Kategoriler
İnternet

Türkiye’de en hızlı araç sahibi olma yöntemi : Wowwo

Wowwo, araç sahibi olmak isteyenleri araçlarla bir araya getiren bir sistem. Wowwo, 2. el araçları %30 peşin, 36 ay vadeli, şirket bünyesinde senetle satarak araç sahibi olmayı hayal bile edemeyenlere önemli bir olanak tanıyor. Wowwo, kendi Showroom’larındaki araçları ve üye galerilerinin araçlarını wowwo.com internet sitesinde teşhir etmekte. wowwo.com’da 14.000’den fazla araç stoğu bulunuyor. Bu araçların %95’i üye galerilere ait. Dolayısıyla Wowwo, araç finansmanı maliyetine katlanmadan müşterilerine her marka ve model aracı sunabiliyor. Firmanın internet sitesi, günlük 50 binden fazla tekil ziyaretçi almakta.

Wowwo sisteminin dünyada bir ilki teşkil ettiğini ifade eden Yeşil Holding Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil, sistemin Türkiye’ye bir başka ülkeden esinlenilerek getirilmediğini ifade etti. Engin Yeşil, “İlerleyen dönemlerde ABD ve diğer ülkeler Wowwo ile aynı formatta araç satışı hizmeti vermeye başlamayı planlıyor” vurgusunda bulundu. Türkiye’nin en köklü ve binlerce kişiye istihdam sağlayan dev Holdinglerinden biri olan Yeşil Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil ayrıca vatandaşların zorlu finansman koşulları nedeniyle hayallerine ulaşmakta zorlandıklarını belirtti. Senetle otomobil satışı yaparak bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade eden Yeşil, “Senetle otomotiv satışı yaptığımız wowwo hızla büyüyor. 1948 yılından bu yana birçok ilke imza atmış olan Yeşil Holding olarak vatandaşlarımıza senetle araç satın alma fırsatı sunduk. Kısa sürede ulaşılan satış adetleri ve ciro, doğru bir adım attığımızın kanıtı. Öz sermayemizle halkımızın hayallerine ulaşmalarına yardımcı olabildiğimiz için gurur duyuyoruz. Bu modeli Yeşil GYO projelerinde de uygulamış ve başarılı olmuştuk. Wowwo ailesi bayileri ve müşterileriyle artık büyük bir aile ve bundan son derece memnunuz” dedi.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ OPERASYONUN KALBİNDE YER ALIYOR!

Wowwo’yu farklı kılan faktörlerden biri de müşteri memnuniyetine verdiği önem. Wowwo CRM; müşteri ilişkileri yönetimini, satış ve pazarlamasını ele alan bir iletişim merkezi olarak hizmet veriyor, her gün 1500’den fazla çağrı karşılıyor. Wowwo CRM bünyesinde 60 kişilik bir Call Center ekibi bulunuyor. Wowwo Galeri Satış Destek uzmanları ise galerilerden gelen müşterilere destek verip sistem üzerinden onay ve evrak kontrollerini gerçekleştiriyor.

İstanbul Topkapı’da bulunan Wowwo Showroom, 2017 yılı Haziran ayından bu yana hizmet veriyor. Kapalı 18 bin m2 alanda 800 araç kapasiteli Wowwo Showroom’da müşteriler; peşin, banka kredili ya da senetle 2.el araç sahibi olabiliyor. Ayrıca takas işlemleri de gerçekleştiriliyor.

Wowwo Ankara Showroom, 2017 yılı Temmuz ayında Ankara Otonomi’de hizmete girdi. Galeri portföyü 1800 m²kapalı,7000 m² açık alanda sergileniyor.

 

Wowwo Showroom İzmir Otokent, Ekim 2017’de, Antalya Showroom ise Aralık 2017’de hizmete girdi. Wowwo Showroom Tuzla ise 6.000 m²kapalı ve açık alan ile Mart 2018’de Tuzla’da faaliyete başlayacak. Bursa, Samsun, Adana gibi şehirlerde de Showroom’lar açılması planlanıyor.

SİSTEMİN BANKA KREDİSİNE GÖRE AVANTAJLARI

Müşteri, banka kredi skoru düşük dahi olsa Wowwo tarafından onaylanıyor
Müşteri, araç satın alma kararı verdiğinde “Acaba bana banka kredisi çıkar mı?” endişesi yaşamıyor.
Banka kredisi bloke olmuyor, kişi ilerleyen dönemlerde ihtiyaç doğduğunda bankadan kredi çekebiliyor.
Araç alındıktan 6 ay veya bir yıl sonra aracı satmak ya da değiştirmek isteyen müşteri geri ödemede Wowwo’nun vade farkı indiriminden yararlanıyor, anapara borcunu indirimli olarak kapatabiliyor. Oysa banka kredisinde önden ödenen bedellerin çoğu faiz gideri olarak kesiliyor ve ana para borcu azalmıyor.
Wowwo’da araç satmak çok kolay. İşlemi gerçekleştirmek için aracı satın alacak kişiyle Wowwo’ya gitmek yeterli. Ayrıca müşteri, arzu ederse aracını Wowwo’ya geri satabiliyor. Kalan senet borcunu bu şekilde ve indirimli kapatarak üzerini nakit alabiliyor.
Müşteri dilerse senet ödemeleri devam ederken Wowwo’dan yeni bir araç ile takas gerçekleştirebiliyor.
“SİL TAKSİT” uygulaması ile ödemeler kolaylaştırılıyor ya da elimine edilebiliyor.
Wowwo, aracın kasko bedelini senet ödemelerine ilave etme kolaylığı sağlıyor.

Kategoriler
Teknoloji Haberleri

Dijital para birimi Bitcoin İlk defa Türkiye’de bir Restoranda

Türkiye’nin hızla büyüyen ve teknolojiyi yakından takip eden döner markası KasapDöner sektörde bir ilke daha imza atıyor. KasapDöner, dijital para birimi olan ‘Bitcoin’ ile ödeme uygulamasını 2018 yılında tüm şubelerinde kullanıma açıyor.

KasapDöner Genel Müdürü Bahar Özürün, KasapDöner olarak yıllardır et ve döner alanında en iyi hizmeti vermek için çalıştıklarını ifade ederek, ‘’Bunun yanında teknolojiyi de yakından takip ediyoruz. iPadlar ilk çıktığında tüm şubelerimizde iPad vardı. Şimdi ise dijital para birimi Bitcoin’i tüm şubelerimizde kullanarak isteyen misafirlerimizin ödemelerini bu yol ile yapmalarını sağlayacağız’’ dedi.

Dijital para birimi Bitcoin’un ilk defa KasapDöner ile bir döner zincirinde yer alacağını ifade eden Özürün, ‘’Enflasyon riski düşük, kullanımı basit, para transferi işlemlerinde güvenilir, hiçbir aracı olmadan direkt iki kişi arasında çalışan ve küçük bir hafıza kartında bile taşınabilen bu uygulamaya geçmekten dolayı çok mutluyuz’’ açıklamasını yaptı.

 

BITCOIN NASIL KULLANILIR?

Bitcoin için sanal cüzdan gerekiyor, Bu sanal cüzdanınızı cep telefonunuzda, bilgisayarınızda oluşturabileceğiniz gibi internet üzerinde bulunan web servislerinden de yararlanabilirsiniz. Oluşturacağınız cüzdan için özel bilgilerinizi vermenize de gerek yok. Oluşturacağınız bu sanal cüzdan ile dijital para alabilir, gönderebilir ve alışveriş yapabilirsiniz. Bitcoin sisteminde yapılan ödemelerin doğrulanması için açık anahtarlı şifreleme (asimetrik şifreleme), noktadan-noktaya ağ bağlantısı ve proof-of-work gibi teknolojiler kullanılır. Bitcoin’ler ödemeyi yapan adresten alıcı adrese şifrelenmiş olarak imzalanarak gönderilir. Her işlemin ağa duyurulumu yapılır ve blok zincirinde yerini alır. Böylece el değiştiren Bitcoin’ler bir kereden fazla kullanılamaz. Bitcoin bu teknolojileri kullanarak, herkesin kullanabileceği hızlı ve son derece güvenilir bir ödeme ağı sağlamaktadır.

Kategoriler
Teknoloji Haberleri

Canon Europe, Océ CrystalPoint’in 10.000’inci makinesini kurdu!

Görüntüleme çözümlerinde dünya lideri Canon Europe, geniş format yazıcılarında önemli bir kilometre taşına ulaştı: Dünya genelinde 10.000’inci Océ CrystalPoint makinesi kuruldu.2008 yılında çok yönlü ve üretken geniş format yazıcı ailesi olarak grafik ve tasarım sektörünün hizmetine sunulan Océ CrystalPoint, 10. yılına bir kala, dünya genelinde 10.000’inci makinesini kurmanın gururunu yaşıyor.

Canon’un mürekkep püskürtmeli ve tonerli teknolojisi Océ CrystalPoint’in kullanıldığı Océ ColorWave portföyü, mürekkep püskürtmeli ve tonerli sistemlerin her ikisinin de en iyi özelliklerine sahip olduğundan, kaplanmamış ve geri dönüştürülmüş kağıtlar gibi ekonomik ortamlarda bile net, yüksek kaliteli, su geçirmez renkli ve siyah beyaz baskılar alabiliyor.Bu teknoloji, CAD çizimler, haritalar ve posterler de dahil olmak üzere çok çeşitli uygulamalar için ideal. Sağlam ve anında kuruyan baskılar kısa süreli dış mekân kullanımlarına mükemmel uyum gösteriyor.

Yazıcılarda üçüncü dalga

Portföyün öne çıkan Océ CrystalPoint temelli Océ ColorWave 500 ve 700 ürünleri, üçüncü kuşak yazıcı ailesinin üyeleri arasında yer alıyor. Çok çeşitli ve yüksek kalite gerektiren uygulamalarda kullanılmak üzere tasarlanan bu ürünler, baskı hizmeti sağlayıcılarını, şirket içi veya uzak çalışma gruplarını ve merkezi baskı odalarını da destekliyorlar.

Océ ColorWave 500, imalat, mimari, inşaat, tasarım ve reprografi sektörlerindeki CAD, harita ve üretim uygulamalarını en üst seviyeye taşırken, Océ ColorWave 700 ise, yüksek baskı hacimlerine gereksinimi olan reprografi, tabela ve teşhir baskısı sağlayıcıları, perakende, konaklama, POS, eğitim ve kamu gibi sektörlerdeki kurum içi baskı uygulamalarına hizmet veriyor.

Her iki yazıcı da, bulut entegrasyonu, çoklu kullanıcı desteği, güvenli iş akışı, opsiyonel yerleşik tarayıcı ve çok çeşitli entegre çıkış seçeneklerine sahip. Océ ColorWave 500 ve 700’ün çok rulolu kurulumu, birçok farklı işin, arada rulo yükleme veya boşaltmayı gerektirmeden, yürütülebilmesini sağlıyor. Kullanışlı Océ ClearConnect yazılım paketi ise belgelerinizi gereksiniminiz olduğu yer ve zamanda elde etmenizi kolaylaştırıyor.

Océ CrystalPoint nasıl çalışır?

Çok iyi tanınan Océ TonerPearls tonerinin kullanıldığı Océ CrystalPoint teknolojisi, temiz bir sistem elde etmek için hava kirlenmesi riski olmayan ”Katı Giriş–Katı Çıkış” ilkesine dayanarak çalışıyor. TonerPearls’ün şeffaf kartuşları ile her renk tonerin sistemde kalan seviyesini görebiliyorsunuz. Océ TonerPearls sisteme verilir verilmez ısıtılıp jel haline geliyor. Bu jel, ardından görüntüleme cihazları tarafından ortamın üstüne fışkırtılıyor. Jel damlacıkları en yüksek hassasiyetle konumlanıyor ve şekillerini geri dönüştürülmüş kağıtta bile koruyorlar. Bu işlem, net baskı kalitesini tüylenme olmadan sağlıyor.

 

Océ CrystalPoint teknolojisi, bugün, yani 10. yıldönümüne bir yıl kala, en yeni Océ ColorWave ürünlerinin çekirdeğinde kullanılıyor.

 

Geldikleri teknolojik seviyeyi “Müşterilerin dış mekânlarda anında kuruyan, hemen kullanılabilen baskılardan yararlanmaları sağlıyor” şeklinde açıklayan Canon Europe Endüstriyel ve Üretim Çözümleri, AEC&M ve TDS Direktörü Carel Raijmakers, başarıyı “Océ CrystalPoint teknolojisi, müşterilerimizin olağanüstü bir yaratıcı uygulama sunabilmelerini desteklemek üzere tasarlandı. Müşterilerin uygulama kapasitelerini daha da geliştiren ColorWave yazıcı serisinin son on yıldaki büyük başarısını görmek çok güzel…”

Kategoriler
Teknoloji Haberleri

737 MAX Türkiye’de İlk Defa Corendon’la Uçacak

Başta Avrupa olmak üzere dünyanın bir çok yerinden Türkiye’ye en fazla yolcu taşıyan havayolu firmalarından Corendon Airlines, bir ilke daha imza atıyor! Filosunu Boeing’in yeni uçağı 737 MAX 8 ile genişletme kararı alan Corendon Airlines, Türkiye’de 737 MAX 8’le uçuş yapan ilk havayolu olacak.

Boeing tarihindeki en hızlı satılan model!

Sky Interior kabin dizaynına sahip Boeing 737 MAX 8, LED ışıklandırmaları ve ferah kabin tasarımıyla yolculara benzersiz bir uçuş deneyimi yaşatıyor. Gücünü CFM International’ın Boeing 737 MAX’e özel olarak ürettiği LEAP-1B motorlardan alan uçak, daha çok yakıt tasarrufu ve verimlilik sağlıyor. 3.515 mil (5.656 km) menzil özelliği sayesinde MAX 8, Boeing 737 Next Generation serisine oranla daha uzun mesafelere ulaşabiliyor. Üstün yakıt tasarrufu özelliği ile karbon emisyonunu da azaltan yeni seri, rakiplerine oranla hem daha çevreci hem de günümüz tek koridorlu uçak modellerine göre % 40 daha sessiz. MAX serisi ayrıca yeni aerodinamik tasarımıyla dikkat çekerken yüksek teknoloji ürünü “wingletler” sayesinde % 1,5 ekstra yakıt tasarrufu sağlıyor.

Aralık 2015’te üretimine başlanan ve Boeing tarihindeki en hızlı satılan uçak modeli olan 737 MAX serisi için dünyadaki 92 farklı firmadan 4 binden fazla sipariş verildi. Katalog fiyatı yaklaşık 110 milyon Dolar olan MAX modelinin ilk uçuşu 29 Ocak 2016’da gerçekleşti ve şu ana kadar 49 uçağın teslimatı tamamlandı. Boeing’in tek koridorlu uçak pazarındaki bir önceki serisi olan Boeing 737-800 modelinin üretimine ise 1997 senesinde başlanmış olup Eylül 2017 itibariyle 6554 uçağın teslimatı tamamlanmıştı.

737 MAX 8’i Türkiye’de filosuna katan ilk havayolu oldukları için gururlu olduklarını belirten Corendon Havayolları Grubu Kurucusu ve CEO’su Yıldıray Karaer;

“Havacılık tarihinin ticari olarak en başarılı ve en güvenli uçaklarından olan 737 serisiyle dünyanın 45 ülkesinde 145 havalimanına uçuyor, yılda 2,5 milyon yolcu taşıyoruz. Corendon Airlines Grup olarak 2018’de filomuzda 17 uçak ile hizmet veriyor olacağız. Yeni nesil 737 MAX 8 ile yolcularımıza daha iyi bir uçuş deneyimi ve konfor sunarken, operasyonel maliyetlerimizde de verimlilik sağlayacağız. Boeing ile olan işbirliğimizi fabrika çıkışlı yeni bir 737 MAX 8’le genişlettiğimiz için mutluyuz.” diye konuştu.

Corendon Airlines’ın 737 MAX’ı tercih etmesinden gurur duyduklarını belirten Boeing’in Ortadoğu, Türkiye, Rusya, Orta Asya ve Afrika’daki Ticari Uçaklarının Satışından Sorumlu Başkan Yardımcısı Marty Bentrott;

“Corendon Airlines’ın 737 MAX operatörleri arasına katılacağı günü dört gözle bekliyoruz. 737 MAX Corendon Airlines yolcularına premium bir uçuş deneyimi sağlarken, şirkete de benzersiz bir verimlilik, menzil, güvenilirlik ve maliyet avantajı getirecek.” diye konuştu.

Boeing’in, 2019’da 737-800 serisinin üretimini sonlandırarak yerine tamamen 737 MAX serisi üretimine başlayacağı bilinmekte.

Kategoriler
Teknoloji Haberleri

Türk Telekom mültecilere yönelik inovasyon yarışması düzenliyor

Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom; TÜBİTAK, Boğaziçi Üniversitesi, ulusal ve uluslararası arası kurumlar ortaklığında, Türkiye’de sayıları 3 buçuk milyonu bulan mültecilerin sosyal sorunlarına çözümler geliştirmek için inovasyon yarışması düzenliyor. Yarışmada Türk Telekom, büyük veri bankasının kimliği gizlenmiş kişilere ait mobil verilerini, organizasyon komitesinden vize alıp ardından bilimsel organizasyon komitesinin ön değerlendirmesinden geçen proje sahiplerine açacak.

Bu veriler üzerinden başvuru sahiplerinin, dönemsel göç hareketlerinin takip ve yönlendirmesine, eğitim ve sağlık alanındaki ihtiyaçları karşılayacak hizmet noktalarının oluşturulmasına yönelik, özellikle de Suriyeli mültecilerin sosyal sorunlarına katkı sağlayacak projeler geliştirmeleri hedefleniyor.

Projeler komitenin süzgecinden geçecek

Yarışmaya başvurular D4R web sitesi (d4r.turktelekom.com.tr) üzerinden yapılacak. Adaylar web sitesi üzerinden projelerini, yönetici özetlerini ve teknik açıklamalarını Türk Telekom’a ve diğer ortaklara ulaştıracak. Organizasyon Komitesi başvuruların içinden verinin paylaşılacağı projeleri seçecek. 4’ü akademik, 4’ü Sivil Toplum Kuruluşu temsilcisi, 4’ü de kamu sektöründen konu ile ilgili kurum ya da bakanlıktan olmak üzere toplam 12 kişiden oluşacak olan Etik Komitesi de Güvenlik, Sağlık, Eğitim, İşsizlik ve Sosyal Entegrasyon olmak üzere 5 ana kategoride ödül alacak projeleri belirleyecek. Bu kapsamda projenin ortakları TÜBİTAK, Boğaziçi Üniversitesi ve uluslararası enstitüler de gerekli desteği sağlayacak.

Verilerin ait olduğu kimlik bilgileri paylaşılmayacak

Paylaşılacak veriler, anonim olarak sadece organizasyon komitesinin uygun bulduğu ve Türkiye’de yaşanan mülteci problemlerine çözüm bulmak adına proje önerisi sağlayan katılımcılara açılacak. Paylaşılan anonim veriyi anlamlı hale getirmek, araştırma gruplarının yükümlülüğünde olacak.

En iyi projeye 10 bin lira ödül

En iyi projeyi belirlerken projenin gerçek hayata uygulanmasının kolaylığı, öncelikli problem olarak yer alan konulara çözüm olması, özgünlüğü, hipotezinin güçlü olması, akademik olarak kabul görmüş ve sosyal hayata uygun olması gibi kriterler dikkate alınacak. Yarışmanın sonunda emniyet ve güvenlik, sağlık, eğitim, işsizlik ve sosyal entegrasyon kategorilerinde birinciliğe layık görülen proje sahiplerine 10’ar bin lira olmak üzere toplam 50 bin lira ödül verilecek.

“Amaç en büyük insani krize çözüm sunmak üzere katkı sağlamak”

Türk Telekom Strateji, Planlama ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Fırat Yaman Er, “Türk Telekom’un seçilmiş araştırma gruplarıyla paylaşacağı büyük veri üzerinden geliştirilecek projeler ile ‘Günümüzün en büyük insani krizi’ olarak nitelendirilen Suriyeli mülteci sorunu başta olmak üzere Türkiye’deki tüm mültecilerin güvenlik, sağlık, eğitim, entegrasyon, istihdam sorunlarına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi.

Er: “Mültecilerin sorun ve ihtiyaçlarına yönelik inovatif projeler çıkmasını bekliyoruz.”

Fırat Yaman Er, bu yarışmanın ardından oluşturulacak proje çıkışlarını ise şöyle değerlendirdi: “Bu proje ile çocuk rehabilitasyon merkezlerinin kurulmasına, mülteci nüfus arasında karşılaşılabilecek olası bulaşıcı hastalık vakalarının takibine, konteyner kentlerden şehir merkezlerine dönemsel göç hareketlerinin takibi ve yönlendirilmesine, eğitim ve sağlık alanında ihtiyaçlara yönelik hizmet noktalarının doğru lokasyonlarda oluşturulmasına, kısa, orta ve uzun vadeli mülteci nüfusun toplumun geneli ile entegrasyonunu kolaylaştıracak yöntemler geliştirilmesine destek olmayı amaçlıyoruz. Ayrıca mültecileri ilgilendiren şu anda öngöremediğimiz birçok farklı alanda inovatif projelerin saygın bilim insanlarınca ortaya çıkartılacağına inanıyoruz.”

Kategoriler
Teknoloji Haberleri

SAVRONİK iki şirketinin birleşmesini çalışanlarıyla kutladı

SAVRONİK, 2017 yılı itibariyle yakaladığı büyüme oranını ve grup şirketlerinin birleşmesini kutlamak amacıyla Eskişehir’de bir gece düzenledi.

1986 yılında Türk Savunma Sanayii’ne hizmet vermek amacıyla kurulmuş olan SAVRONİK’in ev sahipliği yaptığı gecede açış konuşmasını SAVRONİK Elektronik Genel Müdürü Hikmet Arif Topçuoğlu yaptı. SAVRONİK Elektronik Genel Müdürü Hikmet Arif Topçuoğlu konuşmasında; “Bugün Türkiye coğrafyasına bakın; sınırlardan merkeze, göklerden yere, demiryollarından karayollarına, gemilerden tanklara, insanlı insansız hava araçlarına, toplara tüfeklere; nereye bakarsanız bakın, Türkiye’nin her bir tarafında SAVRONİK bayrağı dalgalandığını göreceksiniz. Bugün SAVRONİK ailesinin iki büyük dalı SAVRONİK Elektronik ve SAVRONİK Sistem’in bir araya gelmesini kutluyoruz. Geçmişte olduğu gibi ama gelecekte daha da fazla, bu iki geleneğin birbirini destekleyerek, bu iki şirket arasındaki sinerjiyi büyüterek ilerlememiz gerekiyor. Biliniz ki bu şirket sadece Türkiye çapında değil, dünya çapında bir şirket olmaya adaydır. Yaptığımız yapılanma buna ilişkin olacaktır” dedi.

SAVRONİK Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Teoman Süer, geçtiğimiz yılı 140 milyon TL ciro ile kapattıklarını, bunun beklenen bir başarı olduğunu belirtti. 2018 yılında ise, şimdiden kontrata bağlanmış 600 milyon liralık proje olduğunu ve bunun 250 milyon liralık kısmının 2018’de biteceğini söyleyen Süer, gelecek yılın karlılığının şimdiden heyecan yarattığını sözlerine ekleyip, bu başarıda emeği geçen tüm SAVRONİK çalışanlarına teşekkür etti.

PROF. DR. SIDDIK YARMAN: “ŞİRKETİ ÇALIŞANLARINA TESLİM EDECEĞİZ”

SAVRONİK’in kurucularından ve SAVRONİK Grup Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddık Yarman, SAVRONİK’in 31. kuruluş yıldönümü ve birleşme yemeğinde yaptığı konuşmasında şunları söyledi: ”Bu şirketi dönemin başbakanı Turgut Özal’ın isteği üzerine, Sezai Türkeş ve Feyzi Akkaya önderliğinde; Faruk Yarman, Kemal Kumcu, Erbil Payzın, Aziz Genç, Mustafa Kula, Kenan Işık ve Müveddet Başda Işık ile birlikte kurduk. Son hayalimiz ise kurduğumuz bu şirketi çalışanlarımızın yaşatması. Hepinize bugüne kadar verdiğiniz destekler için sonsuz teşekkür ediyorum. SAVRONİK çok küçük bir sermaye ile kuruldu, bugün cirosu 100 milyonları aştı. Büyük iştiraklerimiz var. Şuanda SAVRONİK’te üçüncü kuşaklar çalışmakta. Ben inanıyorum ki siz çalışanlarımız, bu şirketi çok daha ileriye taşıyacaksınız ve en büyük hayalim de, bu şirketi siz çalışanlarımıza teslim etmektir!” diyerek SAVRONİK şirketler grubunun halka arzının sinyallerini verdi.

Gecede 10-30 yıldır SAVRONİK Ailesi’nin üyesi olanlara teşekkür amacıyla plaket töreni düzenlendi. Plaket töreninin ardından gece İlhan Şeşen’in sahne performansı ile devam etti.

Kategoriler
İnternet

5. sınıf bilişim teknolojileri konu anlatımı

5. sınıf bilişim teknolojileri konu anlatımı ile sizlere  bilgi ve iletişim teknolojileri hakkında bilgiler vereceğiz. 5. sınıf bilişim teknolojileri kavramların yeni öğrenildiği bir sınıftır. Bu aşamada ilk olarak belli tanımların üzerinde duracağız. Bunların başında bilginin tanımı, teknoloji, teknolojinin amaçları, bilgisayar kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar, yazılım, donanım gibi kavramlardan  bahsedeceğiz. İlk olarak  bilgi nedir ? bununla başlayalım. Bilgi öğrenerek, araştırarak ve gözlemleyerek elde ettiğimiz bir düşünce ürünüdür. Teknoloji ise, bilginin teknoloji ortamında işlenerek insanların hayatını belli aşamalarda kolaylaştıran yeniliklerdir.  Bilişim teknolojileri insanların bilgiye daha hızlı ulaşmasını sağlayan, aracılık eden işitsel, görsel araçların tümüdür.  Bilgi iletişim teknolojileri hangi alanlarda kullanılır ? Bilgi iletişim teknolojileri, eğitim, sağlık, tarım,  iletişim, sinema gibi bir çok alanda kullanılmaktadır. Bilgisayar kullanımında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir ? Bilgisayar ekranı mesafesinin iyi ayarlanmış olması gerekir. Bilgisayar başında otururken dik oturmalıyız. Gözümüze yansıyan ışık ayarlarını iyi yapmalıyız. Dirseklerimiz ve ellerimiz düz bir biçimde olmalıdır. Bacaklarımız aşağı veya yukarı doğru değil, yatay olmalıdır. Bilgisayar nedir ? Bilgisayar kendisinden istenen işlemleri çok hızlı işleme kapasitesine sahip teknolojik bir araçtır. Bilgisayar belli parçalardan oluşmaktadır. Bunlar donanım ve yazılım olmak üzere ikiye ayrılmaktadırlar. Donanımlar bilgisayarın ekran, fare, klavye, hoparlör, ram, ekran kartı, gibi ürünlerinden oluşmaktadırlar. Yazılımlar ise bilgisayara yüklediğimiz programlardır. ,Office, Paint, Google Chrome gibi örnekler verebiliriz. Bilgisayarı nasıl kapatmalıyız ? Bilgisayarı kapatırken,  Başlat – Bilgisayarı Kapat işlemini gerçekleştirmeliyiz. Bilgisayarın düğmesine basarak ya da fişinden çekerek asla kapatmamalıyız. Bu şekilde yapılacak olan kapatmalar bilgisayarımızın veri kaybetmesine, işletim sisteminin bozulmasına, bilgisayarın donanım parçalarının yanmasına sebep olabilir. İşletim sistemi nedir ? İşletim sistemleri bilgisayarların donanım parçalarının birbiri ile uyumlu çalışmasını sağlayan, yazılımları işlevsel hale getiren yazılımlardır. İşletim sistemlerine verilebilecek en güncel örnekler Windows, Linux, Pardus, Ubuntu’dur. Masaüstü nedir ? Masaüstü bilgisayarı açtığımızda karşımıza çıkan ekranın ismidir. Burada bilgisayar, belgeler, çöp kutusu, internet explorer gibi simgeler bulunmaktadır. Bu konu anlatımında sizlere 5. sınıf bilişim teknolojileri dersinde kullanılan temel kavramlardan bahsettik.  5. sınıf bilişim teknolojileri konu anlatımı indirmek isteyen arkadaşlar için linki buradan paylaşacağız. Ayrıca 5. sınıf bilişim teknolojileri konu anlatımı slayt olarak da paylaşacağız. 

Kategoriler
İnternet

Sıfır bir 4. sezon ne zaman başlıyor ?

Sıfır Bir 4. sezon ne zaman başlıyor, Sıfır bir dizisi 4.sezonunda konu ne olacak gibi soruları sizler için  bir araya getirdik. Yayın hayatına Youtube üzerinden başlayan Sıfır Bir dizisi, büyük beğeni topladı ve ilk iki sezonunu burada tamamladı. Daha sonra Sıfır Bir dizisi 3. sezonunda Blu Tv ile anlaşma yaparak burada yayınlama kararı aldı. Sıfır bir dizisi 3. sezonu 8 bölümden oluştu ve bu hafta itibari ile sezon finali yayınlandı. Sıfır bir dizisi 4. sezonu ise yeni senaryosu ile birlikte izleyicilere sunulacak.

SIFIR BİR 4. SEZON NE ZAMAN BAŞLIYOR ?

Sıfır bir dizisinin 4. sezonunun ne zaman başlayacağı şimdiden izleyiciler tarafından merak edilmeye başlandı. Ancak dizinin yeni sezonunun başlangıç tarihi hakkında net bir bilgi yok. Tahminlerimize göre sezonun sona ermesinden 1 ay içinde konu hakkında açıklama yaparlar.

SIFIR BİR 4. SEZON NASIL İZLENİR ?

Dizinin yayınlarına Blu Tv üzerinden devam etmesi bekleniyor. Ancak dizi yönetimi bir karar alıp yeniden Youtube’a dönüş yaparlar mı bunu bilmiyoruz. Dizinin Youtube’dan Blu Tv’ye transfer olması tekrar geri dönüşün yapılmasını pek mümkün göstermiyor gibi.

SIFIR BİR 4. SEZON NEREDEN İZLEYEBİLİRİM ?

Sıfır Bir dizisi 4. sezonu Blu Tv izlemek isteyen dizi ve film severler  ilk haftası ücretsiz olmak üzere  aylık 9.90 TL gibi bir ücretle izleyebilirler. İnternet üzerinden ücretsiz izlemek şimdilik mümkün değil. Ancak Blu Tv dizi fragmanlarını Youtube üzerinden yayınlıyor. Sadece fragmanları ücretsiz izleyebilirsiniz.

SIFIR BİR DİZİSİ 4. SEZONU KONUSU

Dizinin yeni sezon konusunun ne olacağı henüz netleşmedi. Yeni sezon çekimlerinin yine Adana’da yapılması bekleniyor. Ancak izleyiciler bizce değişikliğe hazır olsunlar. Çünkü çevre illerde çekim yapılabileceği kanaatindeyiz. Hatta belki İstanbul’da çekimler yapılabilir. Dizi konusu belli olduğunda size buradan bilgi vereceğiz.

SIFIR BİR 4. SEZON BELLİ OLDU MU ?

11 Ocak itibari ile Sıfır bir dizisinin 4. sezonunun ne zaman başlayacağı hakkında henüz bir haber yok. Ancak ihtimallere göre 1 ay içinde başlayacak. 4. sezonun konusu hakkında da gündeme haber düşmüş değil. Sıfır bir 4. sezonu hakkında sizleri haftalık olarak bilgilendireceğiz.  Bu arada 4. sezonun Adana dışında çekilme ihtimali olabilir, bu da söz konusu bize kalırsa. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ? Çevre illerde ya da İstanbul’da çekimler yapılır mı ? Konu altına yorum yazabilirsiniz. Konumuzu takip etmeye devam edin arkadaşlar.

Sıfır Bir 3. Sezon 8. Bölüm izlemek isteyen arkadaşlar konumuzu inceleyebilirler.

Kategoriler
Sosyal

Hızlı kilo veriyorsanız dikkat! Görme kaybını dikkate alın

Görme yeteneğinin aniden kaybolması şüphesiz ki yaşayan herkes için korkutucu bir deneyim. Bu durum 5-10 saniye kadar kısa süreli olabileceği gibi kalıcı olarak da devam edebiliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, bu nedenle kaybın süresi ne olursa olsun böyle bir durumda mutlaka hekime başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle görme kaybı açısından riskli kabul edilen hızlı kilo verenleri ve stres altında çalışanları uyarıyor.

Dünya üzerinde görme kaybı yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 80’inin önlenebilir ya da tedavi edilebilir olduğu belirtiliyor. Bu tablo, gözde ortaya çıkan her türlü durumda vakit kaybetmeden hekime başvurmanın da gerekliliğini ortaya koyuyor. Ani görme kaybında olduğu gibi…Her ne kadar görme yeteneğinde yaşanacak kayıp herkeste endişe yaratsa da bazen bu sorun fark edilemeyecek ya da ciddiye alınamayacak kadar kısa süreli olabiliyor. Dolayısıyla zaman kaybedilebiliyor. Ani görme kaybı mutlak müdahale edilmesi gereken bir sorun olmakla birlikte, kalp veya beyin gibi hayati organlarımızdaki problemleri de haber vermesi açısından da önem taşıyor.

Kısa ya da uzun sürmesi önemli değil…

Ani görme kaybı, görmenin 5-10 saniye kadar kısa süreli veya kalıcı şekilde kaybedilmesi olarak tanımlanıyor. Kayıp, bütün görüş alanını kapsayarak tamamen ortam ışığı söndürülmüş gibi kapkaranlık olabileceği gibi siliklik veya soluk görme biçiminde de yaşanabiliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, “Ancak bu noktada sorunun şiddeti ya da süresine bakmayıp zaman kaybetmeden hekim tarafından muayene edilmesine dikkat etmek gerekiyor” diyor.

Genellikle tek gözle meydana geliyor

Ani görme kayıpları, gözü besleyen damar sistemi, görüntüyü beyne götüren görme siniri veya göz içindeki merceğin beslenme sorunları gibi farklı etkenlerden kaynaklanabiliyor. Genellikle tek gözde meydana gelmesine karşın, dev hücreli arterit gibi bazı damar iltihaplarında veya sahte alkol kullanımında toksik sebeplere bağlı kısa aralıklı olarak her iki gözde de kayıplar yaşanabiliyor. Prof. Dr. Haluk Esgin, iki gözümüz açıkken baktığımızda bir gözde meydana gelen kaybı anlamanın çok güç olduğunu belirterek, “Bu nedenle görme düzeyi bir göz kapatılarak kontrol edilmeli. İki göz arasındaki görüntüde bir fark varsa, ortada sorun olduğu anlamına geliyor” diyor.

Hızlı kilo verenler dikkat!

Ani görme kayıpları sıklıkla ileri yaşta görülmekle birlikte gençlerde de görme düzeyinde ani azalmalar yaşanabiliyor. Prof. Dr. Haluk Esgin, özellikle hızlı kilo kayıpları sonrasında ya da vücut şekillendirme için kullanılan takviye ürünlerine bağlı olarak bu sorunla karşılaşılabileceğine dikkat çekiyor. Bu durumun, sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, metabolizmadaki değişikliğe bağlı görme sinirinin beslenmesindeki bozulma sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Dolayısıyla mutlaka bir diyetisyen kontrolünde ve vücuttaki vitamin ve minerallerin takibi yapılarak kilo verilmesi gerekiyor. Bununla birlikte yine günümüzde yoğun stres altındaki mesleklerde çalışanlarda da haftalar ya da aylar sürebilen görme azalmaları yaşanabiliyor. Gözün damar tabakasındaki bölgesel bozulmalara bağlı olarak ortaya çıkan bu durumda ise uygun ilaç ve lazer tedavileriyle görmenin tekrar kazanılması mümkün olabiliyor. Ayrıca, strese yol açan sebeplerin ortadan kaldırılması hastalığın tekrarlamasının önüne geçilebiliyor. Prof. Dr. Haluk Esgin’in verdiği bilgiye göre, bazen kısa süreli kayba yol açan göz damarlarındaki spazm veya kısa süreli tıkanmalar, kalp veya hayati ana damar sistemindeki bozuklukların erken teşhis edilmesiyle tedavi edilebiliyor. Bu sayede görme kayıplarının da kalıcı hale gelmesi önlenebiliyor.

 

 

Beyin hastalıklarının erken dönem belirtisi de olabiliyor

 

Göz küreleri aslında beynin bir uzantısı. Bu nedenle bazen bulanık görme veya renk algısındaki bozulma gibi belirtiler görme sinirinin etkilendiğini de gösterebiliyor. Dolayısıyla MS (multipl Skleroz) gibi bazı beyin hastalıklarının görmede oluşabilecek bu değişiklerle erken dönemde saptanması mümkün olabiliyor. Bu durumda, birkaç hafta içinde görme yavaş yavaş kendiliğinden düzelebiliyor. Ancak ataklar halinde tekrarlayan kayıplara bağlı görmede kalıcı azalma gelişebilirken, MS tedavisi altında görme kaybı ataklarının engellenmesi mümkün olabiliyor.

 

 

Erken dönemde tedaviyle görmeyi geri döndürmek mümkün

 

Işık çakması veya gözde uçuşmalarla ortaya çıkan, üst veya alt bölgedeki perdeli görme, göz tabakalarında bir yırtılma veya ayrılmanın habercisi olabiliyor. Böyle durumlarda da erken dönemde lazer tedavisi veya geç dönemde yapılacak cerrahi girişimlerle kalıcı görme kayıplarını önlemek mümkün olabiliyor. Yine göz içi kanamaları yaşayan diyabet hastalarında da ortaya çıkabilecek ani görme kayıplarında da lazer ve cerrahi tedavilerle görmeyi geriye döndürülebiliyor.

İleri yaşlardaki ani görme kayıplarında ise genellikle sebebin damar tıkanıklıkları olduğunu hatırlatan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, bu hastalar için tedavi yaklaşımı konusunda şunları anlatıyor: “Gözün ana atardamar sistemindeki tıkanmalarda erken dönemde hızlı tedavi fayda getiriyor. Toplar damar tıkanmalarına bağlı azalmada ise, göz içine enjeksiyonlarla hem görme azalmasını yavaşlatmak, hem de gözün ilerde ağrılı, hiç görmeyen bir göz olmasının önüne geçmek mümkün olabiliyor.”

Kategoriler
Teknoloji Haberleri

LG ve Meridian Audio ortaklık konusunda anlaştı

LG Electronics (LG) ve Meridian Audio, açıkladıkları ortaklıkla dünya genelindeki tüketicilerine yüksek kalitede ses çözümleri geliştirmek için bir anlaşmaya imza attılar. Anlaşma ile beraber LG’nin ödüllü ve yenilikçi tüketici elektroniği bakış açısı, Meridian’ın rakipsiz ses teknolojisi ve bu alandaki öncü üretim anlayışıyla bir araya gelerek, dinleyiciler için benzersiz bir deneyim sunacak. Yapılan ortaklık ile LG, Meridian ile tüketicilere, titiz araştırma ve geliştirme çalışmalarının sonucu olan yeni nesil, doğal ve özgün ses temelli akustik bir deneyim sunacak. LG ve Meridian, bu süreçte soundbar ve kablosuz hoparlörleri de kapsayan, LG’nin geniş ses çözümleri yelpazesi üzerine çalışmalar gerçekleştirecek.

Üst Seviye Ses Sistemleri, Rekabete Yeni Bir Soluk Getirecek

Kırk yılı aşkın süredir, yüksek performanslı ve kaliteli ses deneyimi konusunda öncü olan Meridian, bu bilgi birikimiyle ses endüstrisine de önemli katkı sağladı. Özellikle Dijital ses işleme ve psikoakustik alanlarında Meridian’ın etkisi, sektörün her noktasında yoğun bir şekilde hissedildi. Meridian, Hi-Res Audio ve MQA (Master Quality Authenticated) gibi devrim yaratan ses teknolojilerinin geliştirilmesi ve benimsenmesinde önemli bir rol oynarken, dünyanın ilk aktif dijital hoparlörünün de üreticiliğini üstlendi. Meridian’ın alanındaki uzman duruşu, 2012 senesinde geliştirilen, dünyanın ilk otomobil içi 3D Surround ses sistemiyle beraber otomotiv sektörü için yeni bir standard belirledi.

 

“Meridian ile gerçekleştirilen ortaklık, LG’nin pazardaki en iyi ürünlerle rekabet edebilecek, birinci sınıf ses sistemleri yaratma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.” açıklamasını yapan LG Ev Eğlencesi, Medya Ürünleri Bölüm Başkanı Seo Young-jae, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu ortaklıkla beraber dünya genelindeki LG müşterilerine en üst seviyede eğlence deneyimi sunmayı amaçlıyoruz.”

 

Konuyla ilgili görüşlerini belirten Meridian Audio CEO’su John Buchanan ise şunları ekledi: “LG ile bu özel ortaklığı hayata geçirmekten dolayı büyük heyecan duyuyoruz. Bu alandaki uzmanlığımız ve LG ile sahip olduğumuz ortak değerlerle birlikte pazara kısa ve uzun vadede çok sayıda yenilik getireceğimizden eminiz.”

Kategoriler
İnternet

Genç iş dünyasının gözü sanal para birimlerinde

Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği’nin (GYİAD) üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği 2018 Yılı Beklentileri Araştırması’na göre, yeni yılın en büyük fırsatlarını sanal para birimleri ve dijital dönüşüm barındırıyor. Genç iş dünyası, ülke bağımsız yatırım için kripto paraların büyük bir fırsat olduğu düşüncesinde. Araştırmaya göre, 2018 yılsonu dolar kuru beklentisi 4,3 TL, Euro kuru beklentisi 5,2 TL olarak şekillenirken, yeni yatırımlar ve istihdamı artırmaya yönelik çalışmalar da yolda. Her üç GYİAD üyesinden ikisi 2018’de seçim olmayacağı düşüncesinde.

Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), üyelerinin 2018 yılına yönelik beklenti ve tahminlerinin değerlendirildiği araştırmasının sonuçlarını açıkladı. GYİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleşen çalışmaya göre, yeni yılda en büyük fırsatları dijital dönüşüm ve sanal para birimleri getirecek. Çalışmaya katılanların yüzde 50’sinden fazlası, kripto paralarla ülke bağımsız yatırım yapabilmeyi 2018’in en büyük fırsatı olarak görürken, yüzde 20’lik bir kesim de dijital dönüşümle birlikte yaşanan değişimi yakalamanın yeni fırsat kapıları açacağı görüşünde birleşiyor.

Dövizde beklenti yukarı yönlü

Genç iş insanlarının 2018 yılsonu dolar kuru beklentisi 4,3 TL, Euro kuru beklentisi 5,2 TL olarak şekillenirken, enflasyona ilişkin görüşler farklılık gösteriyor. Yeni yılda enflasyonun artacağını düşünenlerin oranı yüzde 53 iken, azalacağı yönünde görüş belirtenlerin oranı yüzde 20. Katılımcıların yüzde 70’i “Faiz oranlarında nasıl bir gelişme bekliyorsunuz?” sorusuna ‘Artacak’ yanıtını verirken, düşüş bekleyenlerin oranı yüzde 10.

Yatırımlar ve istihdam sürecek

GYİAD üyeleri, 2018 yılında yeni yatırım ve istihdam çerçevesinde olumlu görüş belirtiyor. Buna göre, yeni yılda yeni yatırım planladığını belirtenlerin oranı yüzde 60 seviyesinde bulunurken, istihdam artışına gideceğini belirtenlerin oranı yüzde 57’ye ulaşıyor. Her üç üyeden ikisi 2018 yılı içinde seçim beklemediğini ifade ederken, en önemli iki risk kaynağı ekonomi ve dış politik ilişkiler olarak sıralanıyor.

 

“Büyüme morali iyi kullanılmalı”

GYİAD Başkanı Yiğit Savcı, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, büyümede çift hanelere ulaşmanın verdiği moralin önümüzdeki dönemde iyi kullanılmasının gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

“İş dünyası ülkemize olan inancını koruyarak büyümenin hızlanmasına büyük katkı sağladı ancak daha yapılacak çok iş olduğuna inanıyoruz. İki haneli büyümenin rehavetine kapılmadan, işlerimize dört elle sarılmalı, inovasyona ve ARGE’ye daha çok önem ve ağırlık vermeli, katma değeri daha yüksek ürünlere geçişi hızlandırmalıyız. Bu esnada da işgücümüzü sürekli eğitmemiz, dijitalleşme sürecinin dışında kalmadan ihracatta daha çok ülkeye ve müşteriye ulaşmayı hedeflememiz gerekiyor. Böylece işlerimizde daha sağlıklı bir altyapı kurarak ve rekabet gücümüzü artırarak hızlı ekonomik büyümeyi de kalıcı ve sağlıklı hale getirmiş oluruz.”

 

2018 yılı için en büyük fırsat nedir?

Sanal para birimleri

52,8

Dijital dönüşüm

19,7

İnovasyon

12,2

Teşvikler

9,6

Diğer

5,7

2018 yılında yeni yatırım yapacak mısınız?

Evet

%60

Hayır

%40

2018 yılında şirketinizde istihdam artışı planlıyor musunuz?

Evet

%56,7

Hayır

%43,3

Dövizde yılsonu beklentiniz nedir?

Dolar

4,3 TL

Euro

5,2 TL

2018 yılında enflasyon nasıl bir seyir izleyecek?

Artacak

%53,3

Aynı kalacak

%26,7

Azalacak

%20

2018 yılında faizlerde nasıl bir değişiklik bekliyorsunuz?

Artacak

70

Aynı kalacak

20

Azalacak

10

 

Kategoriler
Yazılım

Yandex Navigasyon’a göre trafik yoğunluğu rekoru İstanbul’da

Türkiye’de navigasyon pazarının en popüler uygulaması olan Yandex Navigasyon, beş büyük şehrin trafik yoğunluğu derecelerini ortaya çıkardı. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Antalya’nın mercek altına alındığı analizde hafta içi ve hafta sonu yaşanan trafik yoğunlukları ayrı ayrı incelendi. Analize göre İstanbul sürücülerin en çok trafik çilesi çektiği şehir olurken, İzmir’in hafta içi bazı saatlerde İstanbul’u bile geçtiği gözlemlendi. Beş büyük şehir arasında en az trafik ise Antalya’da kaydedildi. Öte yandan Yandex Navigasyon, İstanbul’da en çok kaza uyarısı bırakılan bölgeleri de belirledi. Kullanıcıların kaza noktası olarak işaretlediği yerlerin dikkate alındığı analizde köprülerin civarları, ana yolların ayrımları ve kavşaklar öne çıkarken, İstanbul’da son 1 yılda kaza sayısının azalması da dikkat çekti.

Yandex Navigasyon, yaptığı araştırmayla en kötü ve en iyi trafiğe sahip olan büyük şehirleri belirledi. Türkiye’nin beş büyük şehrinin trafik haritasını çıkaran Yandex, hafta içinde ve hafta sonunda meydana gelen trafik yoğunluk derecelerini ölçtü. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Antalya’da yaşanan trafik yoğunluğunu, iş hayatının ve eğitim-öğretim hayatının hareketlendiği eylül ayından kasım ayının sonlarına kadar (11 Eylül – 26 Kasım 2017 tarihleri arasında) analiz eden Yandex, şu bilgilere ulaştı:

 

İstanbul’da en yoğun günler Çarşamba ve Cuma

 

Yandex’in yaptığı analizde trafiğin en sıkışık olduğu saatler, hafta içinde herkesin işe ya da okula gittiği sabah saatleriyle eve döndüğü akşam saatleri olarak belirlenirken, Cumartesi günleri de yüksek yoğunluk derecesiyle dikkat çekti. Megakent İstanbul, Türkiye’nin en kötü trafiğine sahip şehirleri arasında zirvede yer aldı. İstanbul’da hafta içi akşam saatlerinde ortalama trafik yoğunluğu 10’luk derecelendirme sisteminde 7’ye kadar çıktı. Söz konusu yoğunluk özellikle Çarşamba ve Cuma akşamları daha da arttı.

 

İzmir’de trafik yoğunluğu öğle saatlerinde İstanbul’u geçti

 

Yandex’in haftalık ve günlük analizine göre İstanbul’dan sonra en yoğun trafiğe sahip olan şehir ise Ege’nin incisi İzmir oldu. İzmir’de özellikle Cuma günleri akşam saatlerinde 5 dereceye yaklaşan yoğunluklar yaşandı. Ayrıca İzmir’in trafik yoğunluğu, hafta içi 12:00-15:00 saatleri arasında İstanbul’u bile geride bıraktı.

 

Antalya trafik açısından en yaşanabilir büyük şehirlerden biri oldu

 

Trafik yoğunluğu bakımından sıralamada İstanbul ve İzmir’den sonra Ankara ve Bursa illeri geliyor. Ankara’da trafik sıkışıklığı İzmir’in biraz altında seyrederken, Bursa’da hafta sonları Cuma akşamından başlayarak 4 derecenin üstüne tırmanan ciddi bir yükseliş gözlemleniyor. Turizmin kalbinin attığı Antalya ise analizin yapıldığı tarihlerde, beş büyük şehir arasında en az trafiğin olduğu şehir olarak belirlendi. Antalyalılar haftanın her günü, yoğunluğu 2 dereceyi bile bulmayan son derece rahat bir trafikte yaşamlarını sürdürdü.

 

İstanbul’da son bir yılda trafik kazaları azaldı

 

Trafik yoğunluğu rekoruna sahip olan İstanbul’da, kaza olayları da kaçınılmaz olarak diğer büyük şehirlere göre daha fazla sayıda yaşandı. Yandex Navigasyon, İstanbul’un kaza noktaları analizini de yaptı. 2015 – 2016 ile 2016 – 2017 dönemlerini karşılaştıran analizde, İstanbul’da gerçekleşen kaza sayısında önemli oranda azalma gözlemlendi. İstanbul’da bir önceki yıl 7 bin 500 civarlarına kadar çıkan kaza sayısı, 2016 – 2017 arasında 4 bin civarlarına kadar düştü.

 

Yandex Navigasyon’un analizinde, kullanıcılar tarafından kaza noktası olarak işaretlenen ve uygulamada moderasyon algoritması tarafından da teyit edilen bildirimler dikkate alındı. Genel olarak köprülerin civarlarının, ana yolların ayrımlarının ve kavşakların kaza noktası olarak belirlendiği analizde; D-100, Avrupa Otoyolu ve TEM bölgeleri öne çıktı. Analizde en çok kaza uyarısının Avrupa yakasında bırakıldığı görüldü. Özellikle Avrupa Otoyolu ve Atatürk Bulvarı’nın kesiştiği kavşağın trafik ve kaza açısından yoğun olduğu gözlemlendi. Yenikapı Kennedy Caddesi ile Havuzlu Kavşağı sonrasında Rauf Orbay Caddesi ise en fazla kaza uyarısının bırakıldığı noktalar oldu.

 

İstanbul’da bahar ve yaz döneminde kazalar artarken, sonbahar ve kış döneminde azalıyor. 2015 ve 2016 yıllarında ocak ayı en az kaza bildirimi yapılan ay olurken, yine aynı dönemde mayıs ayı ise kullanıcılar tarafından en fazla kaza uyarısı bırakılan ay oldu.