Kategoriler
Yazılım

Commvault verilerini Google Cloud platformuna taşıyor

Bulut bilişim teknolojileri konusunda Commvault ve Google, stratejik işbirliğine imza attı. Kurumların artan çoklu bulut ihtiyacını karşılamak için gerçekleştirilen anlaşma kapsamında, kamudan özel sektöre tüm şirketler iş yüklerinin yüzde 100’ünü Google Cloud Platformuna taşıyarak, iş süreçlerini buluttan yönetecek.

Nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, dijital dönüşüm çalışmaları ve video içeriklerinin artışı şirketlerin yıllık veri ihtiyacını önemli ölçüde artırmaya devam ediyor. Kurumsal yedekleme, kurtarma, arşivleme ve bulut alanında küresel bir lider olan Commvault, Google ile bulut sistemlerinde stratejik iş birliğine imza attı.

Yeni teknolojiler ve dijitalleşmeyle birlikte şirketlerin artan çoklu bulut ihtiyacını karşılamak üzere gerçekleştirilen anlaşma kapsamında, kamudan özel sektöre tüm şirketler iş yüklerinin yüzde 100’ünü Google Cloud Platformuna taşıyarak, iş süreçlerini buluttan yönetecek. Şirketlere veri depolamada maliyet avantajı sağlayacak anlaşma ile şirketler teknik detaylara boğulmadan kendi işlerine odaklanarak daha güvenli ve daha hızlı çoklu bulut hibrit altyapıya terfi edecek.

“COMMVAULT GEÇİŞ SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR”
Gerçekleşen işbirliğiyle ilgili olarak kurumsal müşterilerin bulut platformuna geçiş stratejileri için destek aradığını belirten Google Cloud Stratejik Teknoloji İş Ortakları Direktörü Adam Massey, “Müşterilerimizin bu arayışı, kapsamlı bir veri korumasına yönelik ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Commvault, verilerin Google Cloud Platformuna taşınmasını daha kolay ve daha hızlı hale getirerek müşterilerimizin geçiş sürecini hızlandırmaya yardımcı oluyor” dedi.

Hibrit bulut altyapısının kurumsal işletmelerde önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacağına dikkat çeken Commvault Başkanı ve CEO’su N. Robert Hammer ise şöyle konuştu;
“Kurumsal müşterilerin veri altyapılarının tamamında yüksek düzeyde kullanılabilirlik ve düşük risk sağlamak üzere esnekliğe ihtiyacı var. Commvault olarak bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak çok sayıda bulut depolama seçeneğini destekliyoruz. Bulut depolamaya ilişkin gerçekleştirdiğimiz araştırmalarda müşteriler için yüksek performanslı, esnek ve güvenilir bir seçenek olarak Google Cloud Platformuna duyulan ve giderek artan ihtiyaca işaret etmeye devam ediyor. Commvault Data Platform’un sunduğu güç sayesinde kamuda ve özel sektördeki kurumsal müşterilere çoklu bulut yolculuklarında Google Cloud Platformunun özelliklerinden yararlanmaları için destek sunacağız”.

Platformun kullanıcısı olan Georgia Üniversitesi İnovasyon Başkanı Phil Ventimiglia, gerçekleşen işbirliği ile veri saklama, yedekleme, varlıkların korunması, yönetilmesi ve tüm verilere erişimin daha kolaylaştığını belirterek; “Tüm beklentilerimizi daha düşük maliyetli bir hale getiren platform, operasyonel verimliliğimizi artırdı. Bu özellik sayesinde iş sürekliliği ve felaketten kurtarma çalışmalarımızı daha ileri boyuta taşıdık” açıklamasını yaptı.

KURUMLARIN VERİ DEPOLAMADA ÖNCELİĞİ BULUT
Commvault GO 2017 etkinliğinde duyurulan işbirliği toplantısında CITO Research ortaklığı ile yürütülen bulut ihtiyacı anketini de yayımlayan Commvault, dünyadaki kurumların sadece yüzde 56’sının iş süreçlerini bulutta yönettiğini ve bu süreçlerin yüzde 100’ünü buluta taşımayı planladığını açıkladı. Google tarafından üstlenilen ve MIT Sloan tarafından gerçekleştirilen bulut güvenlik anket verilerinin de değerlendirildiği toplantıda, BT ve iş yöneticilerinin yüzde 75’i, veri depolamanın bugün bulutta devreye aldıkları öncelikli iş yükü olduğunu belirttiler. Uzmanlar, ortaya çıkan bulguların BT süreçlerini güçlendirmek, operasyonel verimliliği iyileştirmek ve kurumsal çevikliği yükseltmek için bulut sistemlerin kurumlarda benimsenmesinin önemini vurguladı.

TÜM VERİLER TEK ÇATI ALTINDA
Commvault ve Google Cloud, imzaladıkları stratejik iş ortaklığı doğrultusunda kurumların bina içinde, Google Cloud Platformunda ve diğer bulut ortamlarında elektronik keşif, veri yedekleme, kurtarma ve yönetim gibi bütünsel veri yönetimi konularında tek bir çözümü devreye alarak işlerini dönüşüme uğratmasını sağlıyor.

Commvault’un sıkıştırma ve küresel olarak yinelenen verileri kaldırma işlemi, kuruluşların Google Cloud Platform’a çok büyük hacimli verileri düşük maliyetlerle ve hızlı bir şekilde taşımasına olanak tanıyor. Platform, bina içi ve bulut depolama lokasyonlarında verilerin kapsamlı ve tek çatı altında bir görünümünü sunarak veri yönetimini ve mevzuat gerekliliklerine uyumu daha kolay ve düşük maliyetli hale getiriyor. Commvault ile sektör standardı şifreleme sayesinde, hareket halinde olan ve bekleyen veriler güvence altına alınarak güvenlik ve uyumluluk gerekliliklerini karşılama konusunda ayrıca gönül rahatlığı sağlanıyor.

Platform, müşteri verilerinin daha güvenli, en uygun şekilde taşınması, yönetilmesi ve kullanılmasına olanak sunuyor. Commvault, Windows, Unix ve Linux’taki çeşitli dosya sistemleri gibi Google Cloud Engine içerisinde çalışan en yaygın kurumsal düzeydeki uygulamaları destekliyor. SAP, Exchange, Oracle ve DB2 gibi uygulamalar ile veritabanlarının yanı sıra GPFS, Mongo DB, Hadoop ve daha fazlası gibi büyük veri uygulamaları da destekleniyor. Commvault ayrıca, Gmail ve Google Drive gibi GSuite uygulamaları için Google Cloud Platformunda yedekleme, kurtarma ve yönetim gibi veri yönetim özelliklerini de sunuyor.

Kategoriler
Yazılım

n11.com yapay zeka ile gelirini yüzde 32 artırdı

Türkiye’nin öncü e-ticaret platformlarından n11.com, yapay zekâ ile geliştirilen RTB House altyapısı sayesinde yeniden hedefleme kanalında hem ortalama sepet tutarını hem de gelirini artırmayı başardı.Yapay zekadan aldığı güçle kişiselleştirilmiş yeniden hedefleme kampanyaları geliştiren teknoloji şirketi RTB House, n11’in yeniden hedefleme kanalında önemli artışlar sağladığını duyurdu.

RTB House ile birlikte satış başına ücret (CPS) modeli ile çalıştıklarını dile getiren n11 Dijital Pazarlama Müdürü Barış Kahraman, “Bu şekilde çalışma modeli bizim için büyük avantaj sağladı. CPS modeli ile yaratılan trafik herhangi bir maliyet ortaya çıkarmazken sadece ortaya çıkan satışlar için ödeme yapıyoruz” dedi.

Yeniden hedefleme kanalının yapısı gereği mevcut ziyaretçilerine hitap ettikleri bir kanal olduğuna değinen n11.com Kıdemli Dijital Pazarlama Süpervizörü Aykut Alçelik, “Trafikten ziyade ciro ve yüksek yatırım karşılığı (ROI) bekliyoruz. Farklı ürün kategorilerimize, kâr marjlarına göre RTB House ile özel bir model oluşturabiliyoruz. Böylece yeniden hedefleme kanalından aldığımız verim oldukça yükseldi” diye konuştu.

80 bini aşkın kayıtlı mağaza, 55.7 milyon satılan ürün, 10.3 milyon üye ve 1.9 milyar toplam ziyaret sayısına ulaşan n11.com, RTB House ile geliştirdiği yeniden hedefleme çözümleri sayesinde;

Ortalama sepet tutarında yüzde 40’ın üzerinde,
İşlem hacminde yüzde 24’ün üzerinde,
Gelirde yüzde 32’nin üzerinde,
Ortalama geçirilen sürede yüzde 35’in üzerinde artış sağladı.
CPS modeli kazandırıyor

Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından biri olan n11.com’un kuruluşundan bu yana 2 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştığını dile getiren RTB House Türkiye Ülke Müdürü Can Tunçer, “Ortaya çıkan bu hacimde yaratılabilecek küçük farkların büyük etkileri olacağını biliyorduk. CPS modeli ile çalışarak n11.com’un herhangi bir risk almadan, sadece satış başına ücret ödeyerek gelirlerini artırmasını hedefledik ve başarılı olduk. Bu başarıda RTB House’un tamamen kendi geliştirdiği yapay zekâ temelli yeniden hedefleme teknolojisinin rolü çok büyük” dedi.

Kategoriler
Yazılım

TmaxSoft gelirlerini yüzde 50’nin üzerinde genişletmeyi hedefliyor

Tüm dünyada yenilikçi yazılımlarıyla tanınan TmaxSoft, 27 Kasım-1 Aralık tarihlerinde EMEA Bölgesi için düzenleyeceği konferansta, iş ortaklarına başarıya uzanan yolu anlatacak. TmaxSoft, iş ortaklarının başarıya ulaşmalarını ve yeni gelirler elde etmelerini sağlamak adına kanal destek programını güçlendirdi.

Tüm dünyada bulut, altyapı ve modernizasyon konularına odaklı yenilikçi yazılımlar geliştiren TmaxSoft, Avrupa’daki büyümesini sürdürürken, EMEA Bölgesi’ndeki iş ortaklarına sunduğu eğitim ve destek programlarını geliştiriyor. TmaxSoft, yıl sonuna kadar gelirlerini ve iş ortağı ağını %50’nin üzerinde genişletmeyi hedefliyor.

Yürüttüğü agresif büyüme stratejisiyle Fransa, Almanya ve İspanya’da yeni ofisler açmasının yanı sıra İngiltere, Rusya ve Türkiye gibi önemli pazarlardaki konumunu da güçlendiren TmaxSoft’un, EMEA Bölgesi’ndeki büyüme planlarında kanal çok önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle şirket, hem iş ortaklarının büyümesine hem de TmaxSoft’un Avrupa’daki etkisini artırarak yeni iş ortakları bulmasına yardımcı olmak için destek programlarına yoğun bir şekilde odaklanıyor.

TmaxSoft Kasım ayının sonunda, bu yöndeki çalışmaların bir parçası olarak iş ortaklarının başarıya ulaşması için tasarlanan bir konferansa ev sahipliği yapacak. EMEA İş Ortakları Konferansı, TmaxSoft iş ortaklarının önemli müşteri verilerini yönetebilmelerini ve bu verilerden tamamen faydalanabilmelerini sağlayacak yeni bilgi ve beceriler kazanmaları adına büyük bir fırsat olacak. Konferansta, TmaxSoft’un önde gelen çözümleri OpenFrame ve Tibero için teknik eğitimin yanı sıra, satış destek ile ilgili atölye çalışmaları da düzenlenecek.

TmaxSoft’un büyüme hedefleri için kanalın önemi hakkında konuşan EMEA CEO’su Muhwan Yun, “Avrupa’da son kullanıcılara ve iş ortaklarımıza gerçek bir ayrıcalık sunmak için büyük bir fırsat olduğunun farkındayız. Bizim için kritik önem taşıyan, bu pazarda etki yaratmamıza yardımcı olacak doğru ve uzman iş ortaklarına ihtiyacımız var. Kanaldaki birçok kişi gelen teklifler arasında sıkışıyor ve bazı kurumsal yazılım sağlayıcıların yöntemleri nedeniyle kârlarının azaldığını görüyor. İş ortaklarımıza, hem iyi kâr oranları elde etmelerini hem de bunu yaparken müşterilerini memnun etmeye devam etmelerini sağlayan sağlam fırsatlar sunuyoruz. Ancak onlara bunu yapmaları için ihtiyaç duydukları tüm desteği vermemiz gerektiğini de biliyoruz.

Avrupa genelinde kısa süre içinde önemli bir gelişme kaydettik. EMEA İş Ortakları Konferansı, iş ortaklarımızla bir araya gelip en başarılı çalışma örneklerini paylaşmak ve onların çözümlerimizden en iyi şekilde faydalandıklarından emin omak için önemli bir fırsat olacak. Sonuç olarak, biz ancak iş ortaklarımız başarılı olduğunda başarıya ulaşabiliriz. Bu nedenle onları desteklemek için elimizden gelen her şeyi yapmamız önemli.

TmaxSoft olarak, başarımızın ardında kanaldaki iş ortaklarımızın gücünün olduğuna inanıyoruz. Bu ortaklıklar EMEA bölgesindeki büyümemizi destekleyen temel unsurlar. Pazarın %40’ını elde ettiğimiz Güney Kore’deki başarımızı burada tekrarlamayı hedefliyoruz” dedi.

Kategoriler
Teknoloji Yazılım

TİNK teknoloji eğitimi alanında önemli bir işbirliğine imza attı

Mikro Yazılım ve TİNK teknoloji alanında yetişmiş insan kaynağının sağlanması, en ileri düzeyde eğitim olanaklarına sahip olunması ve mezun olduktan sonra istihdam sorununun azaltılması amacıyla bir protokol sözleşmesi imzaladılar.

Söz konusu iş birliği kapsamında, Mikro Yazılım TİNK’in eğitim alanındaki sponsor partneri olarak konumlandı. Mikro Yazılım, TİNK öğrencilerine mentorluk desteği verecek ve  iş deneyimi imkanı sağlayacak. Mikro Yazılım, bunun yanı sıra, eğitim kurumu öğrencileri arasından TİNK’in belirleyeceği yöntem ile seçilecek belli sayıda öğrenciden oluşan Girişimcilik Programında en başarılı olan ilk 3 takımı yılda bir kez şirkette ağırlayarak, öğrencilerin şirketin üst düzey yöneticileri ile karşılıklı sohbet etme olanağı bulacakları bir ortamda bir araya getirecektir. Ayrıca Mikro Yazılım Genel Müdürü TİNK’in bir eğitim kurumundaki öğrencilere kendi profesyonel iş hayatı ile ilgili kapsamlı bir sunum yapacak ve yine aynı platformda öğrencilerin sorularını yanıtlayacaktır. Mikro Yazılım yıl boyunca yaptığı liseler ile ilgili inovasyon programlarında TİNK öğrencilerini dahil edecektir.

 

Mikro Yazılım Genel Müdürü Alpaslan TOMUŞ, iş birliği ile ilgili olarak yaptığı açıklamada: “Ülkemizin en temel gereksinimi, kalifiye ve yetişmiş insan. Teknoloji ve özellikle yazılım, ülke ekonomilerinin gelişmesinde bir kaldıraç görevi görüyor. Biz de bu alanda faaliyet gösteren bir firma olarak, ülkemizde teknoloji ve yazılım alanında insan kaynağı yetiştiren kurum ve kuruluşlarla iş birlikleri hayata geçirmenin heyecan ve sorumluluğunu taşıyoruz. TİNK ile yaptığımız iş birliği sonucunda, profesyonel tercihini bu sektörlerden yana kullanan öğrencilereeğitimleri esnasında, gerekli zeminin oluşturulması konusunda destek vermek istedik. Önümüzdeki dönemde de bu tarz iş birliklerinin sayısını artırıp kapsamını geliştirerek, Mikro Yazılım olarak ülkemizde yazılım sektörünün daha eğitim kurumlarından itibaren gelişmesine destek vermek arzusundayız.”

TİNK Kurucu ve CEO’su Zeynep Dereli ise: ”Teknolojiyi eğitim müfredatımıza entegre ederek yeni dünyaya uygun bir eğitim sistemi hazırladık. Bu doğrultuda Tink öğrencileri, online sistemler üzerinden kendi gelişimlerine uygun şekilde aldıkları dersleri, uygulamalı olarak laboratuvar ve sınıf ortamlarımızda deneyimleme şansı buluyorlar. Dijital okuryazarlık yetkinlikleri artarken aynı zamanda iş dünyası ile beraber kurguladığımız ortaklıklarla, eğitimlerini alırken bu dünyaya da aşina oluyorlar. Türkiye’nin ve Dünya’nın yenilikçi, çok değerli grup şirketleriyle yapmış olduğumuz anlaşmalar ile birlikte, öğrencilerimizin içinde olacağı hatta bizzat yönetecekleri ortak projeler gerçekleştireceğiz. Bu açıdan Mikro Yazılım ile olan anlaşmamızı oldukça  anlamlı buluyoruz. Tink olarak önemsediğimiz DQ(Dijital Zeka) konusunda öğrencilerimizi devamlı geliştirerek takip ediyoruz. Aynı zamanda okulumuzda öğrenim görmeyen ilgili 8-12 yaş grubu çocuklarımız için de Aralık ayı içerisinde sertifikasyon programımızı başlatıyoruz.”

Kategoriler
Teknoloji Yazılım

Lenovo yapay zeka yatırımlarını hızlandıracak

Lenovo Supercomputing etkinliğinde yapay zeka ile ilgili girişimlerini açıkladı. Yapay zekanın giderek popüler hale gelmesi ile birlikte firmaların bu alanda yatırımları artıyor. Bugüne kadar oluşan veri miktarının 2020 yılında ise 44 trilyon gigabayta ulaşacağı tahmin ediliyor.

Bu gibi istatistikleri göz önünde bulunduran firmalar, bilginin işlenmesi, eyleme dönüşmesi, ve bilimsel alanda yapılacak araştırmalara zemin oluşturması açısından yüksek performanslı altyapı oluşturmak istiyorlar. Lenovo Veri Merkezi Grubu başkanı Kirk Skaugen, tarafından yapılan açıklamada;

Yapay zeka, geleneksel iş stratejileri ve bilimsel araştırmalar üzerinde şimdiden derinlemesine bir etki yaratıyor ve üst düzey liderlerin çoğu, bu konuyu gelecek yıl için bir öncelik olarak kabul ediyor. Günümüzde kuruluşların sahip olduğu çok yüksek miktardaki verilerden gerçek anlamda yararlanmak için müşterilerimizin yapay zekayı günümüzün rekabetçi iş ortamında başarıya ulaşmalarına yardımcı olacak bir araç olarak benimsemesi gerekiyor” şeklinde açıklıyor ve ekliyor: “Yeni açılan küresel yapay zeka inovasyon merkezlerimiz ve kapsamlı ürün ve hizmet portföyümüzle yapay zeka sistemlerini hayata geçirmekte kararlıyız.” şeklinde açıklamada bulundu.

Lenovo tarafından yapılan açıklamada müşterilerin yapay zeka hastalıkları ve iklim değişikliği etkileri adı altında yaptıkları çalışmalara Lenovo tarafından destek veriliyor. Bu konuda müşterilerle iş birliğine kadar varan adımlar atılıyor. Bu konuda Lenovo’nun Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi (NCSU) ile bir çalışması mevcut. 2050 yılında su sorunlarının giderek artacağı öngörüsüne istinaden, Lenovo yapay zeka ile coğrafi haritalar oluşturarak su sorunlarının yaşandığı bölgelerin haritasını çıkarıyor.

Bunun dışında benzer yapay zeka sistemleri ile çiftçilerin su kaynaklarını verimli kullanması, karlılığını arttırması ve doğal kaynakları koruması amacıyla da kullanılıyor. Lenovo’nun bu gibi alanlarda yapay zeka için yaptığı yatırımlar dünya sorunları açısından oldukça önemli. Firmaların sosyal alanlarda çalışmalar yapması, doğaya duyarlı olmaları bekleniyor. Lenovo ise bu yatırımları ile yapay zekanın hangi alanlarda kullanılabileceğini tüm dünyaya kanıtlamış durumda.

Kategoriler
Teknoloji Yazılım

Boston Dynamics CEO’suna Göre Robotik Büyük Bir Devrim

Boston Dynamics CEO’su olan Marc Raibert tarafından yapılan açıklamaya göre, robotiğin internetten daha büyük bir devrim olacak. Son yıllar içerisinde yapay zeka ve robotik alanında yaşanan gelişmelere bakacak olursak, yazılım alanında hızlı bir büyüme var. Ülkemizde ise geçtiğimiz haftalarda robot sektörüne Akın Soft giriş yapmıştı.

Bir çok ülkenin son zamanlarda askeri alanlarda gelişime ihtiyaç duyduğu ve bunu robotik alanında gerçekleştirmeye çalışıldığı biliniyor. Yapay zeka ile birlikte bir güç haline gelen sektörde yaşanan gelişmeler herkesi heyecanlandırmaya başlamış durumda. Boston Dynamics CEO’su olan Marc Raibert’in yaptığı açıklamada,bugüne kadar yapılan teknolojiler düşünüldüğünde, robotik alanında bu denli gerçekleşen gelişmelerin, insanlık tarihi açısından sarsıcı bir adım olduğu aktarıldı. İnternetin sadece bilgiye ulaşmada kullanılan bir araç olduğunu, robotik ise her şeye erişmeye ve bunları manipüle etmeyi sağlar ‘ şeklinde açıklama yaptı.

Marc Raibert’ın yaptığı açıklamalara istinaden Birleşmiş Milletler’de gündemde olan Robot konusu gelişimin ne denli hızlı olduğunu gösteriyor. BM robot konusunun dikkatli olarak incelenmesini, risk taşıdığını düşünüyor olsa gerek. Çünkü Birleşmiş Milletler  “yapay zekayla hareket eden katil robotların yasaklanması çağrısı” ile 5 gün sürecek bir konferans düzenleyecek. Bu da durumun ciddiyetini ortaya koyar cinsten.

Kategoriler
Yazılım

Silikon Vadisine Açılan Kapı: Gateway to Silicon Valley

Murat Onsekizoğlu tarafından kurulan Gateway to Silicon Valley, Türk girişimlerinin dünyanın en büyük pazarı olan ABD pazarına giriş yapmasına ve Silikon Vadisi’ndeki yatırımcılara ulaşmasına yardımcı oluyor.

Parçası olduğu Mediterra Private Equity ile Türkiye’de Mikro Odeme, Logo Yazilim ve Filo Türk gibi teknoloji şirketlerine yatırım yapan Murat Onsekizoğlu, 2015 yılından beri dünya risk sermayesi yatırımlarının başkenti sayılan ABD’nin Californiya eyaletindeki Silikon Vadisi’nde yaşıyor. Son iki yıldır Silikon Vadisi’ndeki girişimcilik ve yatırım ekosistemlerinin içinde yer alarak bu alandaki tecrübesini derinleştiren Onsekizoğlu, ABD dışındaki pazarlarda faaliyet gösteren ve yatırım alma potansiyeli yüksek girişimlerin ABD pazarına giriş ve Silikon Vadisi yatırımcıları ile bağlantı kurmasına yönelik hizmetler sunan Gateway to Silicon Valley’yi duyurdu.

Amerikan yatırımcıların genelde ABD’de faaliyet gösteren firmalara yatırım yapmayı tercih ettiklerini, dünyanın diğer bölgelerindeki girişimlere yatırım yapma iştahlarının düşük olduğunu söyleyen Murat Onsekizoğlu, bunun en önemli sebebinin Silikon Vadisi girişimcilerinin yatırım yaptıkları girişimlerde aktif rol almak istemeleri olduğunu belirtiyor.

Yatırımcılar, bir firmaya yatırım yaptıklarında o firmanın girişimcilerini, networklerinde bulunan diğer yatırımcılara, iş ortaklarına ve potansiyel müşterilere tanıştırarak şirkete değer katmak istiyorlar. Türkiye’ye yatırım söz konusu olduğunda ilk sorun Amerikan yatırımcıların Türkiye networklerinin kısıtlı olması ve 11 saatlik zaman farkının iletişimi zorlaştırması. Yatırımcılar bu nedenlerle yatırım yapacakları şirketlere katma değerlerinin kısıtlı olacağını düşünüyorlar.

İkinci neden ise yatırımcıların milyar dolarlık değere ulaşma potansiyeli taşıyan şirketleri bulma çabalarından kaynaklanıyor. Yatırımcılar girişimlerin hem hitap ettikleri pazarın büyük olmasını hem de iş modellerinin ölçeklenebilir (scalable) olmasını şart koşuyorlar. Hedef pazar büyüklüğünde Amerika hem en yüksek GSYH’ye hem de en yüksek “yenilikleri benimseyen kullanıcı” (early adopter) oranına sahip ülke olarak, girişimlerin hedefleyebilecegi en cazibeli pazar olma özelliğini taşıyor.

Bir diğer nedense Amerikan girişimlerin yatırıma ulaşmalarının Amerika dışındaki şirketlere göre daha kolay olması.

Yatırımcılar bahsettiğimiz son iki nedeni bir araya getirdiklerinde, Amerikan girişimlerin Amerika dışında bulunan rakiplerine göre avantajlı olduklarını düşünüyorlar. Son yıllarda 1 milyar dolar üzerinde değerlemeye ulaşan şirketlerin sayısı da bu tezlerini destekliyor.

Silikon Vadisi merkezli yatırımcıların bu çekincelerini ortadan kaldırmanın en temel yolunun Türk girişimlerinin öncelikle ABD pazarında faaliyete başlamaları ve firmanın sunduğu ürün ve hizmetlere yönelik talep oluşturması gerektiğini belirten Onsekizoğlu, yeni kurduğu Gateway to Silicon Valley firmasının Türkiye başta olmak üzere ABD dışındaki tüm girişimlerin ABD pazarına girişinde gerekli desteği verecek altyapıya sahip olduğunu söylüyor.

Gateway to Silicon Valley, girişimlerin ABD’de şirket kurma aşamasından şirket kurulduktan sonra ihtiyaç duyacakları muhasebe ve hukuk danışmanlığı gibi temel ihtiyaçlarına destek verdiği gibi ABD piyasasında büyük önemi olan kaliteli ekip oluştururken de girişimcilerin en önemli destekçisi oluyor. Firma, sonraki adımda ABD’de kurulum yaparak faaliyetlerine başlayan girişimlerin pazarlama faaliyetlerine yönelik çözümler sunduğu gibi Silikon Vadisi yatırımcı ağına tanıtılması konusunda da destek sunuyor.

Kategoriler
Yazılım

2017 İnnova Zirvesi Gerçekleşti

İnnova Self Service Smart Solutions 2017 zirvesi bir çok önemli kuruluşun üst düzey yöneticileri eşliğinde gerçekleşti. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirvede çeşitli sektörlere hitap eden ürünlerin tanıtımı yapıldı. Bunların arasında kiosk ve digital signage tabanlı self servis ve akıllı teknoloji çözümleri de yer aldı.

Türk Telekom’un iştiraki olan İnnova tarafından düzenlenen etkinlik 9 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirveye bir çok firmadan 400’den fazla kişi katıldı. İnnova’dan ve bir çok sektördeki önemli kuruluşun yanısıra yöneticiler akıllı çözümler hakkında bilgi alışverişinde bulundular.

İnnova Genel Müdürü Aydın Ersöz’ün açılış konuşmasını yaptığı zirvede Türk Telekom Kurumsal Çözümler ve İş Ortaklıkları Direktörü Esat Sönmezer, Türkiye İş Bankası Dijital Bankacılık Bölüm Başkanı Mehmet Fahri Can ve Vestel Genel Müdür Yardımcısı Barış Ökeşli ise konuşmacı olarak yer aldılar. Ayrıca etkinlikte Tchibo, IET Group, Türk Hava Yolları, Emaar Properties, Boyner, CarrefourSA, Cisco ve Malatya Teknopark gibi büyük firmaların yöneticileri otomasyona dair bir çok gelişmeyi birbirleri ile paylaştılar.

İnnova Genel Müdürü Aydın Ersöz konuşmasında  Türk firması olarak 5 kıtada 37 ülkeye teknoloji ihraç ettiklerini, bu alanda sektöre liderlik ederek bilgi ve deneyimimizi Türkiye sınırları ötesine de taşımış bulunuyoruz dedi.

 

Kategoriler
Yazılım

Güncel Google Chrome Android markette hazır!

Kullanıcılar tarafından en çok tercih edilen tarayıcılardan biri olan Google Chrome kısa süre içerisinde test aşamasından çıkarak Android kullanıcıları için Chrome’un 62. sürümünü, Google play markette yerini aldı.

Daha önce tespit edilen güvenlik açıklarının kapanmasıyla birlikte daha güvenli hale gelen, Mobil internet tarayıcısı Google Chorome 62. sürümü bununla birlikte Android tasarım dilinin daha uygun bir düzene girmesi için farklı değişikler düzenliyorç

Google Chorome şimdi daha güvenli!

Bundan bir kaç gün önce tespit edilen WPA 2 kullanan kablosuz ağ şifreleme teknoloji içeren ve Bu platforma KRACK adı verilen açığı kappatmak için başlatılan çalışma özellikle Android 6.0 Marshmallow kullanıcıların bu alanda büyük risk taşıdığını ortaya çıkarmasıyla bu tehlikeli açığın kapatılması şimdi, Google Chorome uygulamasını daha güvenli hale getirdi.

KRACK güvenlik açığı alanında büyük oranda kapatılan bu açık yeni güncelleme ile birlikte daha güvenli bir gezinti yapmanızı sağlayacak. Güvenlik açığının kapatılmasının ardından farklı değişikler gözlemlenen yeni tarayıcıyı da kurusal olarak kullanılan genel oturum modunu tam ekran kullanılmaya imkan sağlamış ve tabletler için ise zum yapma imkanı sunulmuş. Kullanımı oldukça kolaylaştıran çoklu dokunmatik özelliğini sonuna kadar kullanarak İnternette gezinmeyi kolaylaştırmış diyebiliriz.

Uygulama şu an için Google Play markette hazır hale getirilmiş dilediğiniz zaman cihazınızdan güncellemeyi gerçekleştirebilirsiniz.

Kategoriler
Yazılım

Samsung Galaxy J5 (2017) güncelleme geldi

Samsung‘un daha yeni çıkarmış olduğu Galaxy J5 2017 için yeni bir güncelleme yapacağı açıklandı. Galaxy J5 2017 ilk çıkışında Android 7 Nougat ile çıkmıştı fakat bu güncellemede ise Android 8.0 Oreo güncellemesi alıp almayacağı ise henüz bir netlik kazanmadı.

Güncelleme ile cihaz hangi özelliklere kavuşacak

Yapılan güncelleme ile  Galaxy J5 (2017 model ve J530FXXU1AQI3 sürüm numarası ile güncelleme yapılacak güncellemenin boyutu ise 392 MB boyutunda. Yapılan bu güncellemenin asıl amacı ise güvenlik açıkların kapatılması (BlueBorne) verilen bu bu güncelleme ise daha detaylı olarak anlatmak gerekirse Bluetooth bağlantısı açık olan cihazlardaki bilgileri 10 saniye gibi kısa sürede cihazı kontrol atına alabilme gücüne sahip ve tüm bilgilerinizi alabiliyor.

Samsung’un yapmış olduğu bu güncelleme ile cihazın daha güvenli bir şekilde kullanıcıların kullanmasına olanak sağlıyor . Diğer bir konu ise Ggoogle’un yapmış olduğu güvenlik açığı güncellemesi ile kendi yapmış olduğu güncellemeyi daha iyi bir hale getiriyor.  Tabi kullanıcıların beklemiş oldukları Android 8.0 Oreo güncellemesi ne zaman yapılacağı ile bir tarih verilmedi Teknolojihaberim.net

Kategoriler
Yazılım

Android 8.1 geliştirici önizleme sürümü çıktı

Google‘dan yapılan açıklamaya göre geliştiriciler için Android 8.1 Oreo güncellemesini yayınladı. Google her zamanki gibi ilk olarak yapılan güncellemeleri kendi cihazlarında kullanıyor Geliştiricilerin yapmış olduğu Android 8.1 Oreo sürümünü kullanıcılara tanıtmaya başladı.

 

Bu sürümü kullanacak cihazlar ise Pixel C, Pixel XL, Pixel 2, Pixel 2 XL Nexus 6P, ve Nexus 5X, Pixel modellerinde kullanacağını açıkladı. Bu gelen sürümün ise yıl sonuna kadar süreceği 2018 yılından itibaren ise tüm Pixel kullanıcıları bu sürümü rahatlıkla indirebilecekler çok pahalıya satılan cihazlar daha henüz Android  8 Oreo güncellemesini almadan Google yani bir sürüm olan Android 8.1 sürümünün gelmesi üretici firmaları birazda olsa sıkıntıya olacak gibi görünüyor.

Android 8.1 Oreo cihazlara katkısı

Yeni gelen güncellemeyle birlikte farklı değişiklere giden bazı değişikler ise şu şekilde. Jest ve hareketler sisteme eklendi, Wi-Fi daima açık özelliği kaldırıldı, Karanlık tema seçeneğinin eklenmesi, Bildirim menüsünün ise  daha şeffaf ve güzel bir yapıya sahip olması, Kurulum menüsü değişimi, Otomatik özelliğinin daha iyi bir hale gelmesi, Güç menüsünün değişimi akıllara gelen bu özelleklerin haricinde görüntü olarak da bilindik Android menü sistemini anımsatacak ve kolay kullanım sunacak özellikleri dikkat çekiyor.. İlk olarak ise API’lar sisteme eklenmesi ayrıca sistem performansının da iyileştirmeler yapıldığı açıklaması yapıldı. Google bu sürümden sora önümüze hangi sürümle geleceği ise merak konusu.

Teknolojihaberim.net

Kategoriler
Yazılım

Android Oreo güncellemesi alacak Samsung telefonlar

Samsung Türkiye, Android 8.0 güncellemesi için artık gün vermek zorunda kaldı. İlk olarak Google kendi cihazlarına güncelleme yaptıktan sonra diğer firmalar ise bu güncellemeyi kendi cihazlarına alabilmek ve kullanıcılara sunmak için araştırmalara başladılar. Bu güncellemeyi ilk alan ise dünkü haberimizde yayınlamıştık Sony oldu ilk Anroid Oreo  güncellemesini yeni modellerinde yayınlamaya başladı.

Şimdi ise bu haber Samsung tarafından geldi yapılan açıklamaya göre Android Oreo güncellemesini alacağını açıkladı. Bu güncellemenin tarih olarak ise 2018 tarihinde alacaklarını fakat ilk olarak yeni modelleri olan Galaxy S8, Galaxy S8+ ve Galaxy Note8 modellerinin alacağının açıklamasını yaptı.

Anroid gücellemesini başaka hangi cihazlar alacak 

Bu güncellemeyi ise alacak cihazlar Galaxy Tab S3, Galaxy C9 Pro, Galaxy C7 Pro ve Galaxy J7 Prime modelleri ve Galaxy S7, Galaxy S7 Edge, Galaxy S7 Active, Galaxy A7 (2017), Galaxy A5 (2017), Galaxy A3 (2017), Galaxy J7 (2017), Galaxy J5 (2017), Galaxy Note FE, Galaxy modelleri alacak yani Samsung bu işi 2018 yılına bırakması biraz iyi görünmüyor. Kullanıcılar 2017 yılının sonlarında yapılacağını bekliyorlardı.

Teknolojihaberim.net