Teknolojisi ile gerçeklik algısını yeniden tanımlayan, eğlenceden eğitim ve üretime kadar birçok alanda kullanılan VR (sanal gerçeklik) hayatımızın farklı alanlarını dönüştürmeye aday. Peki 5G’nin gelişi ile VR alanında nasıl bir dönüşüme şahit olacağız. HTC Türkiye Ülke Müdürü Batuhan Başal soruları yanıtladı
1- IDC’NİN ÖNGÖRÜSÜNE GÖRE, AR/VR PAZARININ 2022 YILINA KADAR TOPLAMDA 52,2 MİLYON ADEDE ULAŞACAKTÜRKİYE’NİN BUNDAKİ PAYI NE SEVİYEDE OLACAK?
Net bir şey söylemek zor. Başka firmaların farklı öngörüleri var. İki sene önce çok başka ön görüler vardı, bugün o ön görüler dönüşüm geçiriyorlar. Örneğin 2016 yılında beklentiler bugünkünden çok daha yüksekti. Şimdi biraz daha ayağı yere basan rakamlar konuşuluyor.
Teknolojinin ilerleme hızı ve bu işin adaptasyon hızı bizim gördüğümüz kadarıyla 2018-2019 döneminde çok ciddi hız kazandı. Haliyle o rakam farklı yerlere de gidebilir. Türkiye’de HTC olarak yaklaşık 2 ay önce lansman yaptık. Bizim daha önce bilgi sahibi olduğumuz bir ekosistem vardı ama onun çok üzerinde firmaların VR ile ilgili uygulama geliştirmek, kurumsal firmaların VR’ı kendi işlerine adapte etmek için çalıştıklarını gördük.
Dolayısıyla hem genç ve teknolojiye olan ilginin yüksek olduğu nüfusumuz hem de kurumsal tarafta çalışmalarda bu işin adaptasyonunun hızlı olacağını gördüğümüz için ben Türkiye’nin fena bir pay sahibi olmayacağını düşünüyorum. Mobilden örnek verirsek; Türkiye’de yıllık 10 milyonluk bir pazar ve bu Avrupa’da en büyük pazarlardan bir tanesi. VR’da da biz benzer bir tablo olacağını düşünüyoruz.
2- PEKİ VR’IN KULLANIMININ ARTMASI İLE DOĞRU ORANTILI FİYATLARDA HATIRI SAYILIR BİR DÜŞÜŞ GÖRECEK MİYİZ?
Örneğin bundan 10 sene önce böyle bir deneyimin bugünkü maliyetler ile hayata geçeceğiniz söylesek insanlar gülerlerdi. VR aslında yeni bir teknoloji değil yaklaşık 60 yıllık bir teknolojiden bahsediyoruz ve ilk çıktığında tabi çok farklı donanımlar ile farklı bir yöntem ile uygulanıyordu ama son 20 yıldır tasarım alanında, yeni ürün geliştirme alanında VR zaten kullanılıyor.
Bunu kullanırken 100 bin euro’nun üzerinde maliyetleri olan ‘duvar’, ‘mağara’ olarak anılan kurulumları yapıyor firmalar. Şimdi bu kadar maliyetleri donanımların bugün geldiği nokta gerçekten şaşırtıcı şekilde uygun bir seviye. Bireysel kullanıcı için hala bir ölçüde fiyatlı görülmek ile beraber şu an aslında bir cep telefonu fiyatına bu deneyimi yaşayabiliyorsunuz.
Securitas Avrupa İş Geliştirme Direktörü Clemmensen, “Güvenlik kameraları ve farklı dedektörler yalnızca gözlemleme için değil, insan davranışlarıyla ilgili veri toplamak ve analiz etmek amacıyla da kullanılacak.” dedi.
Securitas Avrupa İş Geliştirme Direktörü Per Clemmensen, güvenlik kameralarının ve farklı dedektörlerin yalnızca gözlemleme için değil insan davranışlarıyla ilgili veri toplamak ve analiz etmek amacıyla da kullanılacağını ifade etti.
Clemmensen, perakende sektörü güvenlik sistemlerindeki değişimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada güvenlik servislerini işletme noktasında değişimler meydana geldiğine dikkati çeken Clemmensen, mevcut güvenlik sistemlerini yeni teknolojilerle birleştirerek verimi artırdıklarını ifade etti.
Clemmensen, güvenlik kameralarının ve farklı dedektörlerin yazılımlarının geliştirilmesiyle bu cihazların yalnızca gözlemleme için değil, ısı haritası çıkarmak, ziyaretçi sayısını, ziyaretçilerin nasıl davrandıklarını ve hangi alanlarda ne kadar süre geçirdikleriyle ilgili veri toplamak ve analiz etmek amacıyla da kullanılacağını anlattı.
Böylece cinsiyet, yaş, sezonlara ve kampanyalara göre değişen ziyaretçi sayıları gibi birçok bilgiyi de analiz etmenin mümkün olacağını belirten Clemmensen, “Ertesi gün bizi nelerin beklediği hakkında tahminde bulunup, güvenlik önlemlerimizi ona göre alabileceğiz. Bu uygulama İngiltere’deki müşterilerimiz için mevcut. Avrupa’nın geri kalanına ve Türkiye’ye yayılacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Clemmensen, veri toplamak için sosyal medyadan da faydalandıklarını aktararak, kar oranı ve ziyaretçi sayısı yüksek AVM’lerin başarılarını artıran en önemli üç faktörden birinin güvenlik olduğuna dikkati çekti.
Dünya genelinde yaygınlaşması beklenen yeni alışveriş trendlerine dair de açıklamalarda bulunan Clemmensen, yakın gelecekte mağazalardan online alışveriş yapıp, yemek alırken araçlar için oluşturulan alanlar gibi özel bir noktadan bu ürünleri teslim almanın mümkün olabileceğini ifade etti.
“TÜRKİYE’DE AVM’LERDE SAATLERCE VAKİT GEÇİRİLİYOR”
AVM’lerde insanların vakit geçirme alışkanlıklarının ülkelerin kültürlerine göre değişiklik gösterdiğine işaret eden Clemmensen, “Türkiye ve Güney Avrupa’da insanlar AVM’lerde çocukları ve aileleriyle saatlerce vakit geçirebiliyor. Bu ülkelerdeki merkezlerde eğlence parkları, şık restoranlar mevcut. Kuzey Avrupa ülkelerinde ise insanlar AVM’lere yalnızca alışveriş yapmak için gidiyor.” dedi.
Clemmensen, bunun güvenlik ihtiyaçlarını da şekillendirdiğini ve AVM’lerde aileleriyle vakit geçiren insanların kendilerini güvende hissedebilmesi için daha ileri teknolojili elektronik sistemlerin kullanılması ve daha fazla özel güvenlik görevlisi bulunması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de güvenlik önlemlerinin sıkı olabilmesine kanunların da izin verdiğini kaydeden Clemmensen, “Bazı Avrupa ülkelerinde bu önlemler bulunmuyor. Fakat yakın zamanda benzer önlemler bu ülkelerde de yaygınlaşacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Clemmensen, Securitas’ın Türkiye’de 24 ilde 70 AVM’de, 4 bin 600 özel güvenlik görevlisiyle hizmet verdiğini kaydetti.
“PERAKENDE KAYIPLARININ BÜYÜK KISMI LOJİSTİK SIRASINDA GERÇEKLEŞİYOR”
Sık karşılaşılan perakende hırsızlıklarıyla ilgili de bilgiler paylaşan Clemmensen, “AVM’lerde yankesicilik, lojistik esnasında ürünler rampalardan ilerlerken yapılan hırsızlıklar görüyoruz. Mağazalarda üniformalı güvenlik görevlileri görmüyoruz belki ama dedektörlerimiz ve kameralarımız aracılığıyla gözlem yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Clemmensen, eskiden perakende sektöründeki hırsızlıkların mağaza dışından kaynakladığını düşündüklerini fakat bu kayıpların büyük bir kısmının lojistik sırasında ya da yanlış teslimat nedeniyle gerçekleştiğini keşfettiklerini anlattı.
Stok hareketlerini takip edebilmek için farklı sistemler kullandıklarına değinen Clemmensen, şunları kaydetti:
“Stok durumunu görmek için ürünlere yerleştirilen Radyo Frekansı ile Tanımlama (RFID) alarmları Türkiye’de hızla yaygınlaşıyor. Neyin stokta olduğunu kolayca görüp müşteriye ulaştırmak mümkün oluyor. Bu sistemin yaygınlaşmasıyla perakende satışlarında yaklaşık yüzde 9’luk bir artış sağladık. Stok kontrolü kayıpları da azaltıyor.”
Türkiye’de bu yılın başından itibaren hırsızlık ve ziyaretçiler arası tartışma olaylarında artış gözlemlediklerini aktaran Clemmensen, mağazalarda hırsızlığın önlenmesi için video analizli kamera takip sistemlerinin yaygınlaştığına işaret etti.