulama üzerinden tanınıyor

Şubelerde işlem yapmadan önce banka kartı veya kredi kartıyla sıra almak da “Nesnelerin Fin-terneti” ile dönüşüme uğrayacak süreçler arasında yer alıyor. Avustralya ve İngiltere gibi ülkelerde çeşitli bankaların şubelerinde devreye aldığı Beacon etiketleri, içeri giren müşteriyi anında tanıyor, bir mesajla karşılıyor ve kişiye özel kampanya ya da teklifleri iletiyor. Benzer şekilde, engelli bir müşteri banka şubesine geldiğinde de yine sistem bunu anında fark ederek, şubedeki yetkili personele bilgilendirmede bulunuyor. Böylelikle her müşteri kendini özel hissedecek şekilde karşılanıyor.

Uzaktan yönetim cihazları ile merkezden uzakta bulunan üniteler güvence altında

Merkez dışında bulunan hizmet ünitelerinin yönetimi, başta bankalar ve telekom operatörleri olmak üzere pek çok sektör için insana bağlılığı yüksek, maliyetli ve zahmetli bir iş kalemi oluşturuyor. Yeni nesil uzaktan yönetim cihazları yönetim merkezinden uzak noktada bulunan ATM, kiosk ve benzeri ünitelerin yönetimini kolaylaştırıyor. Cardtek’in merkez dışında bulunan hizmet ünitelerilerinin (off-site ATM, kiosk, şube, sunucu odaları vb)’ çevresel faktörlerinin izlenmesi ve yönetimini sağlamak amacı ile Türkiye pazarına sunduğu IoT çözümü sayesinde M2M (machine to machine) haberleşme ile kabin ve çevre ışığının açılıp kapanmasından, elektrik akımı denetimine, titreşim denetiminden su baskını kontrolüne kadar birçok işlev tek merkezden hızlı, etkili ve verimli biçimde yönetilebiliyor. Bu kapsamda ünitelerin çevresellerinde oluşabilecek farklı durumlar için cihazı koruyacak akıllı kural setleri tanımlanarak pro-aktif koruma sağlanabiliyor.

Her ülke kendi dijital cüzdanı oluşturuyor ve ulaşım ve stadyumlarda ödemeler hız kazanıyor

Hem mağazalarda hem de on-line alışverişlerde ödeme noktasında büyük kolaylık sağlayan mobil cüzdan teknolojileri hızla gelişirken, devletler ölçeğinde bu teknolojinin benimsenmesi nakitsiz toplum hedeflerine daha çabuk ulaşılmasını sağlıyor.

Akıllı telefonların yüksek kullanım oranından güç alan ödeme teknolojileri, nakitsiz topluma doğru çok daha hızlı yol almamıza olanak sağlıyor. Ülkelerin kendi mobil cüzdan çözümlerini devreye almaları, vatandaşların da mobil ödeme sistemlerine olan bakışını olumlu yönde etkilerken, bu yönde teşviki de artırıyor. Cardtek, Türkiye’de Futbol Federasyonu ile hayata geçirilen Passolig ve İzmir beledyesi ile hayata geçirilen “İzmirim Kart” gibi büyük projelerde kazandığı akıllı şehir deneyimlerini ülke sınırları dışına taşıyor. Cardtek, Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlarının ödemelerini temassız ve güvenli bir ortamda yapmalarını sağlayan “Empay” adlı ulusal mobil cüzdanın teknoloji tedarikçisi olarak uluslarası arenada önemli oyuncular arasında yer alırken, Hindistan’ın Banglore ve Kochi şehirlerinin toplu taşıma projesinde ödeme altyapı tedarikçisi olarak önemli bir rol üstlenmiştir.

Kategoriler
Yazılım

Kaspersky Lab Nesnelerin İnterneti için ENISA ile güçlerini birleştirdi

Avrupa Birliği Ağ ve Bilgi Güvenliği Ajansı (ENISA), Kasım 2017’de “Kritik bilgi altyapıları alanında Nesnelerin İnterneti için Temel Güvenlik Tavsiyeleri” raporunu yayınladı. Yapılan çalışmanın ana hedefi, Avrupa’daki kurumlara Nesnelerin İnterneti (IoT) güvenliği kousunda tavsiyeler sunmaktı. Çalışmada; kritik varlıkların karmaşıklığı, mevcut siber tehditler ve IoT sistemlerinin korunması için çözümler gibi birçok faktör dikkate alındı. ENISA IoT Güvenlik Uzmanları Grubu (IoTSEC) üyesi olan Kaspersky Lab, uzman düzeyinde tavsiyelerde bulunarak raporun hazırlanmasına katkıda bulundu.

Kaspersky Lab tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bilgisayar özelliği taşımayan bağlı cihazların konu olduğu vakalar, hem KOBİ’ler hem de kurumsal şirketlerin finansal açıdan en büyük zarara uğradığı ilk 3 vakanın içinde yer alıyor. ENISA, artan IoT tehditlerine karşı önlem almak ve endüstriyel siber güvenlik uzmanlığını desteklemek amacıyla pazarın önde gelen şirketlerindeki üst düzey panelistlerden bir grup oluşturdu. Aralarında Kaspersky Lab uzmanlarının da bulunduğu bu grup kritik altyapıların güvenliği için uzman tavsiyeleri hazırladı. Ajans, “IoT için Temel Güvenlik Tavsiyeleri” raporunda, AB kurumları, IoT donanım üreticileri ve yazılım geliştiricileri için önlem prensipleri yayımladı.

Kaspersky Lab Gelecek Teknolojileri Lideri ve Baş Strateji Mimarı Andrey Doukhvalov, “Kaspersky Lab, kritik altyapı güvenliği alanında çok geniş bir tecrübeye sahip. ENISA’nın IoT güvenliği tavsiyelerine yaptığımız katkının, kurumların daha etkili siber güvenlik stratejleri geliştirmesine ve politika belirleyenlerin modern siber tehditlere karşı uygun yönetmelikler hazırlamasına yardımcı olacağına inanıyoruz” dedi.

Kaspersky Lab IoTSEC uzmanları tavsiyelerini, AB politikalarını belirleyenler ve IoT donanımları ile yazılımlarını geliştirenler olmak üzere iki ayrı grupla paylaştı. Kaspersky Lab’in AB politikalarını belirleyenlere yönelik temel güvenlik önerileri arasında şunlar yer aldı:

Bütünsel yaklaşımlar yerine sektörlere özgü tavisyelere, kılavuzlara ve sertifika gereksinimlerine odaklanılmalı.
AB ülkeleri için standartlar belirlenmeli. Uluslararası siber güvenlik standartları için AB genelinde bir IoT terminolojisi ve sınıflandırması oluşturulmalı.
Endüstriyle aktif iş birlikleri yapılmalı. Politikaları belirlerken, AIOTI gibi endüstriyel kurumlar ve grupları kullanarak özel sektör de çalışmalara dahil edilmeli.
IoT cihazlarına ilişkin siber güvenlik tehditlerine karşı kademeli bir savunma sistemi kurulmalı.
IoT sistemleriyle doğrudan çalışanların güvenliğini artırmak için Kaspersky Lab uzmanları şunları tavsiye ediyor:

Tüm çalışanların siber güvenlik konusunda güncel bilgi ve beceriye sahip olduğundan emin olun ve düzenli olarak testlerden geçmelerini sağlayın.
Güvenilir ve otomatik bir yama sistemiyle verilerle ortak çalışılabildiğinden emin olun. IoT donanım üreticileri ve yazılım geliştiricilerinin siber tedarik zinciri risk yönetimi prensiplerini uygulaması, tedarikçikeri ve ortaklarıyla siber güvenlik gereksinimlerini paylaşması gereklidir.
Uygulama sürecinde kodların incelenmesini sağlayarak ürünün son sürümündeki hata sayısını azaltın. Böylece zararlı yazılım bulaştırma veya kimlik doğrulamayı atlatma teşebbüslerini de tepsit edebilirsiniz.