Kategoriler
Mobil

Face ID’nin güvenilir olmadığı Bkav tarafından açıklandı

Apple’ın bu sene itibari ile tanıttığı iPhone X modelinde yer alan Face ID özelliği gündemde tartışılan konulardan biri haline geldi. İnternete yüklenen bir çok videoda Face ID’nin herkes tarafından açılabileceği söyleniyor.

Apple tarafından tanıtılan özelliğin ise parmak okuyucu yani Touch ID’den daha güvenli olduğu söylenmişti. Tanıtımın ardından telefonun piyasaya çıkması ile birlikte videolar gelmeye başladı. Youtube’a kullanıcılar tarafından yüklenen videolara bakıldığında maskeler ile Face ID’nin açılabildiği görüntülerini sıkça görmüştük.

Şimdi ise bir güvenlik şirketi olan Bkav tarafından bir açıklama yapıldı. Bkav’a göre  Face ID’nin parmak izi okuyucusu kadar güvenli olmadığı belirtildi. Bkav yayınladığı videoda bir maske ile Face ID’nin açıldığını,güvenli olmadığını herkese duyurmuş oldu. Ancak bu durum Apple tarafından parmak izi okuyucusundan daha güvenli olduğu şeklinde açıklanmıştı. Geçtiğimiz günlerde ise 12 yaşında bir çocuk annesinin telefonunu açmayı başarmıştı.

Gelişen bu olaylar sonrasında Apple tarafından bir açıklama gelecek mi merak ediyoruz. Herhangi bir güvenlik açığının olup olmadığı da merak ediliyor. Bkav tarafından yayınlanan videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.

kaynak: http://www.webtekno.com/bir-guvenlik-sirketi-face-id-nin-ne-kadar-kolay-kandirilabildigini-acikladi-h37069.html

Kategoriler
İnternet

Diyanet’ten Bitcoin açıklaması geldi

Son günlerin en popüler gündem konularından biri olan Bitcoin hakkında bir açıklamada diyanetten geldi. Diyanet tarafından yapılan açıklamaya göre Bitcoin’e yatırım yapmak dinen uygun değil.

Diyanetin yaptığı açıklamaya göre paranın para hükmünde sayılmasının belli başlı unsurları var. Bunlardan bir tanesi paranın bir devlet otoritesi tarafından belirlenmesi. Bir diğer unsur ise altın gibi bir zati değere sahip olması. Bitcoin ve kripto para birimlerinin ise bu açıklamaya ters düştüğü söyleniyor.

Yapılan açıklama dışında internet ortamında bu konu hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor. Diyanetin bu açıklaması bir çok vatandaşın merak ettiği konulardan bir tanesi olsa gerek. Biz bu konu hakkında ise yeterli bilgiye sahip değiliz.

Daha önce Sakarya Üniversitesi‘nde düzenlenen bir  Kripto Para Birimleri isimli konferansta Doç. Dr. Süleyman Kaya tarafından bir açıklama yapılmıştı. Bitcoin’in kara para aklamaya müsait bir sistem olduğunu ancak ATM’lerin koyulduğunu aktardı. Kripto paralar hakkında verilen fetvaların olumsuz yönde olduğunu, hem iktisadi hem de fıkhen uygun olmadığını açıklamıştı.

Konu hakkında başka bir açıklama bulunmuyor ancak gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.

Kaynak :  http://dhbr.co/boVT

Kategoriler
Oyun

Pokemon oyunları rekor sattı

Pokemon 76 adet oyunundan toplam 300 milyon kopya satarak bir rekora imza attı. Böylelikle tarihte en çok satan oyunlar arasına girmeyi başardı.

The Pokemon Company tarafından yapılan açıklamaya göre Pokemon oyunları 300 milyon kopya oyun satarak en çok satanlar arasına girmeyi başardı. Üstelik bu satış rakamlarına dünyanın en çok oynanan oyunlarından biri olan Pokemon Go oyunu dahil değil.   300 milyon satış tek bir oyuna ait değil. Bu rakam  Pokemon Stadium, Pokemon Mystery Dungeon, Pokken Tournament ve Pokemon Snap gibi toplam 76 adet oyundan elde edilen satış rakamları.

Diğer oyunları incelediğimizde ise Super Mario’nun yaklaşık 500 milyon satışı bulunuyor. Super Mario bildiğimiz gibi yeni sürümlerini çıkararak mobilde yer almıştı. Bunun dışında ise  Tetris oyununun 150 milyon adet satışı mevcut. GTA serileri incelendiğinde toplam 250 milyon sattığını,  Call Of Duty serisinin yine 250 milyon rakamlarına ulaştığını görüyoruz.

Tabi bu rakamlara Pokemon Go’nun satış rakamlarının dahil olmadığını söyledik. Bunları eklediğimizde Pokemon ir çok oyunu geride bırakarak zirveye oturacaktır.

https://www.tweaktown.com/news/59936/pokemon-franchise-now-sold-over-300-million-games/index.html

Kategoriler
Teknoloji

Workup girişimcilik programı ilk mezunlarını verdi

Workup, İş Bankası’nın desteği ile girişimciliğin en önemli merkezlerinden Kolektif House Levent bünyesinde Ömer Erkmen’in baş mentorluğu ve hali hazırda girişimlere yatırımlar yapan ve hızlandırıcı destekler veren Hackquarters ekibinin koordinasyonu ile yürütülüyor. Program, teknolojik iş fikri ya da erken aşama girişimi olan girişimcileri ihtiyaç duydukları alanda destekleyerek iş fikirlerini geliştirmeye ve işlerini büyütmelerine yardımcı oluyor.
Workup programının ana destekçisi İş Bankası, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ihtiyaç duyulan teknoloji odaklı iş yapış biçimlerinin yaygınlaşmasına ve katma değerli dijital iş modellerinin hayata geçebilmesine destek olmayı amaçlıyor.

Programın ilk mezunları olan 9 farklı girişim, Kolektif House Levent’te gerçekleştirilen Demo Day etkinliğinde ekosistem partnerleri ile bir araya gelerek, girişimlerini anlattılar. Programdan mezun olan girişimler ilk 1 ayı deneme, toplamda 6 ay süresince alanında uzman kişiler ve banka yöneticilerinden düzenli şekilde mentorluk desteği aldılar. Girişimler bu süre boyunca; iş fikri geliştirme, yalın girişimcilik metotları, araştırma ve müşteri geliştirme, ekip kurma ve yönetme, hukuk, finans ve muhasebe, sunum teknikleri, satış ve pazarlama, devlet hibeleri ve teknik konularda ücretsiz danışmanlık hizmetine eriştiler. Girişimler, aynı zamanda birer Kolektif House üyesi olduğu için, Kolektif House’un sunduğu tüm etkinliklere katılım, ayrıcalıklardan yararlanma ve networking yapma fırsatına da sahip oldu. Bunların yanında İş Bankası ve iştirakleri ile iş birliği yapma, müşteri ve geniş iş ortağı ağına erişim imkânına da kavuştular.

Girişimcilerin istek ve ihtiyaçlarına göre sürekli gelişen ve şekillenen programda, teknoloji şirketleri yöneticileri ve başarılı startup kurucuları misafir eğitmen olarak ağırlandı ve ilham etkinlikleri gerçekleştirildi. Pazartesi günleri tüm ekiplerin bir araya geldiği genel gelişim toplantısı, haftada bir düzenlenen War Game (ekiplerin birbirleriyle girişimleri üzerine fikir paylaştığı seanslar) ve Happy Hour’lar ile birlikte hem eğitici hem de eğlendirici zaman geçirildi. Aynı zamanda girişimlerin tasarım, içerik, sosyal medya yönetimi ve yazılım konularındaki ihtiyaçlarına destek olabilmek adına stajyer üniversite öğrencileri de Workup programına dâhil edildi.

Girişimci ekosistemi oyuncularıyla daha yakından çalışılmalı

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, Workup Demo Day etkinliğinde yaptığı konuşmada, dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, dijitalleşmenin sonuçları arasında yer alan paylaşım ve platform ekonomilerine dikkat çekti. Sezen konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün dijitalleşme ile birlikte ortaya çıkan yeni iş modelleri rekabeti hızlandırıyor. Rekabete yeni oyuncular da dâhil oluyor. Böyle bir ortamda şartlar daha çok işbirliği fırsatı doğuruyor. Dijitalleşme ile birlikte iş yapma şekilleri de değişiyor. ‘Her şeyi kendim yapacağım’ dönemi çoktan bitti. Girişimci ekosistemi oyuncularıyla daha yakın çalışılması gerekiyor. Hem dijital çağa ayak uydurmak hem de kuruluş misyonumuza uygun olarak olağan bankacılık faaliyetleri yanında girişimleri desteklemek amacıyla Kolektif House’dayız. Girişimlere yatırımları sadece sermaye katkısı olarak görmüyoruz. Onlara alt yapı sağlayarak, bankamız müşterilerine yönelik ortak kampanyalar tasarlayarak kendilerini hedef müşteri kitlelerine duyurmalarına yardım ediyoruz. Bu tür ortak çalışmalar ile girişimcilerin büyümelerini destekleyebileceğimizi gördük ve bunu sürdüreceğiz. Öte yandan girişimcilerin sermaye desteğine de ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. 2018 yılının bu işler açısından daha hareketli olacağını şimdiden söyleyebilirim. Girişim sermayesi yatırım fonları, kitlesel fonlama gibi çeşitli araçlar 2018’den itibaren daha çok gündemimizde olacak.”

Workup Girişimcilik Programı’nın ilk mezunları olan 9 girişime ilişkin bilgiler şöyle;

Boostfy: Instagram kullanıcıları için ‘like’ temelli ve SaaS (Software as a Service) modelli büyüme aracı. Program öncesindeki gelirlerinin yaklaşık 12 kat fazlasına ulaşmış durumda. Tüm dünyadan müşterilerini artırmaya devam ediyor. Ekibi büyüttüler ve yeni ürünler çıkarmak üzere çalışmalar yapıyorlar.

Banamama: Evcil hayvan besleyenler için online mama & bakım ürünleri abonelik servisi ve yaşam platformu. İş Bankası kredi kartı sahiplerine özel kampanyanın da etkisiyle 21 farklı şehirden müşteri sayıları 2 katını aştı. Hayvan severlerin topluluklarına dahil olabilmesi için yeni çözümler denemeye devam ediyorlar. Askidamama.co adlı mama bağışı yapılabilen platformu hayata geçirdiler. Bu süreç içerisinde hem Google Launchpad’e katıldılar hem de Seedstarsworld İstanbul’da yer aldılar.

E-kira: Ev sahibi ve kiracıları arasındaki ilişkiyi düzenleyen ilk platform. Kiraların kredi kartı ile ödenebilmesini sağlıyor. Ürününü geliştirerek aidat ödemesi yapılabilecek hale gelen platform, yakın zamanda kira hesaplamaları, emlak vergisi gibi ev sahiplerinin ihtiyaç duyduğu özellikleri de kullanabilecekleri bir mobil uygulamayı hayata geçirecekler. MasterCard ile entegrasyon sağlayan e-kira, Temmuz ayında gerçekleşen Startups.watch’un 2017 ikinci çeyrek etkinliğinde de sunum yaparak yatırımcılarla bir araya geldi.

Mangr: Kullanıcılarına sosyal çevresiyle kolay ve eğlenceli şekilde para transferi yaptıran mobil uygulama. Kullanıcıların servisi deneyimleyebileceği bir beta uygulaması çıktı. Wirecard ile entegrasyon anlaşması yapıldı ve ödeme alınabilmesi için işyerleri ile görüşmelere başladı.

Overstruct: Mimarlık ofislerinin mevcutta kullandıkları 2 boyutlu çizimlerin sanal gerçeklik ortamına taşınmasını otomatize eden platform. Yazılımın son hale getirilmesi için geliştirme yapıyorlar. Açık Beta için ürün hazır duruma getirilirken, bir yandan da ilgi duyan yatırımcılar ile görüşüyorlar.

Octovan: Nakliye ihtiyacı olan kullanıcılar ile taşıma belgeli ticari araç sahiplerini bir araya getiren platform. Mobil uygulamalarını çıkartarak ilk müşterilerine servis vermeye başladılar. İş modelinin çalışabileceğini gördükten sonra tüm planlarını kullanıcı sayısını artırmaya yönlendirdi ve Dekopasaj gibi kurumlarla B2B anlaşmalar yaptı. 130’a yakın taşıma yapıldı. Anadolu Sigorta ile işbirliği yaparak taşıma sigortası sunmaya başladı.

Stubridge: Üniversite öğrencileri için not paylaşımı sağlayan sosyal uygulama. Düzenli olarak aldıkları kullanıcı deneyimi ve ürün mentorluklarıyla birlikte uygulamalarını yenileyip iOS için yayınladılar. Okulların açılmasıyla birlikte kullanıcı sayılarını hızla artırdılar. Youth Store ve Canon işbirliği ile üniversitelerde ücretsiz not basımı sağlamak üzere anlaştılar.

Scode: Kurgulanmış senaryolarla yazılım öğrenimi sağlayan mobil uygulama. Yeni versiyonu ile hem Android hem de iOS için uygulama mağazasında yerini aldı. Toplamda 60 bini aşkın indirme sayısına ulaştı. İngilizce dil desteği için çalışmalar sürüyor. Üniversitelerle görüşmeler yapılıyor.

LittleSleeper: Ebeveynler için ağlatmadan bebek uyku eğitimi uygulaması. Android uygulaması mağazada yerini aldı, beta test ve tasarım geliştirmeleri devam ediyor.

Kategoriler
İnternet

En ucuz interneti hangi ülkeler kullanıyor ?

Araştırma şirketi Statista tarafından yayınlanan rapora göre dünyanın en ucuz ve en pahalı internetini kullanan ülkeler belli oldu. Açıklanan sonuçlara göre en ucuz ve en pahalı internet kullanan ülkeler arasında uçurum var.

İngiltere şirketlerinden biri olan  Statista, dünya genelinde bir araştırma yaptı. Yapılan araştırmada ülkelere göre en ucuz ve en pahalı ülkeler sıralandı. Türkiye’nin internet kullanımı konusunda pahalı olduğu düşünceleri hakim. Bu konu sıkça sosyal medyada gündeme gelmişti. Adil Kullanım Kotası (AKK)’nın halen ülkemizde kalkmamış olması da eleştirilerin bir diğer boyutunu oluşturuyor.

Statista tarafından yayınlanan rapora göre 196 ülkede internet ücretleri araştırıldı. Yayınlanan raporda dünyanın en ucuz internetini 5.37 dolara İran kullanıyor. TL bazlı bakıldığı zamanda 20-21 TL civarlarında olduğunu görüyoruz. Dünyanın en pahalı internetini ise  961.22 dolar ile  Burkina Faso kullanıyor.  Bu da yaklaşık 375 Tl demek.Türkiye’ye bakıldığında ise  bu listede 26.05 dolar ile 26. sırada yer alıyor. Umarız internet fiyatları istenilen seviyelere gelir. Aşağıda ülkelere göre internet fiyatlarını görebilirsiniz.


 

Kategoriler
Yazılım

OCTOPOD hızlı yazılım geliştirme platformu yayında

Kod yazmadan yazılım geliştirme imkanı sunan, sektördeki nitelikli elaman açığı, geliştirme sürelerinin uzunluğu, paket yazılımların verimliliği kısıtlaması gibi sektör sorunlarına çözüm olan OCTOPOD Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu, oluşturduğu ekosistemin merkezinde yer alan OCTOPODYUM’u yayına aldı.

“Paket yazılım gibi satılıyor, şirkete özel geliştiriliyor”

Bir inovasyon projesi olarak 2016 yılının Ekim ayından beri kullanımda olan OCTOPOD, kısa sürede 60’ın üstünde kurumsal müşteride 150’nin üzerinde gerçekleştirilen proje ile yaklaşık 10 bin kullanıcıya ulaştı.

OCTOPOD Mutfak’ta geliştirilen projelerin yanı sıra OCTOPOD Akademi’de gerçekleştirilen eğitimlerin ardından, kurumların kendi yazılımlarını kod yazmadan geliştirdiği bu süreçte, platform şimdi de kendi ekosistemini oluşturdu. Mutfak ekibi ve Akademi’de eğitim alarak OCTOPODER ünvanı alanların geliştirdiği tüm projeler, OCTOPODYUM üzerinde satışa sunulmaya başlandı.

Octopod Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo, “OCTOPOD, web üzerinde çalışan, hiçbir güncelleme gerektirmeyen, internet olan her yerden ve her cihaz üzerinden kullanılabilen, kod yazmadan yazılım geliştirmeyi sağlayan bir platform. OCTOPOD’un tüm yeteneklerine sahip bir yazılım geliştirme platformu yok. Bizi gururlandıran bu durumu şimdi de kendi ekosistemimizi oluşturarak taçlandırdık. 5 yıl önce yola çıkarken ki hayalimiz de buydu. OCTOPODYUM, sektörde bir ilk oldu. Şirketler, geliştirilebilir, kod yazılmadan kendileri için özelleştirilebilir yazılımlara www.octopodyum.com üzerinden sahip olabilecekler. Bu sayede şirketler bilgiyi, daha ucuza mal etmiş olacaklar. OCTOPODYUM ile OCTOPOD üzerinden yazılım geliştirenler de müşterileri ile buluşmada hız kazanacak” dedi.

Kolayca Yap, Hemen Yükle, Hızlıca Kazan!

Akademi’de eğitim alan OCTOPODER’lar, geliştirdikleri yazılımları OCTOPODYUM üzerinde satışa sunacak.

Genç nüfusun (15-24 yaş grubu) ülkenin itici gücü olduğuna dikkat çeken Şenol Balo, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan Ağustos dönemi verilerine göre, genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı yüzde 20,6 oranında. Ülke hedeflerimizden biri, yılda 10 bin bilişimci yetiştirilmesi, 2023’e kadar yaklaşık 100 bin bilişimciye iş fırsatı yaratılması yönünde.

Oluşturduğumuz bu ekosisteminin, işsizlik sorunu için de büyük bir fırsat olmasını hedefliyoruz. Örneğin bilgisayar mühendisliği bölümünden yeni mezun olmuş bir genç, 9 saatlik ücretsiz sunduğumuz eğitimle OCTOPOD ile yazılım geliştirebiliyor, OCTOPODER oluyor. Sadece öğretip bırakmak değil, iş imkânı sunmak da bu ekosistemin önemli bir parçası. Akademi’de eğitim alanlar, OCTOPOD üzerinde yazılım geliştirip OCTOPODYUM üzerinde satışa sunacak. OCTOPODYUM’un gençler için de önemli bir fırsat olmasını hedefliyoruz. Ekosisteminin bundan sonraki projesi ise OCTOPODYA olacak” dedi.

Kategoriler
Sosyal

Sosyal medya fenomenleri satın alma tercihlerini etkilemiyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından yapılan çalışmada  sosyal medya fenomenlerinin satın alma tercihlerini etkileyip etkilemediği araştırıldı. Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre fenomenlerin tanıttığı ürünlerin tercih edilmediği ortaya çıktı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Güventürk Görgülü ve Pazarlama 3.0 editörü Turan Farajova tarafından yürütülen çalışmada  “Sosyal Medya Fenomenleri Takipçilerinin Satın Alma Tercihlerini Etkiliyor Mu? başlıklı araştırmanın sonucu açıklandı. Açıklanan sonuçlara göre fenomenler tarafından tanıtımı yapılan ürünleri tercih etmeyenlerin yüzdesi 80.6 olarak belirlendi.

Araştırma sonuçlarına  araştırmaya katılan kişilerin %70’i  marka tercihlerinde fenomenlerin rolünün olmadığını, %80’i ise son bir yıl içinde tanıtılan bir markayı satın almadıklarını ifade ediyorlar. Ayrıca yapılan araştırmaya göre kadınların erkeklere göre fenomenlerin tanıttıkları ürünlerden daha çok etkilendiği sonucu ortaya çıkmış. Kadın katılımcıların %42’si marka tercihlerinden fenomenlerden etkilendiğini, erkeklerde ise bu oranın %20’nin altında olduğu belirlenmiş.

Yapılan araştırmada kadın katılımcıların %30’u ise son 1 yıl içinde fenomenler tarafından  tanıtımı yapılan ürünleri satın almışlar. Erkeklerin ise bu oranı %10 olarak belirlenmiş. Sonuç itibari ile bakacak olursak fenomenlerin tanıtımını yaptıkları ürünlerin satın alma tercihini etkilemediği, etkilenenlerin ise büyük bir bölümünün kadınlardan oluştuğunu görüyoruz. Erkeklerin araştırmada düşük yüzdelerde kaldığı görülüyor.  Bu sonuçlara göre firmalar çalışmalarının seyrini değiştirecek gibi görünüyor.

Kategoriler
Teknoloji

Skoda’dan elektrikli araçlar geliyor

Skoda  CEO’su Bernhard Maier tarafından yapılan açıklamaya göre, 2025 yılına kadar elektrikli araçlarının satışa sunulacağını söyledi. Bernhard Maier farklı segmentlerde 5 farklı modelin çıkacağını belirtti.

Her geçen gün elektrikli araçların üretim haberleri gelmeye devam ediyor. Otomobil devlerinin bu alanda yarışı hız kesmeden devam ediyor. Önümüzde ki 5 yılda popüler hale gelmesi beklenen elektrikli araç üreticileri arasında Skoda dahil olacak.  Skoda’nın gelecek planlarını elektrikli araçlar üzerine yaptığı ve bu konuda birden fazla modelle piyasada söz sahibi olmaya çalışacağı biliniyordu.

Skoda  CEO’su Bernhard Maier’in yaptığı açıklamada Skoda sektörde 5 farklı segmentte elektrikli araçlar ile yer alacak. Açıklamaya göre ilk modelin ise üç yıldan kısa süre içinde çıkacağı belirtildi. Yeni elektrikli modelin Çek Cumhuriyeti’nde üretileceği açıklandı. Bernhard Maier açıklamasında  ” Volkswagen Grubu’nun Skoda iş gücüne olan güveni altını çiziyor. Bu, Skoda markası ve otomotiv bölgesi olarak Çek Cumhuriyeti’nin geleceği için önemli bir adım” dedi.

Skoda Hibrit Modeli Geliyor

Ayrıca yapılan açıklamaya göre 2019 yılında Skoda’nın bir yeni modeli daha çıkacak. Superb hibrit modeli ile piyasada yerini alacak olan Skoda daha sonra da tam elektrikli üreteceği araçlarını piyasaya sürecek.

https://www.donanimhaber.com/otomobil-teknolojileri/haberleri/Skoda-2025e-kadar-farkli-segmentlerde-bes-elektrikli-arac-cikaracak.htm

Kategoriler
Yazılım

Commvault verilerini Google Cloud platformuna taşıyor

Bulut bilişim teknolojileri konusunda Commvault ve Google, stratejik işbirliğine imza attı. Kurumların artan çoklu bulut ihtiyacını karşılamak için gerçekleştirilen anlaşma kapsamında, kamudan özel sektöre tüm şirketler iş yüklerinin yüzde 100’ünü Google Cloud Platformuna taşıyarak, iş süreçlerini buluttan yönetecek.

Nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, dijital dönüşüm çalışmaları ve video içeriklerinin artışı şirketlerin yıllık veri ihtiyacını önemli ölçüde artırmaya devam ediyor. Kurumsal yedekleme, kurtarma, arşivleme ve bulut alanında küresel bir lider olan Commvault, Google ile bulut sistemlerinde stratejik iş birliğine imza attı.

Yeni teknolojiler ve dijitalleşmeyle birlikte şirketlerin artan çoklu bulut ihtiyacını karşılamak üzere gerçekleştirilen anlaşma kapsamında, kamudan özel sektöre tüm şirketler iş yüklerinin yüzde 100’ünü Google Cloud Platformuna taşıyarak, iş süreçlerini buluttan yönetecek. Şirketlere veri depolamada maliyet avantajı sağlayacak anlaşma ile şirketler teknik detaylara boğulmadan kendi işlerine odaklanarak daha güvenli ve daha hızlı çoklu bulut hibrit altyapıya terfi edecek.

“COMMVAULT GEÇİŞ SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR”
Gerçekleşen işbirliğiyle ilgili olarak kurumsal müşterilerin bulut platformuna geçiş stratejileri için destek aradığını belirten Google Cloud Stratejik Teknoloji İş Ortakları Direktörü Adam Massey, “Müşterilerimizin bu arayışı, kapsamlı bir veri korumasına yönelik ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Commvault, verilerin Google Cloud Platformuna taşınmasını daha kolay ve daha hızlı hale getirerek müşterilerimizin geçiş sürecini hızlandırmaya yardımcı oluyor” dedi.

Hibrit bulut altyapısının kurumsal işletmelerde önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacağına dikkat çeken Commvault Başkanı ve CEO’su N. Robert Hammer ise şöyle konuştu;
“Kurumsal müşterilerin veri altyapılarının tamamında yüksek düzeyde kullanılabilirlik ve düşük risk sağlamak üzere esnekliğe ihtiyacı var. Commvault olarak bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak çok sayıda bulut depolama seçeneğini destekliyoruz. Bulut depolamaya ilişkin gerçekleştirdiğimiz araştırmalarda müşteriler için yüksek performanslı, esnek ve güvenilir bir seçenek olarak Google Cloud Platformuna duyulan ve giderek artan ihtiyaca işaret etmeye devam ediyor. Commvault Data Platform’un sunduğu güç sayesinde kamuda ve özel sektördeki kurumsal müşterilere çoklu bulut yolculuklarında Google Cloud Platformunun özelliklerinden yararlanmaları için destek sunacağız”.

Platformun kullanıcısı olan Georgia Üniversitesi İnovasyon Başkanı Phil Ventimiglia, gerçekleşen işbirliği ile veri saklama, yedekleme, varlıkların korunması, yönetilmesi ve tüm verilere erişimin daha kolaylaştığını belirterek; “Tüm beklentilerimizi daha düşük maliyetli bir hale getiren platform, operasyonel verimliliğimizi artırdı. Bu özellik sayesinde iş sürekliliği ve felaketten kurtarma çalışmalarımızı daha ileri boyuta taşıdık” açıklamasını yaptı.

KURUMLARIN VERİ DEPOLAMADA ÖNCELİĞİ BULUT
Commvault GO 2017 etkinliğinde duyurulan işbirliği toplantısında CITO Research ortaklığı ile yürütülen bulut ihtiyacı anketini de yayımlayan Commvault, dünyadaki kurumların sadece yüzde 56’sının iş süreçlerini bulutta yönettiğini ve bu süreçlerin yüzde 100’ünü buluta taşımayı planladığını açıkladı. Google tarafından üstlenilen ve MIT Sloan tarafından gerçekleştirilen bulut güvenlik anket verilerinin de değerlendirildiği toplantıda, BT ve iş yöneticilerinin yüzde 75’i, veri depolamanın bugün bulutta devreye aldıkları öncelikli iş yükü olduğunu belirttiler. Uzmanlar, ortaya çıkan bulguların BT süreçlerini güçlendirmek, operasyonel verimliliği iyileştirmek ve kurumsal çevikliği yükseltmek için bulut sistemlerin kurumlarda benimsenmesinin önemini vurguladı.

TÜM VERİLER TEK ÇATI ALTINDA
Commvault ve Google Cloud, imzaladıkları stratejik iş ortaklığı doğrultusunda kurumların bina içinde, Google Cloud Platformunda ve diğer bulut ortamlarında elektronik keşif, veri yedekleme, kurtarma ve yönetim gibi bütünsel veri yönetimi konularında tek bir çözümü devreye alarak işlerini dönüşüme uğratmasını sağlıyor.

Commvault’un sıkıştırma ve küresel olarak yinelenen verileri kaldırma işlemi, kuruluşların Google Cloud Platform’a çok büyük hacimli verileri düşük maliyetlerle ve hızlı bir şekilde taşımasına olanak tanıyor. Platform, bina içi ve bulut depolama lokasyonlarında verilerin kapsamlı ve tek çatı altında bir görünümünü sunarak veri yönetimini ve mevzuat gerekliliklerine uyumu daha kolay ve düşük maliyetli hale getiriyor. Commvault ile sektör standardı şifreleme sayesinde, hareket halinde olan ve bekleyen veriler güvence altına alınarak güvenlik ve uyumluluk gerekliliklerini karşılama konusunda ayrıca gönül rahatlığı sağlanıyor.

Platform, müşteri verilerinin daha güvenli, en uygun şekilde taşınması, yönetilmesi ve kullanılmasına olanak sunuyor. Commvault, Windows, Unix ve Linux’taki çeşitli dosya sistemleri gibi Google Cloud Engine içerisinde çalışan en yaygın kurumsal düzeydeki uygulamaları destekliyor. SAP, Exchange, Oracle ve DB2 gibi uygulamalar ile veritabanlarının yanı sıra GPFS, Mongo DB, Hadoop ve daha fazlası gibi büyük veri uygulamaları da destekleniyor. Commvault ayrıca, Gmail ve Google Drive gibi GSuite uygulamaları için Google Cloud Platformunda yedekleme, kurtarma ve yönetim gibi veri yönetim özelliklerini de sunuyor.

Kategoriler
Mobil

İngiltere’de acil hizmetlerde Samsung kullanılacak

Kurumsal anlamda kendini geliştirmeye devam eden Samsung İngiltere‘de acil hizmetlerde söz sahibi olacak. Yeni haberleşme ağının gündeme geldiği İngiltere’de Samsung önemli bir rol oynayacak.

Samsung her ne kadar akıllı telefon pazarında iyi satışlara sahip olsa da kurumsal anlamda anlaşmalar yaparak büyümeye devam ediyor. Son gelen haberlere göre İngiltere’nin acil servis haberleşme ağının yetersiz kalması nedeni ile yeni bir ağ kurulacağı belirtildi. Yeni kurulacak ağda Samsung ürünlerinin kullanılacağı belirtildi.

İngiltere’nin mevcut haberleşme ağı olan Airwave’in yetersiz kalması, ağın yenilenmesi ihtiyacını doğurdu. Mevcut ağın polis, itfaiye, sağlık hizmetlerinde kullanıldığı biliniyor. İngiltere İçişleri Bakanlığı geniş bant internet ile desteklenecek yeni bir ağ oluşturmak için harekete geçti.

2015 yılında başlayan yenilenme çalışmaları ESN adı verilen bir ağ doğrultusunda sürüyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda yeni sistemin 2020 yılına kadar tüm servislerde kullanılması planlanıyor. Kurulacak olan yeni sistemde ise Samsung telefonları kullanılacak. Samsung’un bu konuda Knox tabanlı üst seviye güvenlikli, zor şartlara dayanıklı bir model ile hizmet vereceği söyleniyor. Bunun için de  Galaxy S8 Active veya Xcover 4 modellerinin ön plana çıktığı belirtiliyor.

Kategoriler
Mobil

Apple yeni iPhone X modelleri çıkaracak

Apple’ın bu sene itibari ile çıkarmış olduğu iPhone X modeli herkes tarafından çok sevildi. Dünya genelinde satışa çıkan iPhone X şu aralar oldukça popüler. Apple tarafının da durumdan memnun olduğu söylenenler arasında.

CURVED Labs tarafından yayınlanan bir videoya göre Apple seneye 3 farklı iPhone X modeli çıkaracak. Yeni tasarıma sahip olan iPhone X’in bir çok kullanıcı tarafından sevilmesi ve satışlarının iyi gitmesi yeni modellerin bir etkeni olabilir. CURVED Labs’ın yaptığı videolu açıklamada bizleri seneye  iPhone XS, iPhone X ve iPhone X Plus olmak üzere 3 yeni model bekliyor.

iPhone SE’nin de yeni modelinin çıkacağı söylentileri hızla yayılırken iPhone X’de bulunan bazı özelliklerin iPhone SE’ye ekleneceği belirtiliyor. Yeni çıkacak iPhone X modellerinde ekran boyutlarının aynı olması bekleniyor. Ancak daha büyük bir ekran isteyenler için Plus modeli beklentileri her zaman ki gibi karşılayacaktır.

CURVED Labs’ın açıkladığı bu bilgiler ne kadar doğru bilinmez ancak doğru olma olasılığı yüksektir. Şayet çok sevilen bir iPhone X modelinin ardından 3 yeni modelin gelecek olması bizleri şaşırtmaz. Çünkü Apple yeni model sevilmişken satışlarını arttırma çabası içine girecektir.

Kategoriler
Teknoloji

Bilgi Teknolojileri sektöründe erkek egemenliği devam ediyor

Dünyayı yıkıp geçen teknolojik gelişim, kadın-erkek eşitliğinde yerinde sayıyor. KPMG’nin Harvey Nash ile gerçekleştirdiği 2017 CIO Araştırması, teknoloji sektöründeki kadınların kariyerlerinde ilerleyemediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre sektördeki kadın lider oranı iki yıldır yüzde 9’da kaldı. Ancak BT yöneticisi kadın sayısı artmasa da bu görevi sürdüren kadınların maaşları artıyor. Araştırma, kadın CIO’ların erkeklerden daha fazla zam aldıklarına dikkat çekiyor.

Bilgi Teknolojileri sektöründe erkek egemenliği devam ediyor, teknoloji dünyası, kadın liderle arasındaki mesafeyi koruyor. Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG’nin, Harvey Nash ile birlikte bu yıl 19’uncu kez gerçekleştirdiği dünyanın en büyük BT liderliği araştırması, çok büyük bir hızla gelişen teknoloji dünyasındaki iş rollerinde kadın-erkek eşitliğinin ne durumda olduğunu da inceledi.

Bu yılki araştırma, BT liderliğinde kadınların hayli yavaş ilerlediğini ortaya koydu. Sektörde kadınların liderliğe yükselmesi durakladı. Şirketlerdeki kadın BT yöneticisi oranı geçen yılki gibi yüzde 9’da kaldı. Büyük işletmelerde bu oran yüzde 11’e kadar yükselse de daha küçük şirketlerde yüzde 8’e kadar düşüyor. Araştırmaya katılan şirket yöneticileri, çok hızlı değişen teknoloji sektöründe kadın lider konusunda yaşanan bu duraklamayı değerlendirdi. BT alanında insan kaynağı yetersizliğine dikkat çeken katılımcılar, şirketlerin nitelikli personel bulma ve onları koruma zorluklarını dile getirdi.

Kadın teknoloji lideri sayısının hayli düşük olmasına rağmen araştırmaya katılanların yüzde 44’ü, şirketlerindeki çeşitlilik oranından memnun olduklarını ifade etti. Yüzde 35’i orandan memnun olmadıklarını ve bunu geliştirecek planlamalar yaptıklarını belirtti. Sadece yüzde 21’lik kesim tablodan kesinlikle mutlu olmadıklarını söyledi.
Araştırmaya göre çeşitlilik programlarına erişim, işletmenin büyüklüğüne göre değişiyor. BT bütçesi 250 milyon dolardan fazla olan şirketlerde istihdam edilen teknoloji lideri kadın sayısı düşük bütçeli kuruluşlardakilerin neredeyse üç katı fazla.

Bu sonucu yorumlayan KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı, Şirket Ortağı Sinem Cantürk “Teknoloji odaklı kariyerde kadın oranı dünya genelinde artmıyor. Teknoloji sektöründe kadınlara karşı bir önyargı olduğundan söz edebiliriz. Nüfusun yarısının teknoloji sektöründe temsil edilmemesi çok anlaşılır bir durum değil. Bu gerçeğin farkına vararak yapılan girişimler, geleceğe dönük yatırımlar olsa da durum çabucak değişmiyor. Oysa sektörde az oranda temsil edilen kadınlar, bulundukları her görevde başarılarıyla konuşuluyor. Bu alanda önyargıları yıkmak, kilitleri kırmak gerekiyor. Türkiye teknoloji alanında kadın çalışan ve yönetici oranında pek çok ülkenin önünde yer alıyor. Birçok uluslararası teknoloji şirketi Türkiye ofislerinin liderlerini kadın yöneticiler arasından seçiyor ki bu ülkemiz açısından da son derece olumlu bir yaklaşım. Başka ülkelere örnek olması açısından Türkiye’deki bu başarılı uygulamaların daha da artması ve uluslararası arenada farkındalığın artırılması için öncülüğümüzü sürdürmemiz gerekiyor.” dedi.

Maaş artışı erkeklerden fazla

KPMG ve Harvey Nash’in araştırması, teknoloji sektöründeki başka bir gerçeği daha ortaya koydu. Sektördeki oranları yüzde 10’u bulmasa da kadın liderler maaş artışlarında erkeklerin önünde gidiyor. Araştırmanın sonuçlarına göre geçen yıl kadın CIO’ların maaşları erkek meslektaşlarına oranla daha fazla arttı. Maaş artışı alan kadın CIO’ların oranı yüzde 42 olurken maaşı zamlanan erkeklerin oranı yüzde 32.